Hilal Sarı / İstanbul, 8 Şubat (DHA) – Küresel bir bankacılık otoritesi olan Avrupa Finansal Yönetim Birliği’nden (EFMA) Lukas Dzuroska, Türkiye’nin 2023 yılında nakitsiz toplum olma hedefinin çok cesur bir hedef olduğunu, kayıt dışı ekonominin ise bu hedefin önündeki en önemli engel olduğunu söyledi. Dzuroska’ya göre, nakitsiz toplum hedefinin lokomotifleri, Türkiye’nin \"genç nüfusu ve bankacılık sektöründe inovasyonu tetikleyen rekabet.\"
Banking as a Service Summit etkinliğine konuşmacı olarak katılan EFMA İskandinavya, Baltık, Polonya, Türkiye ve Gürcistan’dan sorumlu ülke müdürü Lukas Dzuroska, DHA\'nın sorularını yanıtlarken, “Türkiye nakitsiz toplum hedefi koydu; bu hayli cesur bir hedef\" dedi ve ekledi:
\"Ancak, Türkiye’nin genç nüfusu ve sektördeki rekabet seviyesi bu hedefi destekliyor. İskandinavya’da toplum zaten nakitsiz hale gelmiş durumda, yani orası için bu bir hedef değil, gerçekleşmiş bir durum. Ama gözlemlediğimiz Türkiye de hızlı bir dijitalleşme süreciyle bu yönde ilerliyor. Türkiye’de büyük çoğunluğu genç nüfustan oluşan müşteriler, Amazon’da ve Alibaba’da yaşadığı deneyimi bankadan da talep ediyor. Burada inovasyonu müşterilerin talepleri de zorluyor. Küçük bir bankanın yaptığı inovasyon sıkı rekabet koşulları sayesinde büyük bankaları da tetikliyor. Türk banka yöneticilerinin en iyi hizmeti en hızlı şekilde verme mantalite ise bu işin bir diğer lokomotifi.”
\"Nakitsiz toplum daha fazla vergi geliri demek\"
Türkiye’nin nakitsiz toplum hedefinin önündeki en büyük engelin ise kayıt dışı ekonomi olduğunu söyleyen Dzuroska, “Bu süreçte Türkiye’nin önündeki en önemli engel ise gölge ekonomi. Ayrıca nakitsiz toplum her devlet için fayda sağlar. Nakitsiz toplum daha fazla vergi geliri anlamına gelir”dedi ve şöyle devam etti: “Denizbank’tan Dilek Duman’ın da söylediği gibi Türkiye’de ‘Nakit hala kral’. Bankalararası Kart Merkezi gibi bu konuda azimli kurumlar da var. 2023’te nakitsiz bir toplum hedefliyorlar. Ve bu hayli cesur bir hedef. Türkiye’de sektör bu yönde gidecek de. Fakat Türkiye’de hayli büyük bir kayıt dışı ekonomi var. Kayıt dışı ekonomi Türkiye’deki KOBİ’ler ve serbest meslek çalışanları için hala işleri çeviren bir yöntem ve yaygın olarak kullanılıyor. Bu sebeple nakitsiz toplum hedefinde bazı zayıf noktalar var.”
“Orta yaş grubunu nakitsiz toplum için ikna etmek şart”
İkinci bir engelin de ekonominin ana unsuru olan orta yaş grubunu teknolojiye güvenmek konusunda ikna etmek olduğunu belirten Dzuroska, “30-40 yaş aralığındaki orta yaş grubu da bu teknolojileri kabul ettiğinde, nakitsiz ekonomiye gidiş hızlanacaktır. Bunun daha kolay ve güvenli olduğunu, buna ayak uydurmaları gerektiğini, yoksa dışlanacaklarını anlatmak gerekiyor. Genç nesil zaten nakitsiz işlem yapıyor. Fakat orta yaş grubu hala tam ikna olmuş değil. Ya bu neslin yaşlanıp kaybolmasını bekleyeceksiniz, ya da onları ikna edeceksiniz” dedi.
Türkiye EFMA için İskandinav ülkeleriyle aynı grupta
Türkiye’nın EFMA’nın organizasyon yapısında İskandinav ülkeleri ve Polonya ile aynı bölgede olmasının çok gelişmiş ve yenilikçi bir bankacılık sektörüne sahip olmasından kaynaklandığını belirten Dzuroska, “Finansal hizmetlerde Polonyalı, Türk ve İskandinav bankalarının dijital yenilikleri takip etmekte ve en iyi inovasyonları sunmak konusunda çok güçlü. Bu yüzden Türkiye bizim organizasyonumuzda İskandinavya ve Polonya ile aynı bölgede” dedi.
“FinTech şirketleriyle işbirliği şart, tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok”
Finans teknolojileri geliştiren start-up’larla da çok yakın işbirliği içinde olduklarını aktaran Dzuroska, tüm tarafların deneyimlerini paylaşabileceği ortak bir platform yaratmayı amaçladıklarını belirtti. Avrupa Bankacılık Otoritesi’nden yeni bir düzenleme geldiğinde ekosistemin yeni düzenlemelere uyumu konusunda çalışan, sektörün yeni ve yıkıcı teknolojiler konusunda gözü olmaya çalışan EFMA Bölge Müdürü Dzuroska “Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok. Bankaların her şeyi tek başlarına yapmaları gerekmiyor. O yüzden FinTech şirketlerini ve bankaları uluslararası arenada buluşturmaya çalışıyoruz” dedi. (Fotoğraflı)