Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame, 100 gün yanması planlanan bir meşaleyi yakarak anma törenini başlattı.
1994 yılında Hutu milisleri tarafından, 100 gün içinde yaklaşık 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu öldürülmüştü.
Ülkede BM birliklerinin varlığına karşın uluslararası toplum, Katolik Kilisesi ve BM katliamı zamanında önlememekle suçlanıyor.
Soykırım ancak Kagame liderliğindeki milislerin radikalleri uzaklaştırmasıyla durdurulmuştu.
Fransa-Ruanda gerginliği
Anma törenleri Ruanda ve Fransa arasındaki gerginliğin gölgesinde başladı. Fransa hükümeti cumartesi günü, Adalet Bakanı Christiane Taubira'nın planlananın aksine anma törenlerine katılmayacağını açıklamıştı. Bu karar Kagame'nin Fransa'yı doğrudan soykırımın “siyasi hazırlığından“ sorumlu olmakla itham etmesinin ardından geldi.
Bakanın yerine Fransa Büyükelçisi Michel Felsch'in törenlere katılması bekleniyordu ancak onun da pazar günü geç saatlerde Ruanda'da 'istenmeyen kişi' ilan edildiğini öğrenmesi üzerine, törenlere katılmaktan vazgeçtiği açıklandı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da törene katılmıyor. Ban, yaptığı açıklamada uluslararası topluma Ruanda'daki hataların öğrenilmesi çağrısında bulundu.
Ban, 20 yıl önce Ruanda'daki durumla bugün Orta Afrika Cumhuriyeti ile Suriye'deki durum arasındaki paralelliklere dikkat çekti.
ABD Başkanı Barack Obama da Ruanda soykırımını insanlığa karşı sistematik ve kasıtlı bir imha çabası olarak niteledi.
Obama, yayınladığı mesajda, eski yaraların iyileşmesi, ekonomik büyüme, insanları yoksulluktan kurtarmak amacıyla önemli bir süreci başlatarak katkılar sunan Ruandalıların azmini saygıyla karşıladıklarını kaydetti.