Suriyeli E.B. adlı kadın, eşinin patronu R.N. tarafından taciz edildiği iddiası ile suç duyurusunda bulundu. Yürütülen soruşturma takipsizlikle sonuçlanınca E.B. Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Dilekçede, R.N’nin Emniyet müdürü olan kardeşinin nüfuzunu kullanarak soruşturmayı engellediği iddia edildi.
Başvuru dilekçesinde, “Failin suçları işlerken Emniyet müdürü kardeşinin nüfuzunu kullanarak aileyi öldürtmek ve sınır dışı etmekle tehdit etmesi, soruşturma esnasında delil araştırmasının yapılmaması, failin polis teşkilatında müdür olan kardeşinin nüfuzunu gerçekten kullandığı sonucuna götürmektedir” denildi.
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre, takipsizlik kararı ardından R.N., “sosyal medya ve basın yoluyla” şiddete uğradığını ileri sürerek E.B. ve eşi hakkında koruma kararı aldırdı. R.N. hakkındaki suçlamaların, “Emniyet’te görevli kardeşinin kariyerine zarar vermek amacıyla” yapıldığını savundu.
"Takipsizlik kararı kaldırılsın"
Soruşturmadan sonuç alamayan E.B. AYM’ye başvurdu. Başvuru dilekçesinde yer alan ifadeler şöyle: “Savcılık şüpheli R.N’nin kardeşi M.Y., Diyabakır Asayiş Şube Müdürü olduğu halde soruşturmayı bu şube ve bağlı masa ve amirliklere devrederek etkili ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesini imkânsız hale getirmiştir. Mağdurenin ifadesi tercümansız alınmıştır. E.B’nin ‘mağdure tanık’ olarak değil ‘müşteki’ olarak, eşinin ifadesi ise ‘tanık’ olarak değil ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınmıştır. Bu sıfatlar delil olma niteliğini önemli oranda düşürmüştür. Etkin bir araştırma yapılmamış, deliller yok sayılmıştır. Savcılığa bildirilmesine rağmen tedbir alınmamıştır.”
Dilekçede takipsizlik kararının kaldırılması talep edildi.