Pendik-Aydos hattı minibüsünde 14 Haziran’da şort giydiği gerekçesiyle Ercan Kızılateş tarafından taciz ve darp edilen 21 yaşındaki Melisa Sağlam, "Şiddet ve taciz kaderimiz değil" dedi.
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in sorularını yanıtlayan Melisa Sağlam'ın yanıtları şöyle:
- Kendinizden bize bahseder misiniz?
Asena Melisa Sağlam. 21 yaşındayım. Trabzon Beşikdüzülüyüm. Pendik’te ailemle oturuyorum. Gelişim Üniversitesi’nde İngilizce Psikoloji öğrencisiyim ve aynı zamanda fuarlarda İngilizce tercüman olarak çalışıyorum.
- Tehdit alıyor musunuz?
Olay sosyal medyaya yansıdıktan sonra beni darp ve taciz eden şahsın zihniyetindeki insanlardan rahatsız edici mesajlar alıyorum. Alenen bir tehdit anlam ifade etmese dahi bu tür davranışları hak gördüklerini, böyle giyinen insanların bu tür şiddete maruz kalmasının normal olduğunu, böyle giyinerek bunu bizlerin hak ettiğine dair söylemlerde bulunuyorlar. Olası bir durumda o insanların da bana yapılan davranışı gerçekleştirebilecek pozisyonda olduğunu görüyorum, kendilerini gösteriyorlar.
- O olaydan sonra hayatınızda neler değişti?
Olaydan sonra toplu taşıma araçlarına karşı antipati duymaya başladım. Karşı cinse paranoyak bir tutum sergiliyorum, her ne kadar bu durumu bir cinsiyete genellemenin doğru olmadığı görüşünde olsam da malesef yaşadığım bu üzücü ve şok edici olay iç dünyamda birçok şeyi olumsuz etkiledi. Bir kız çocuğu olarak büyürken ilk olarak bakışlardan rahatsız olarak büyüyorsunuz, daha sonra sözlü tacizlere maruz kalıyorsunuz ve maalesef ki fiziki tacizler de bu silsilenin peşini bırakmıyor. Bu döngünün her ne kadar böyle olmaması gerektiğini düşünsem de günümüz şartları maalesef ki bu kısırdöngüyü tasdikleyecek şekilde sonuçlar doğuruyor ve bizlere gösteriyor. Artık bana bakan biri hakkında ‘Bakıp ne düşünüyor? Bakıp laf atacak mı? Bakıp taciz edecek mi? Ve son olarak bu olay neticesinde bakıp saldıracak mı’ şeklinde paranoyak bir düşünce içerisindeyim. Olduğumdan daha öfkeli ve kin doluyum.
- Bundan sonraki adımlarınız nasıl olacak? Gelecek planlarınız nedir?
Bu tür şiddete veya tacize maruz kalmış kadınların, çocukların yanında olmayı hedefliyorum. Her zaman onların sesi olmayı, onlarla sesimizi daha çok yükseltmeyi istiyorum. Ayrıca okumuş olduğum bölümümde gerekli eğitimlerimi tamamlayıp profesyonel şekilde de yardım etmeyi istiyorum. Bu olay başıma gelmeden önce de düşüncelerim bu doğrultudaydı fakat olay sonrası birlikteliğin beraberliğin gücünün ne derece etkili olduğunu gördükten sonra elimden gelenin fazlasını yapacağıma inanıyorum.
- Kadınlara buradan mesaj vermek ister misiniz?
Birlikte olmaya devam edelim. Başımıza gelen olaylarda artık çekinmeden ses çıkaralım. Bazılarımız yaşadıklarından utandığı için, bazılarımız adalete inancı olmadığı için, bazılarımız tanınmaktan çekindiği için sessiz kalabiliyor. Daha kötüsü ise bazılarımız sessiz kalmaya mecbur bırakılıyor ama elimizden geldiği kadar bu olaylarda sesimizi duyuralım. Sonuna kadar hakkımızı arayalım. Bizim adımız değil onların adı lekelenecek emin olun. Bizler bu davranışa maruz kaldığımız için değil onlar bu davranışı yaptıkları için utanacak. Lütfen artık sessiz kalıp, bu durum kaderimizmiş gibi davranmayalım.
"Cezalar artırılmalı"
- Kadına şiddet ile sizce nasıl mücadele edilir?
Kadına şiddetle mücadele etmek istiyorsak önce bazı zihniyetteki erkeklerin algılarını değiştirmemiz gerekiyor. Bu tür zihniyetler düşüncelerinin yanlış olduğu gerçeğini ancak kendilerinin uyguladığı zorbalıklarla bir yanıt alırlarsa görürler. Asla tam anlamıyla anlayıp destekleyeceklerini sanmasam da en azından yapmaktan vazgeçeceklerini sanıyorum. Bu tür davranışların ciddi cezalarla durdurulmaya çalışması demek bu tür zihniyetteki insanların düşüncelerinin de durdurulmaya çalışılması olarak değerlendirmeli ve ona göre cezalar verilmelidir. Her şeyden önce ise kadınların değerinin ve öneminin daha anlaşılır ve kesin hatlarla işlenmesi gerektiğini düşünüyorum.