Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, “Mesele salt sağlık/tıp veya aşı değil… Geleceği inşa eden aydını kurtarmaya çabalıyorum. Batı'nın her dayattığını sorgusuz kabul etmek modern mandacılıktır. Atatürk'ü bile anlamamışlar! Kolayı ve kolaycılığı seven, cüreti-kibri bol yazar ve okur yaratıldı.” görüşünü savundu.
Yalçın, "Yeni yazar türü, bilmeye öğrenmeye çalışmıyor; kelime oyunlarıyla ezberi tekrarlayarak kolay yolu seçiyor. Çünkü: Yüzeyde kalıp çoğunluğa uymak kolaydır; tıpkı bir papağan gibi tekrarlarınız size hep ödül olarak döner. Ancak, kurnazca akıl yürütme tembelliği gün gelir ahmaklığa sebep olur…- Oysa yazar, okuyucusunu zorlayandır; kolay okuyucu avcısı değil. Yazı yazmak, eylem yapmaktır. Eylem, muhalif bir harekettir; çubuğu tersine bükmedir. Bunun için ihtiyaç olan teoridir. Kuram olmazsa pratik yaşamda savrunulur, kaybolunur. Kaybolmak, sürüye katılmaktır." düşüncesini dile getirdi.
Yalçın, "Sürü, sorunun-sorgunun-çözümlemenin yani aklın ölmesidir. Sığ bir idare-i maslahatçılıktır. Gerçek hep derindedir; atıldığı “kuyunun” dibinden çıkarılmayı bekler durur. Ve bulmak-çıkarmak güç-yürek-çalışkanlık ister. Bu nedenle… Aydın arayan, bulan, tepki gösterendir. İtibariyle yalnızlığı göğüsleyebilen düşün insanıdır. Bugün en büyük sıkıntımız yalnızlıktan korkan aydının ölümüdür. Aydın bugün, lakırdı linçinden çekinip, pandemi gibi dayatılan resmi ideolojiyi sorgulamaya korkuyor. Kimseyle kişisel sorunum yok; aydın arıyorum; bulduğumda en saygın mertebeye koymaktan geri durmayacağım…" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın