Ekonomi

'Son çeyrekte eksi büyümeyle karşılaşabiliriz'

Mahfi Eğilmez, beklentilerin altında, yüzde 1,6 oranında büyüyen Türkiye ekonomisini değerlendirdi

10 Aralık 2012 17:18

 

Mahfi Eğilmez


2012 yılı ilk çeyrek reel büyümesi yüzde 3,2'den 3,4'e, ikinci çeyrek büyümesi yüzde 2,9'dan 3'e revize edilirken üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 1,6 olarak açıklandı. Burada konu ettiğimiz yüzde 1,6'lık büyüme oranı, 2012 yılı üçüncü çeyreği için hesaplanan GSYH’nın, 2011 yılının üçüncü çeyreğindeki GSYH’sına göre olan reel büyümesidir. Buna göre ilk üç çeyrek ortalaması yüzde 2,6 olarak gerçekleşmiş oldu.
 

Eldeki veriler ne anlatıyordu?


Büyümenin açıklanmasından önce eldeki veriler şöyle bir görünüm veriyordu: (1) Sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre zayıf bir artış sergiliyordu. Sanayi üretimi artışı üçüncü çeyrekte yüzde 2,7 ile sınırlı kaldı. İmalat sanayi kapasite kullanımı da 2011 yılının üçüncü çeyreğinde ulaştığı yüzde 75,9’luk ortalamaya göre düşük bir düzeyde gerçekleşti (yüzde 74,4.) (2) Tarımsal üretimin en önemli kalemini oluşturan tahıl üretiminde de geçen yıla göre üretimde yüzde 5,2 gerileme söz konusuydu. Her ne kadar diğer tarım ürünlerinde bir miktar artış olsa da tarım üretiminin ağırlığını oluşturan tahıl üretimindeki düşüş büyümeyi aşağı çekiyordu. (3) Hizmetler kesiminin en önemli alt kesimlerinden birisini oluşturan bankacılık kesiminin açtığı kredilerde de geçen yıla göre gerileme vardı. Geçen yıl yüzde 25 dolayında artış gösteren krediler bu yılın Ocak – Ekim ayalarını kapsayan 10 aylık döneminde yüzde 12 dolayında bir artış göstermiş durumda bulunuyordu.     


Dünyada durum


Aşağıdaki tablo gelişmiş ekonomiler ve yükselen piyasa ekonomilerinin üçüncü çeyrek büyüme oranlarını karşılaştırmalı olarak göstermeyi amaçlıyor (Kaynak: The Economist, Economic and Financial Indicators.)

ABD  2,5   
Kanada 1,5   
Japonya 0,1   
İngiltere  -0,1   
Fransa 0,1   
Almanya 0,9   
İtalya  -2,4   
Çin  7,4
Hindistan  5,3
Brezilya  0,9
Rusya  2,9
Endonezya  6,2
Meksika  3,3
Türkiye 1,6

Tablo, bize Türkiye’nin bu yılın üçüncü çeyreğinde büyüme konusunda gelişmiş ekonomilere göre iyi, yükselen piyasa ekonomilerine göre kötü performans sergilediğini gösteriyor.


Son çeyrek daha kötü görünüyor


Büyüme ile birlikte açıklanan Ekim ayı sanayi üretim endeksi değişimi geçen yıla göre yüzde 5,7 oranında bir düşüşü gösteriyor. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılsa bile düşüş var (yüzde 0.9) Bu görünüm yılın dördüncü çeyreğinde canlanma bekleyenler ve ekonominin yeniden büyümeye döneceğini öne sürenler için oldukça büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Eğer dördüncü çeyreğin son iki ayında da bu eğilim sürerse son çeyrekte eksi büyümeyle karşılaşabiliriz.

Notlar:
Nominal ekonomik büyüme: GSYH’nın bir dönemden ötekine fiyat artışlarından arındırılmış olarak artmasına ekonomik büyüme diyoruz. Tersine de ekonomik küçülme. 2011 yılının üçüncü çeyreğinde 100 TL GSYH’sı olan bir ekonominin 2012 yılının üçüncü çeyreğinde GSYH’sı 110 TL olmuşsa o zaman bu ekonomide geçen yılın aynı dönemine göre % 10 büyüme olmuş demektir. Bu büyüme nominal büyümedir.

Reel ekonomik büyüme: Nominal büyüme fiyat artışlarının etkisinin giderilmediği büyümedir. Yukarıdaki örnekte büyüme fiyat artışlarının etkisini taşımaktadır ve bu artışın büyümeyle bir ilgisi yoktur. Eğer bu dönemde yüzde 5 fiyat artışı olmuşsa reel büyümeyi hesaplamak için bu artışı gidererek büyümeye bakmamız gerekir. Bu durumda 2012 yılının GSYH’sı (110 – (110 x 0,05) 104,5, 2012 yılının üçüncü çeyrek reel büyümesi de yüzde 4,5 olarak hesaplanır.

 

 

Mahfi Eğilmez'in bu yazısı www.mahfiegilmez.com sitesinden alınmıştır.