Hürriyet yazarı Melis Alphan, Hayvan Hakları İzleme Merkezi’nin son 5 ayda yaşanan hayvan hakları ihlalleri raporunu köşesine taşıdı. Rapora göre, 1444 hayvan işkence gördü; 2 bin 769 hayvanın özgürlüğü kısıtlandı; 161 hayvanın canına kastedildi; 155 hayvan sokağa atıldı; bir hayvan cinsel şiddet gördü.
Alphan’ın Hürriyet’te “Yollarımız, köprülerimiz var ama Kızılderili'nin bilgeliği yok bizde” başlığıyla dün (1 Ekim 2016) yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:
Hayvan Hakları İzleme Merkezi, son 5 ayın hayvan hakları ihlallerini raporlaştırdı. Bu rapora göre 1444 hayvan işkence gördü; 2 bin 769 hayvanın özgürlüğü kısıtlandı; 161 hayvanın canına kastedildi; 155 hayvan sokağa atıldı; bir hayvan cinsel şiddet gördü. Binlerce hayvanın öldürüldüğünü de biliyoruz.
Rapor, belediyelerin sokak köpeklerini farklı mahallelere, asla yaşayamayacakları bölgelere, ormanlara, taşocaklarına, çöplüklere bıraktığını ortaya koydu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sokak hayvanlarını usulsüz olarak toplandığının defalarca tespit edildiği ifade edildi.“Kurtköy-Pendik orman hattı adeta ‘sokak köpeği havzası’na dönüştürülmüş durumda” dendi.
Geçtiğimiz günlerde bir haber vardı. Kocaeli’nde bir profesör, bir sokak köpeğini bıçaklamış. Merak ediyorum...
Beyaz adamın doğasındaki vahşet nasıl oluyor da hayvanın doğasındaki vahşeti kat kat aşıyor?
Üstelik, hayvanın vahşeti kendini koruma içgüdüsünden kaynaklanırken, insanınki tamamen nedensiz.
Kaldı ki, hayvanlar başka canlılara işkence yapmaz. İşkence yapmak da insana mahsus. 5 ayda binlerce hayvanın öldürülüp 1444’ünün işkence gördüğü bir ülkede, söylesenize, hayvan mı daha vahşi, yoksa insan mı?