Bugün, Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma Kömür İşletmeleri’nin madeninde, vardiya değişimi sırasında çıkan yangın ve su basması sonucu 301 madencinin yaşamını yitirdiği büyük facianın yıl dönümü.
Davası yıllarca süren Soma “katliamında” 4 sanık ‘taksirle ölüme sebebiyet vermekten' ceza almış, maden ocağı işletmecisi Can Gürkan, 2018 yılı Temmuz ayında tahliye edilmişti. Cumhuriyet tarihinin en fazla can kaybıyla sonuçlanan iş ve madencilik kazası, dünyanın ise son 50 yıldaki en ölümcül ikinci maden kazası olarak kabul edilen Soma faciası, geçen günlerde Yeni İnfaz Yasası çerçevesinde yeniden gündeme geldi.
Buna göre, tutuklu sanıkların, söz konusu yasanın denetimli serbestlik süresini 3 yıla çıkaran hükmünden yararlanıp izinli çıkabilmeleri ve daha erken tahliye olma ihtimalleri tartışma konusu oldu. Yeni düzenlemeyle birlikte, işletmenin genel müdürü Ramazan Doğru ve teknik müdür İsmail Adalı yaklaşık 2,5 yıl sonra, işletme müdürü Akın Çelik ile teknik nezaretçi Ertan Ersoy da 5 ay 15 gün sonra tahliye olacak.
"Soma faciasının en büyük sebebi özelleştirme ve rodövans sistemi"
euronews Türkçe’ye konuşan İTÜ İnşaat Fakültesi’nden Doç. Dr. Emre Gürcanlı, Soma’da yaşananların en büyük sebebinin özelleştirme, bir diğer ifadeyle rodövans sistemi olduğunu düşünüyor ve şu şekilde açıklıyor:
“Soma’da 2006 yılına kadar Türkiye Kömür İşletmelerine ait olan ocak, 2006 yılında ihaleyle Park Teknik’e verilmişti. Ancak Park Teknik, 2009 yılında “İleride telafisi mümkün olmayan olayların çıkma ve yangın ihtimaline karşı” ihaleyi geri vermek istedi. Riskli olan ocağın ihalesini TKİ, Soma AŞ’ye verdi. Devlet veya devlet adına Türkiye Kömür İşletmeleri şirkete ocağı rödovans sistemiyle, yani ne kadar kömür çıkarsa çıksın hepsini alma garantisiyle verdi. Bu ne demek? En kısa zamanda ne kadar kömür çıkarırsanız hepsini devlet alacak demek. Bu ne demek? Üretim zorlaması, işçi sağlığı ve iş güvenliği ilkelerinin hiçe sayılması demek.”
Facia öncesinde yoğun çalışmayla “üretim zorlaması” sürece geçildiği açıklanmıştı
Gürcanlı, madenlerde birim maliyetin çok düşürülmesi aşırı ve yoğun bir çalışma ile “üretim zorlaması” sürecine geçildiğini belirtiyor ve Soma A.Ş. patronu Alp Gürkan’ın da katliamdan önce yaptığı bir açıklamada, “Özel sektörün çalışma tarzıyla” üretim maliyetlerini 140 dolardan 23,8 dolara indirdiklerini anlattığına dikkat çekiyor.
“Zira, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, çalışma saatlerinin artırılmasıyla, çalışmanın yoğunlaştırılmasıyla, birim zamanda daha fazla üretim yapıp devlete garantili bir şekilde satarak ve işçi sağlığı ve iş güvenliğinden tamamen taviz vererek sağlanır” diye ekliyor Gürcanlı.
Soma'da 301 hayata malolan facia göz göre göre geldi
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunu uzun yıllardır yakından takip eden Gürcanlı, Soma katliamından birkaç ay önce, U3 bölgesinde bir göçme yaşandığını, burada sıcaklığın artmaya ve neredeyse 46 dereceye ulaşmaya başladığını, işçilerin ise bunu farketmelerine rağmen yöneticilerin dikkate almadığını belirtiyor:
“Her madende olması gereken yer altındaki karbonmonoksit miktarını ölçen sensörler, faciayı aylar önceden haber vermeye başladı, 50 PPM’yi aşmaması gereken karbonmonoksit miktarı beş ay boyunca defalarca bu sınırı geçti, hem de aşırı bir düzeyde geçti. Oksijen miktarı da çok kez yüzde 19’un altına düştü ama maden boşaltılmadı, zira aşırı hızlı üretim yapılmalıydı. Katliam günü sıcaklık madende 46 dereceydi. Daha neler sayabiliriz? İşçilerin kullandıkları maskelerin yetersizliği mi? Yeterince sondaj yapılmaması mı? İşçilerin beslenmesi, dinlenmesi mi? Herhangi bir işçi sağlığı ve iş güvenliği dersinde olumsuz olarak anlatılan, öğrencilere aman dikkat denilen şeylerin hepsi Soma’da yaşandı.”
Rödovans sözleşmesinde ruhsat sahibi olan madenci işletme iznini devretmekte ve bunun karşılığında rödovans bedeli denen pay almaktadır. Adliye mahkemeleri yerinde olarak, rödovans sözleşmesine Borçlar Yasası'ndaki hasılat kirasına ait hükümleri uygulamaktadırlar. Rödovans sözleşmesinin Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bir ay içinde bildirilerek uygun görüş alınması zorunludur. Ruhsat sahibi ile rödovansçı arasında maden hukukuyla ilgili konularda çıkan uyuşmazlıklarda Bakanlık kararı geçerlidir. |