Gündem

Soma duruşmasında başsağlığı dileyen Can Gürkan'a madenci yakınlarından 'sen dileme' tepkisi

Genel Müdür Ramazan Demir'den ailelere: Tepkinizde haklısınız. Biz de çok üzgünüz

16 Nisan 2015 18:28

Soma duruşmasının tutuklu sanıklarından Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, savunmasına başsağlığı dileyerek başladı. Hayatını kaybeden madenci yakınları Can Gürkan’a tepki göstererek “sen dileme” dedi.

Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre, Soma’da geçen 13 Mayıs’ta meydana gelen maden faciasında, hayatını kaybeden 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında, “olası kastla öldürme”, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama”, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan dava açılan 8’i tutuklu 45 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Duruşmada tutuklu sanıklar, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan; maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik’in yanı sıra, 37 tutuksuz sanıktan da 25’i hazır bulundu.

Sanıkların, sanık avukatlarının, mağdur avukatlarının ve duruşmaya katılan işçi yakınlarının isimlerinin kayda alınmasının ardından da, yarım kalan iddianamenin okunması tamamlandı.

 

'Başsağlığı dileğini aileler geri çevirdi'

 

İddianamenin okunmasının ardından Can Gürkan’ın savunmasına geçildi. Savunmasına “Başsağlığı” dileyerek başlayan Gürkan’a aileler “Sen dileme” diye tepki gösterdi. Gürkan savunmasında şunları söyledi:

Biliyorum 301 ocağa ateş düştü ama inanın bizim yüreğimize de ateş düştü. Şirketimiz uzmanlaşmaya çok önem veren kurumsal bir şirkettir. Bilirkişi raporu hem hatalı hem de önyargılı yaklaşımlar var. Bilirkişi olay yerine bile gitmeden yalnızca yoruma dayalı analiz yaptı. Şirketimizde modernizasyon yenileştirme mekanizasyon çalışmalarına 500 milyon harcadık.

 

'İleri teknoloji getirdik'

 

Gürkan, “Adalet inşallah yerini bulur” dedi, aileler “İnşalah” diye yanıt verdi. Gürkan savunmasına şöyle devam etti:

"Gerekenleri yapmadığıma dair hiçbir delil yok, en ileri teknolojiyi, mekanizasyonu getirdik. En büyük övüncümüz tertemiz sicilimizdi, bu kazanın nasıl olduğunu anlamak en büyük arzum.”

Can Gürkan'ın ardından da Kömür İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Ramazan Doğru ise şunları söyledi:

"Kaybettiğimiz arkadaşlarımıza rahmet diliyorum. Böyle kazalar olmaması için dua ediyorum. Ben Soma İşletmeleri'nde yönetim kuruluna bağlı olarak çalışıyorum. İşveren vekiliyim ama protokol düzeyinde. İş güvenliği ile ilgisi yok. İdareciyim. Ben bilgileri Akın Çelik'ten alırım. Eynez'e haftada bir giderim. Şirketin diğer işletmelerinden de sorumlu olduğum için. Bilirkişi olay yerine gitmeden inceleme yaptı. 3 tane birbirinden farklı rapor var. Mutlaka başkaları da araştıracaktır. Bilirkişilerin yazdığı gibi olmadığını göreceğiz. 25 yıldır bu işi yapıyorum. Bunun 24 senesi Soma'da geçti. Çalışanların, hayatını kaybedenlerin birçoğunun babası, amcasıyla da çalıştım. 13 Mayıs'a kadar Soma'da kariyerimiz olduğunu düşünüyorum. (Gelen tepkilere) Ben de ölseydim benim ailem de sizlerin arasında olacaktı ve tepkili olacaktı. Tepkinizde haklısınız. Bizde çok üzgünüz. 50'ye yakın mühendisimiz çalışmaktaydı. Birçoğu kendini arkadaşlarını kurtarmak için feda etti. Şimdi herkesin suçladığı Mehmet Efe yangını söndürmek için içeri attı kendini. Arkadaşlarımız orada şehit oldu. Dışarıda kalanlar da sanık oldu. Bu maden mühendislerinin kaderinde olan bir olay.

 

'Ben hapishanede hergün gözyaşımla yatağımı ıslatıp neden olduğunu çözmeye çalışıyorum'

 

İşletme Müdürü Akın Çelik de ifadesinde şu ifadeleri kullandı:
"Bilirkişi raporu hatalı. Benim en çok üzüldüğüm dostum olan, arkadaşlarım olan, kaybettiğim çalışma arkadaşlarımın ailelerinin bizi onların katili olarak görmesi. Bu davayı takip etsinler. Gerçek nedeni ortaya çıksın. Ben hapishanede hergün gözyaşımla yatağımı ıslatıp neden olduğunu çözmeye çalışıyorum. Bize yöneltilen suçlamaya değil sadece arkadaşlarımızın katili olarak görmelerine üzülüyorum. 15 yıllık mühendisim. Fakülte birincisiyim. Bu olay böyle raporda anlatıldığı gibi değil. Belki birçoğu bilmiyor ama o bilirkişiler benim hocalarım. İki kez kaza yerine bile gidemediler. Bir taş parçası, bir bant parçası ordan almadılar. Eğer bu kendinden yanan ve bizden kaynaklanan bir yangınsa kendimi Soma'da maden heykelinin önünde yakacağım. Ben de kurtarma çalışmaları sırasında hayatımı kaybediyordum. Benim eşim de sizin de yanınızda olacaktı biliyorum ama bir dakika ile kurtuldum."

Duruşmayı çeşitli sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri de izledi. İlk iki duruşmayı izleyen CHP milletvekili Özgür Özel, iddianamenin okunmasının tamamlanmasının ardından yarından itibaren tekrar hem kendisinin hem de partili milletvekillerinin duruşmayı izlemeyi sürdüreceklerini söyledi.

 

İşçi yakınlarının sayısı az

 

Duruşma öncesinde mahkemenin görüldüğü kültür merkezinin çevresindeki polis önlemleri devam etti. Duruşmayı izleyecek olanları arama noktasından geçerek içeriye girdi. Ailelerin ilgisi ilk iki günkü gibi olmadı. Duruşma salonunun bazı bölümleri boş kaldı.

Soma davasının ilk duruşmasında, yaşanan tartışmalarla ilgili içeriden çok sayıda görüntünün sosyal medyaya sızması üzerine alınan tedbirler bugün de sürdü. Basın mensuplarının, içeriye dizüstü bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerini sokmaları için polis sıkı önlem aldı.

Duruşma salonunda polis sanık avukatlarının, jandarma da sanıkların çevresinde iki sıra oluşturup etten duvar ördü. Bu arada ilginç bir durum da ortaya çıktı.

Savcılık ifadelerinde birbirlerini suçlayan bu nedenle de Şakran Cezaevi’nde ayrı bölümlerde kalan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve Genel Müdürü Ramazan Doğru’nun mahkemedeki durumu da dikkat çekti. Gürkan ve Doğru tutuklu sanıkların bulunduğu sıranın iki ayrı ucunda oturdukları, birbirleriyle hiç konuşmadıkları da dikkat çekti.

 

Davanın geçmişi

 

Manisa’nın Soma İlçesi’nde geçen 13 Mayıs’ta, 301 işçi hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte. Aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Faciadan yaklaşık 6 ay sonra Soma Cumhuriyet Savcılığı 3 Kasım’da fezlekeyi hazırlayıp Ağır Ceza Mahkemesi mevcut bulunan en yakın Akhisar Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Akhisar Cumhuriyet Savcılığı ise fezlekeyi inceleyip, hazırlamış olduğu iddianameyi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ne 10 Kasım’da sundu. İddianameyi inceleyen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi de 25 Kasım’da 4 noksan madde sebebiyle savcılığa iade etti. Bunun üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı iddianamenin iadesine itiraz etti. İddianame bu defa Manisa Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi ise eksikleri iki maddeye indirdi. Bunun üzerine geçen Aralık’ta Soma Savcılığı’na dönen dosyada eksiklerin giderilmesi için yeniden çalışma yapıldı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 mart tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, “olası kastla öldürme” suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istedi. Tutuksuz 37 zanlı için de, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25’inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi.

 

Duruşmanın sanıkları

 

Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 8 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan; maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. Tutuksuz yargılanan 37 kişi ise, maden mühendisleri, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal’dan oluştu.