Gündem

Sokağa çıkmaya yasağında hayatını kaybeden oğlunu bulmak için 50 cenazeye baktı: "Bu işkencedir"

Yasaklar sırasında hayatını kaybedenlerin cenazeleri farklı şehirlerdeki kimsesizler mezarlıklarına defnedildi

14 Ocak 2020 11:22
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016 tarihinde uygulayamaya sokulan ve 21 Nisan 2018’de kaldırılan sokağa çıkma yasağı sırasından hayatını kaybedenlerin birçoğunun cenazesi aradan geçen zamana rağmen ailelere teslim edilmedi. Kentteki yasaklar sırasında hayatını kaybeden kişilerin cenazeleri, o dönem Mardin, Urfa, Antep ve Malatya'da bulunan kimsesizler mezarlıklarına defnedildi. Söz konusu cenazelerin bazılarının kimliği tespit de edildi.Bugüne kadar 50'ye yakın cenazeye baktığını, ancak oğlunu teşhis edemediğini belirten baba Metin Karaduman, "Bize işkence yapılıyor" dedi. 
 
Mezopotamya Ajansı'ndan Ahmet Kanbal'ın haberine göre ailelerin birçoğu, yakınlarının cenazelerini almak için Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, kan örneği verdi. Her ay savcılığa giden kimi aileler ise, belli süre aralıklarla birçok kez kan örneği verdi. Ancak şimdiye kadar 10 cenazenin ailelere teslim edildiği öğrenildi. 70'i aşkın cenaze ise, ailelere teslim edilmedi. DNA eşleşmesi olan birkaç cenazenin de aileler tarafından alınmadığı öğrenildi. Aileler, Nusaybin Kaymakamlığı'nın “PKK’li cenazelerinin defnedilmemesi” yönünde karar aldığı Hecace Mezarlığı'na cenazelerini defnedememesinden kaynaklı ölülerini alamadıklarını söylüyor.  
 

Savcı, 4 yıldır DNA bekliyor

Bunun yanı sıra, savcılık da cenazelerle ilgili dosyayı, bir süre önce tefrik edilen Nusaybin Davası'nın görüldüğü Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Cenazelerle ilgili karar alma yetkisi bulunmayan mahkeme, söz konusu dosyaları yeniden savcılığa iade etti. Ancak, buna rağmen ailelerin taleplerine olumlu yanıt vermeyen savcılık, DNA örneklerinin eşleşmesinin bekleneceğini belirtmekle yetindi.  
 
Cenazelerle ilgilenen dönemin kimi tanıkları DNA örneklerinin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmediğini ileri sürdü. Tanıkların verdiği bilgiye göre; kentteki yasağın kaldırılmasından 4 ay sonra halen 31 cenazenin bulunduğu Kamor Mezarlığı’na cenazeler defnedilirken, DNA örneklerinden birinin halen cenazenin üstünde olduğu fark edildi. Daha sonra defni yapılmayan 12 cenazeye bakıldı. 12 cenazenin de aynı şekilde DNA örneklerinin halen üstünde olduğu fark edildi. Bunun üzerine DNA örnekleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek üzere yetkililere teslim edildi. Ancak, daha önce defnedilen diğer cenazelerin kontrolü yapılamadı. Defnedilen cenazelerin kontrol edilmesi için mezarların yeniden açılmasına dönük yapılan talep ise kabul edilmedi. 

"Dosyalar çuvalda bekletiliyor"

Bugüne kadar birçok kez oğlu Abdullah'ın cenazesi için başvuruda bulunan Metin Karaduman, bu duruma tepki gösterdi. Oğlunun cenazesinin Zeynelabidin Mahallesi’nde olduğuna dair daha önce kendilerine bilgi verildiğini ancak bugüne kadar cenazesine ulaşamadığını belirten baba Karaduman, her defasında kendilerine “sizinle ilgili bir bilgi yok” denildiğini aktardı. Karaduman, “Dosyalar Mardin’de çuvalda bekletiliyor. Dosyaları da kontrol edemiyoruz. Çocuklarımıza da ulaşamıyoruz. Bu 4’üncü senedir bu eziyeti çekiyoruz. Herhangi bir yetkiliden bize bir cevap verilmedi. Savcılıklara başvurduk, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurduk ama hiç cevap alamadık” dedi. 

Mezarların yeniden açılması talebi kabul edilmedi

Kendisinin Mardin, Urfa ve cenazelerin götürüldüğü diğer kentlere gittiğini ve çıkan her cenazeye teşhis için baktığını kaydeden Karaduman, “Şüphelendiğim iki cenaze oldu. Mardin’de defnedilmiş. Biz yüzde yüz emin olamadığımız için DNA örneklerini beklemeye karar verdik. O cenazeler hakkında hiçbir bilgi edinemedik” diye konuştu. Kendisinin de, defnedilmeden önce Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi gereken DNA örneklerinin cenazelerle birlikte gömülmek üzere olduğunu fark eden grup içinde olduğunu söyleyen Karaduman, “Ben araştırdığım kadarıyla o DNA’ların Adli Tıp Kurumu’na gitmedi. Mezarların yeniden açılarak DNA alınması için talepte bulundum, ancak savcılık ‘o taşın altına kimse elini koymaz’ yanıtı verdi" ifadelerini kullandı. 

"50 cenazeye baktım bulamadım"

Bugüne kadar 50’ye yakın cenazeye baktığını, ancak oğlunu bulamadığını dile getiren Karaduman, şu çağrıda bulundu: “Tüm aileler bu eziyeti çekiyor. Bu DNA’ların bir an önce çıkması ve cenazelerin teslim edilmesini talep ediyoruz. Bize işkence yapılıyor. Bizden sonraki olaylarda gelen cenazeler teşhis ediliyor, ama Nusaybin’den çıkan cenazeler teşhis edilmiyor. Bir buçuk senedir ben dosyama ulaşamıyorum. Yetkililerden cenazelerimizi bize teslim etmelerini istiyoruz. Bu dosyalarla ilgilenmelerini istiyoruz."