Dünya

Soğuk Savaş'taki gibi mi? Almanya'daki yabancı ajanlar

Vietnam istihbaratı adına Berlin'de Vietnamlı bir işadamını kaçırmakla suçlanan Vietnamlı Long N.H.'nin yargılanmasına Salı günü Berlin'de başlanması, Almanya'daki yabancı ajanlarla ilgili tartışmaları gündeme getirdi.

25 Nisan 2018 01:08

Almanya geçen yaz adeta politik bir polisiye, bir casusluk romanı ve Soğuk Savaş'ı andıran bir hikayeye sahne oldu: Vietnam istihbaratının başkan yardımcısı Duong Minh Hung bir grup ajanı koordine etmek amacıyla bizzat Berlin'e geliypr ve şehrin göbeğinde, herkesin gözü önünde bir memleketlisini kaçırıyor. Kaçırılan Vietnamlı Trinh Xuan Thanh'ın avukatı Petra Schlagenhauf, "Tüm bu olay Vietnam'daki komünist partiden kaynaklandı, bu bir patron işiydi" diyor.

Schlagenhauf'un müvekkili, Vietnam'da siyasi olarak göze batmaya başlamasının ardından Berlin'e kaçmış. Avukatı, Trinh Xuan Thanh'ın Almanya'nın başkentinde kendisini güvende hissettiğini söylüyor. DW'ye konuşan Schlagenhauf, "Vietnam'ın bir iade talebinde bulunacağını düşündük. Böyle bir talep olsaydım, müvekkilim de buna uyardı" dedi. Avrupa'nın kalbinde bir kaçırılma olayını ikisi de hesaba katmamış. Bu bir hata çünkü yabancı ülkelerin istihbarat servisleri bunu Almanya'da da yapabilecek durumda.

Berlin'de özellikle İranlı ajanlar aktif

Sosyal Demokrat Partili (SPD) politikacı Reinhold Robbe de tehlikeyi başlangıçta hafife almış. Robbe hayatının tehlikede olduğunu anladığında, Alman-İsrail Topluluğu'nun başkanı imiş. İran'ın istihbarat servislerinden olan Kudüs Gücü, bir kaçırma hatta suikast hazırlayabilmek amacıyla onu "7/24" izlemiş, hareket profillerini çıkarmış. Yaşadıklarından ötürü Robbe, o zamandan beri yabancı servislerin "kötü şeyler yapabileceğini" biliyor.

Robbe, Vietnamlı'nın kaçırılması vakasını "korkunç bir hikaye" ve aynı zamanda Alman istihbarat servisinin "zayıflığını kanıtlayan bir olay" olarak nitelendiriyor. Casusluk savunmasından sorumlu olan Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın Trinh Xuan Thanh'ın "Vietnam istihbaratının odağında bulunduğunu" bilmesi gerektiğini söyleyen Robbe, Alman makamlarının Vietnamlı'yı korumakta başarısız olmasının bir "felaket" olduğu görüşünde. Robbe, Alman istihbaratının "dikkatli bir şekilde gözden geçirilmesini" ve daha iyi bir şekilde donatılmasını talep ediyor.

"Çok ama çok zor zamanlar"

İstihbarat servislerinin kontrolünden sorumlu olan Yeşiller partili siyasetçi Konstantin von Notz, casusluk savunmasında bir sorun olduğu görüşünde. Soğuk Savaşın bitimiyle insanların durumun sakinleşeceğini düşünmesine atıfta bulunan von Notz, DW'ye yaptığı açıklamada, "Durum asla böyle değil" diyor. Von Notz, Edward Snowden'dan bu yana Avrupa'daki istihbarat servislerinin bugün nasıl işlediğinin bilindiğini söylüyor. Ve en geç Trinh Xuan Thanh'ın kaçırılması ya da Salisbury'deki zehirli gaz saldırısının "çok ama çok zor zamanların" içerisinde bulunduğumuzu gösterdiğini belirtiyor.

Von Notz'a göre Almanya'nın Vietnam istihbaratının ajan eylemine "net bir şekilde" tepki vermesi gerekiyor: "Bu can yakabilir ama yoksa benzer davranışlarda bulunma noktasında başkaları da motive hissedebilir." Yeşiller partili siyasetçi, Alman hükümetinin bu noktada "tüm imkanlarını henüz tüketmemiş olduğu" görüşünde. Peki, Merkel hükümeti başka nasıl imkanlara sahip?

Vietnam "ne yapılması gerektiğini biliyor"

Alman Dışişleri Bakanlığı'nın bir sözcüsü, DW'ye yaptığı açıklamada, aslında kısa süre öncesine kadar çok iyi olan ilişkilerin bugün nasıl göründüğünü anlattı: Stratejik ortaklık askıya alınmış ve üst düzey hükümet temasları sekteye uğramış durumda. Bunun yerine Vietnam tarafıyla "yakın bir diyalog süreci" sözkonusu. Sözcü, "Vietnam, ikili ilişkilerin aldığı zararları onarmak için ne yapılması gerektiğini biliyor" diyor.

Bunu Trinh Xuan Thanh'ın avukatı Petra Schlagenhauf da biliyor: Çözüm, kaçırılıp tutuklanan müvekkilinin serbest bırakılması. Schlagenhauf, artık Berlin'deki davada kendisi için önemli olanın müvekkilini "nasıl bir haksızlığa uğradığının tespit edilmesi" olduğunu belirtiyor. Schlagenhauf, siyasi baskının nihayetinde müvekkiline yardımcı olabileceğinin farkında. Ne var ki, yaşananın bedelinin Vietnam için son derece yüksek olacağı şimdiden belli: Vietnam'ın Almanya'yı kaybetmesi, önemli bir siyasi ve ekonomik ortağın yitip gitmesi anlamına geliyor.

Öte yandan Berlin'deki davadaki Vietnamlı zanlı Long N.H.'nın karşı karşıya olduğu "tek" tehditse özgürlüğünün elinden alınması cezası. Başsavcı kendisine "Vietnam istihbarat servisinin bir operasyonunda yer almak" suçlaması yöneltiyor. İddianamede Long'un işadamının kaçırılmasında kullanılan iki aracı Prag'da kiraladığı ve sürdüğü belirtiliyor. Yani iddianameye göre kendisi, olayda küçük bir yan rolden daha fazlasına sahip. Savcılık, zanlının Vietnamlı işadamının kaçırılmasına dair bütün planları bilerek onayladığını belirtiyor.

Fabian von der Mark

© Deutsche Welle Türkçe