İngiliz The Times gazetesinde Suriye'de İran, Türkiye, Rusya hattında yaşanan diplomatik gelişmelere yer verdiği haber ve analizde, Rusya'nın bölgedeki arabulucuk görüşmeleriyle 'kendi zaferini ilan ettiğini' yazıyor.
Richard Spencer imzalı haberde, bugün Soçi'de düzenlenecek Suriye zirvesi öncesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı ağırlayarak da, 'IŞİD'e karşı zafer ilan ettiği', görüşmenin de 'Putin'in bölgede gelişen nüfuzunun göstergesi olduğu' yorumu yapılıyor.
Esad'ın Rus generallerle de tanıştırıldığı, Putin'in Esad de için 'Suriye'nin kurtarılmasında kilit bir rol oynadı' dediği aktarılıyor.
Richard Spencer, Soçi'de bugün Rusya, Türkiye ve İran devlet başkanlarının bir araya geleceği görüşmede Rusya'nın Suriye rejimine desteğinin boyutlarını açıklayacağı öngörüsünde bulunuyor.
Haberin devamı şöyle:
"Putin, daha fazla asker göndermeye veya ABD ile karşı karşıya gelmeye hazır olup olmadığını söylemedi. Rus medyasına göre Putin, Esad'a, barış anlaşmasına uyacağına dair ciddi bir teşebbüste bulunmadığı sürece sınırlı destek vereceğini söyledi.
"(…) Putin, Rusya, Türkiye ve İran'ın aracılık ettiği 'çatışmasızlık' sürecinin Cenevre görüşmelerine öncülük etmesi gerektiği konusunda ısrarcı oldu."
Haberde bugün Soçi'de düzenlenecek zirveye paralel olarak Suriyeli muhalif grupların da Suudi Arabistan'da bir araya geleceği hatırlatılıyor ve muhalif lider Riyad Hijab'ın geçen hafta istifa etmesinin de Esad'ın koltuğu bırakması yönündeki ısrarı gösteriliyor.
Richard Spencer'ın analizinde de bugünkü Suriye zirvesi için İkinci Dünya Savaşı döneminde SSCB'nin Yalta kentinde İngiltere Başbakanı Churchill, ABD Başkanı Roosevelt ve Stalin'in bir araya geldiği 'Üç Büyük' adıyla anılan konferansa atıfta bulunuyor.
'Yalta Konferansı'nda Polonya topraklarının değişimi, Almanya'nın bölünmesi ve SSCB'nin Japon İmparatorluğu'na savaş ilan etmesi gündemdeydi.
The Times yazarı bu konferansa atıf yaptığı analizde bugünkü Suriye zirvesi için şu yorumları yapıyor:
"Ama, 1945'te Stalin, Churchill ve Roosevelt'in görüşmesiyle, Putin, Ruhani ve Erdoğan'ın görüşmesi arasında çok büyük bir fark var. Üçlünün aynı savaş için mi mücadele ettiği, kazanıp kazanmadıkları, hatta müttefik olup olmadıkları belirsiz."
"Her üçü de bir şeyler kazandı. Putin, Arap dünyasına tutunduğu Suriye'de Rus nüfuzunu korumayı başardı. Ruhani, Doğu Akdeniz'de İran için daha güçlü bir etki alanı yarattı ve Esad'ın devrilmesine engel oldu. Esad'ın devrilmesi, Tahran'ın bölgedeki müttefiki Hizbullah'a bağını keserdi. Türkiye de Suriye sınırlarının büyük bir kısmında Kürtlerin kontrolü ele geçirmesini engelledi."
"Sorun şu ki, amaçları birbirileriyle bağdaşmıyor. İran ve Rusya, Amerika'nın Suriye'de Kürt ve diğer müttefikleriyle kontrolünü sağladığı bölgelerden çekilmesini istiyor. Rusya bunun Kürtlerle özerklik anlaşmasına varması anlamına geleceğini düşünüyor."
"Türkiye, sınırlarının PKK'nın Suriye kolu tarafından özerk bir yapıyla kontrol edilmesine müsamaha göstermeyecek."
"Putin, Esad'a teröristlere karşı savaşın sona yaklaştığını söyledi. Ama Putin aynı zamanda Amerika'nın son savaşlardan çıkardığı derslerin de farkında."
"İkinci Dünya Savaşı bir zaferdi çünkü kaybedenler teslim oldu. Orta Doğu'da ise kaybedenler yenilgiyi kabullenmekte isteksiz görünüyor."