Siyasi ve toplumsal hiciv üslubuyla İtalyan tiyatrosunun en özgün isimlerinden olan, Nobel Edebiyat Ödüllü tiyatro yazarı, oyuncu, yönetmen ve aktivist Dario Fo, 90 yaşında hayatını kaybetti.
Akciğer rahatsızlığı nedeniyle yaklaşık 10 gündür Milano'daki Sacco di Milano hastanesinde tedavi altında olan Dario Fo'nun bu sabah yaşamını yitirdiği açıklandı.
Fo'nun son dönemde sürekli eleştirdiği İtalya Başbakanı Matteo Renzi, ölüm haberinin ardından yaptığı açıklamada "İtalya Dario Fo'nun şahsında tiyatro, kültür ve sivil toplumun en büyük kahramanlarından birini yitirmiştir" dedi.
İtalyan basını da Fo'yu "Ölümsüz soytarı", "Yüce soytarı öldü" gibi ifadelerle selamladı.
Dario Fo son olarak, Türkiye'de Devlet Tiyatroları'nın yeni sezonu Türk yazarların oyunlarıyla açması tartışmasına da dahil olmuştu.
İtalyan basınında "Türkiye Dario Fo'nun da aralarında olduğu yabancı yazarları yasakladı" şeklinde duyurulan haberlere ilişkin olarak Fo, "Bu benim için büyük bir onur. İkinci kez Nobel almak gibi" demişti.
Dedesinden öğrendiği hikaye anlatma geleneğini, popüler kültür, dini metinler ve Ortaçağ gizemleriyle bir araya getirerek bir saray soytarısı üslubuyla siyasi, dini ve toplumsal eleştiri yapmasıyla tanınan Dario Fo, "yüce soytarı" olarak anılıyordu.
80'in üzerinde tiyatro oyunu yazan, eserleri yaklaşık 30 dile çevrilen Dario Fo'nun "Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü", "Ödenmeyecek, ödemiyoruz" gibi oyunları, Türkiye'de de tiyatroların sıklıkla sahnelediği metinler arasında yer alıyor.
Dario Fo, 1997 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış ve bu ödülü alan son İtalyan olmuştu.
Fo, Nobel Ödülü'nü kabul konuşmasında, "Bazı arkadaşlarım, yazarlar, meşhur sanatçılar, 'Bu yıl en büyük ödülü, bir soytarıya Nobel verme cesaretini gösteren İsveçli Akademi üyeleri hak ediyor' dediler" diye konuşmuştu.
24 Mart 1926'da İtalya'nın kuzeyindeki Sangiano kasabasında dünyaya gelen Dario Fo, sosyalist fikirlerle anne-babası aracılığıyla tanıştı. Demiryolu istasyon şefi olarak çalışan, amatör aktörlük de yapan babası Felice Fo ile ailesinin çiftçilik geçmişini bir kitapta anlatan annesi Pina Rota, 2. Dünya Savaşı yıllarında direniş hareketinde yer alıyordu.
Dario Fo hikaye anlatıcılığıyla ise ilk olarak, at arabasıyla sebze satan ve müşterileri çekmek için haberler, hikayeler anlatan büyükbabası sayesinde tanışmıştı. Doğduğu kasabadaki cam fabrikasının işçilerinin de birbirlerine kendi memleketlerinden hikayeler anlattığını gören Dario Fo, çocukken onları dinleyerek hikaye anlatmanın gücünü öğrendiğini söylemişti.
Milano'da güzel sanatlar akademisinde eğitim alan Dario Fo, ordudan kaçarak katılmayı reddettiği 2. Dünya Savaşı'nın ardından tiyatrolarda çalışmaya başladı. Sahne tasarımcılığı ve aktörlük yapan Dario Fo'nun hayatındaki önemli dönüm noktalarından biri de 1951'de, 3 yıl sonra evleneceği oyuncu Franca Rame ile tanışmasıydı.
Dario Fo, 2013'te hayatını kaybeden karısı Franca Rame ile birlikte siyasi hiciv ağırlıklı eserleri ve performanslarıyla İtalya'da ve ardından tüm dünyada tanınır oldu.
Fo-Rame çifti, halka yakın ve toplumsal misyon üstlenen bir tiyatro topluluğu kurarak tiyatro salonlarının yanı sıra grevdeki işçilerin işgal ettiği fabrikaları, öğrenci gösterilerinin yapıldığı üniversiteleri, meydanları ve cezaevlerini sahne olarak kullanmaya başladı.
İtalyan komedi sanatı "Commedia dell'Arte" geleneğini ve Ortaçağ saray soytarısı tarzını, siyasi ve toplumsal hicivde birleştiren Dario Fo'nun gittikçe popülerleşen gösterileri, kurumların ve muhafazakar kesimlerin tepkisini çekiyor, tehdit ve sansürlere maruz kalıyordu.
Karısı Rame ile birlikte devlet kanalı Rai'de yaptıkları "Canzonissima" programına sansür uygulanmasının ardından kanaldan ayrılan çifte, devlet kanalı tarafından 15 yıla yakın bir süre ambargo uygulanmıştı.
Franca Rame 1973'te, güvenlik güçleriyle bağlantılı olduğu iddia edilen faşist bir grup tarafından kaçırılarak işkence ve tecavüze uğramıştı.
Dario Fo ve Franca Rame'nin sol görüşleri nedeniyle 1980'de ABD'ye girişine izin verilmemişti.
Hristiyan geleneğindeki hikayeleri yeniden yorumladığı 1969 tarihli "Mistero Buffo" (Komik Gizem) adlı oyunu da Katolik Kilisesi'ni kızdırmış, Vatikan bu oyunun "dine hakaret" teşkil ettiğini savunmuştu.
Dario Fo son yıllarda, İtalya'da sistem karşıtı 5 Yıldız Hareketi'ne güçlü destek veriyor, Renzi hükümetini de ağır şekilde eleştiriyordu.
Kendisini ateist, Marksist-Leninist olarak tanımlayan Fo son yıllarda siyaset dünyasında da aktifti. İtalya'daki "değişim hareketi" 5 Yıldız Hareketi'ne güçlü destek veren Dario Fo, hareketin bir mitinginde yaptığı konuşmada "Her şeyi altüst edin! Biz yapamadık, siz yapın!" demişti.
5 Yıldız Hareketi'nin lideri Beppe Grillo 2013'te Dario Fo'nun ülkenin yeni cumhurbaşkanı olmasını önermişti.
Fo ise ilerleyen yaşı ve halen yapacak çok şeyi olduğu gerekçesiyle bu öneriyi reddetmişti.