HDP'nin, seçimlere kendi adayıyla katılacağını açıklaması siyasette dengeleri değiştirdi. Siyaset bilimciler, HDP’nin güçlü bir şekilde, “ben de buradayım” dediğini belirtirken, muhalefet kanadından da sürece ilişkin yorumlar gecikmedi.
Cumhuriyet’e konuşan siyaset bilimci Suat Özçelebi, “Bu çıkışı Altılı Masa'nın bileşenlerinin HDP’ye yönelik hukuksuz adımlara karşı kayıtsız kalmasına yönelik HDP kanadının tepkisi olarak okumak mümkün” diye değerlendirdi. Özçelebi, şunları söyledi,
“HDP’nin hamlesi seçimin özellikle ilk turda sonuçlanması için hem muhalefet hem de iktidar açısından HDP’nin anahtar parti olduğunu net bir biçimde hatırlattı. İYİ Parti, HDP ile görüşmeme tutumunu değiştirmese bile Altılı Masa'nın diğer bileşenleri, HDP konusunda adım atmaktan çekinmeyeceklerdir.”
CHP Doğu Masası’ndan eski Parti Meclisi üyesi Mehmet Yula ise, HDP’nin adaylık hamlesine ilişkin, “Yok sayılan bir partinin böyle bir tepki vermesi doğal” değerlendirmesinde bulundu. 2019 seçimlerinden sonra doğu bölgesinde HDP belediyelerine kayyumlar atandığını hatırlatan Yula, "HDP’ye karşı olan sessizliğin sonuçları bugün de görülüyor, neredeyse Ekrem İmamoğlu’nu görevden alma aşamasına geldiler. Bu nedenle HDP’nin Cumhur İttifakı’yla yakınlaşması düşünülemez. Muhalefetin ise birleştirici ilkelerle HDP ile görüşmelere başlaması gerekmektedir diye düşünüyorum” dedi.
Yula, “Muhalefetin yapması gereken diyalog zeminini yaratmak. Kemal Bey seçimlerden sonra cumhurbaşkanı olursa HDP ile görüşmemesi mümkün olabilir mi? HDP’nin Cumhur İttifakı ile bir araya gelmesi mümkün değil. Ancak muhalefet de birleştirici ilkeler doğrultusunda bir araya gelmeli” diye konuştu.