Gündem

Sivas'ta zaman aşımı olmamalı

Kılıçdaroğlu, partisinin kadın kollarınca genel merkezde düzenlenen tiyatro etkinliğine gelişinde, gazetecilerin ''Sivas olaylarına ilişkin davanın zaman aşımına uğraması'' ile ilgili soruları yanıtladı.

05 Mart 2012 22:49

 

T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kadın kollarınca genel merkezde düzenlenen tiyatro etkinliğine gelişinde, gazetecilerin ''Sivas olaylarına ilişkin davanın zaman aşımına uğraması'' ile ilgili sorularını yanıtladı.

Sivas davasının siyasal tarihte önemli bir yeri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin Sivas'ta yaşamını yitirenlerle ilgili olarak, onların uğradığı haksızlıkların unutulması ve zaman aşımına uğratılmasını beklemediğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: ''Herkesin arzu ettiği adaletin gerçekleşmesidir. Adaletin gerçekleştiği bir toplumda huzur olur, karşılıklı güven olur, adalete saygı olur. Eğer bunlar olmazsa, adalet gerçekleşmezse, haksızlık yapanlar, zulüm yapanlar, insanları öldürenler zaman aşımından kurtulurlarsa bu doğru olmaz. İnsanlık tarihi açısında da doğru olmaz.

Bu açıdan bizim arkadaşlarımızın TBMM Başkanlığına verdikleri bir kanun teklifi var. O kanun teklifinde bu tür olaylarda zaman aşımının olmaması isteniyor. Umarım sayın TBMM Başkanı bu kanun teklifini bir an önce ilgili komisyona aktarır ve zaman aşımı gerçekleşmeden önce bu kanun teklifi yasalaşmış olur ve Türkiye hukuk tarihinde de insan hakları bağlamında da önemli bir adım atmış olur.''

orunlu eğitimin sekiz yıla çıkmasının ardından küçük yaşta evliliklerde ve çocuk işçiliğinde büyük oranda düşüş yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, 12 yıla çıkması halinde daha görkemli bir toplumun yaratılacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Şimdi orada geri adım attırmaya çalışıyorlar. Bu doğru değil. Hele hele birinci dört yıldan sonra siz eğer mesleki yönlendirme gibi bir ucubeyi ülkeye getirirseniz farklı bir toplum çıkarırsınız. Çağdaşlaşmadan geri adım atarsınız. Oysa çağdaşlaşmanın temel koşulu hepimizin okumasıdır. Eğitim budur. Eğitimin temel özelliği ülkesini, insanı seven yurttaş yetiştirmektir. Temel eğitimin özelliği budur.''

'Annelere önemli görevler düşüyor'

Kılıçdaroğlu, annelere önemli bir görev düştüğünü ve eğitim sisteminde kazanılmış haklardan geriye gidilmemesi için mücadele vermeleri gerektiğini söyledi. Siyasetçi olarak kendilerinin bu mücadeleyi verdiğini, ancak eğitimin toplumun ortak paydası olması nedeniyle herkesin üzerine düşeni yapmasının önemli olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, ''O mücadeleden en büyük kazanımı kız çocukları elde edecektir. Onun için bu mücadeleye anneleri davet ediyoruz'' dedi.

Kadınlara seçme ve seçilme hakkını CHP'nin verdiğini, o nedenle partilerinin tüm kadınların evi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kadının elinin değdiği yerin bereketlendiği kaydetti.

'Sizin üzerinizden politika yapanlara izin vermeyin'

CHP'nin yeni tüzüğünde yüzde 33 cinsiyet kotasının bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, bunun mücadelesini de kadınların verdiğini, kurultayda kadınların erkekleri baskı altında tutarak, haklarını aldıklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''Yüzde 33'le yetinmeyeceksiniz. Mücadelenizi veriniz. Kadın kolları genel başkanımıza da söyledim, bir an önce kadın kolları kurultayını da yapın. Ve sakın ola ki siyasette sizin üzerinizden politika yapanlara da izin vermeyin'' diye konuştu.

Kadın erkek eşitliğine inanmayan bir siyasal partide kadının yeri olamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Bunu başbakanlık koltuğuna oturmuş birisi söylüyor bu ülkede. 'Ne demek kadın erkek eşitliği? Kadın erkek eşit değildir' diyor. Burada hayat biter. O nedenle bütün kadın kardeşlerimin bununla ortak mücadele etmesi lazım. Kadın erkek eşitliğini artık bütün dünya kabul ediyor. Hangi çağda yaşıyoruz? Sizin mücadelenizin kutsal bir mücadele olduğunu unutmayın. Siz bu mücadelede mutlaka başarılı olacaksınız.

Kadın konusunda çok şey söylendi. Bundan sonra da çok şey söylenecek. Şiirler, romanlar yazıldı, cinayetler işlendi. Neler yapılmadı ki bu ülkede ve bu dünyada. Her zaman mücadelede kadınlar galip geldi. Bütün baskılara rağmen mücadele verdiler. Öğretmenlerimizin çoğu kadınsa çok önemli adımlar atmışız, çocuklarımızı sağlam ellere teslim ediyoruz demektir.''