Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un önceki gün açıkladığı yeni ortaöğretim sisteminin binlerce öğretmenin açıkta kalmasına yol açacağı ileri sürüldü. İddiaya göre, 1990’lı yıllarda uygulanan kredili sistemin bir benzeri olan yeni sistemde 70 bine yakın öğretmen norm fazlası olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Cumhuriyet'ten Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre AKP iktidarı döneminde eğitim alanında yapılan sistem değişikliklerinin 15’incisi önceki gün kamuoyu ile paylaşıldı. Bakanlığın paylaştığı yeni ders çizelgelerine göre 9, 10 ve 11’inci sınıflardaki ders saati 40’tan 35’e düşürüldü. Eğitim Uzmanı Ali Taştan, ortaöğretimde toplam 347 bin öğretmenin görev yaptığını anımsatarak “Bu öğretmenlerin haftalık girmesi gereken ders saati 21. Ders saatlerinin azaltılmasıyla 67 bin öğretmen dört yıl içinde norm dışına çıkacak” dedi.
Atama "hayal" olacak
Bakanlığın yılda ortalama 20 bin öğretmen atadığını, bunların altı bine yakınının ortaöğretimde görevlendirildiğini anlatan Taştan, yeni sistemle birlikte uzun bir süre liselerde öğretmen ihtiyacı olmayacağını savundu. Taştan, özellikle bazı branşlar için atamanın, “Hayal” olacağını belirterek “Atanmayan öğretmen sayısı gün geçtikçe daha da artacak” diye konuştu.
Fen ve bazı Sosyal Bilimler branşlarında sorun yaşanmayacağını ancak aralarında Tarih’in de olduğu birçok branşta norm fazlası öğretmenlerin ortaya çıkacağını söyleyen Taştan, öğretmenlerin yeni sistemden olumsuz etkileneceğini ifade etti. Ders saatlerinin azaltılmasının olumlu olduğunu düşünen Taştan, “Derslerden kalan zamanlarda bir takım farklı çalışmalar yapılacağı söyleniyor ama bunlara hangi branşların nasıl gireceği belli değil. Resim, Müzik gibi alanların öğretmenlerinin bu çalışmalarda görev alamayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
"Eğitimciler yok sayılıyor"
Okul yöneticilerinin liyakate göre görevlendirilmediğini ifade eden Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan da seçmeli ders sayısının artırılmasının bu nedenle sorunlara yol açacağını söyledi. Aydoğan, Bakanlığın takvim değişikliği ve ders sayılarının azaltılmasıyla değişim görüntüsü vermek istediğini belirterek şunları söyledi:
“Ortaöğretim Genel Müdürlüğü üzerinden hazırlanan raporda, ortaöğretimdeki değişikliğinin yaşama geçirilmesi durumunda 67 bin 379 öğretmenin norm fazlası sorunu yaşayacağı riski açıkça ifade edildi. Hem öğretmenlerin hakları, hem de öğrencilerimizin eğitim hakkı bütünlüğü üzerinden bir planlama yapılmadan, öğretmenleri karar süreçlerine katmadan sistem değişikliğine gidildi. Değişim adı altında bir algı yaratılmak istendi ancak atılan her adım ile kamusal ve bilimsel eğitimi esas almayan, eğitim emekçilerinin hakkını yok sayan politikaların devam ettiği gerçekliğini yaşıyoruz.”
Vural haklı mı çıktı?
İddialar akıllara 3 Mayıs’ta görevinden istifa eden Ortaöğretim Genel Müdürü Cevdet Vural’ı getirdi. Vural’ın istifasındaki en büyük rolü, Bakan Yardımcısı Mustafa Safran ile ders sayılarının azaltılması projesine ilişkin fikir ayrılığı oynadı. Sürpriz istifanın ardından konuşan MEB yetkilileri, Vural’ın ders saatlerinin azaltılmasıyla öğretmenlerin zor durumda kalacağını ortaya koyan birçok rapor hazırladığını, raporların dikkate alınmaması üzerine de görevinden ayrıldığını anlatmıştı.