-ŞİMŞEK: TÜRKİYE'YE OLAN İLGİ VE GÜVEN YÜKSEK NEW YORK (A.A) - 21.01.2011 - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'ye olan ilgi ve güvenin son derece yüksek olduğunu bildirerek, ''zaten Türkiye'ye olan fon akışı bunu çok açık bir şekilde gösteriyor. Makro ekonomik temelleri çok sağlam olduğu, siyasi istikrarı çok güçlü bir şekilde devam ettiği, reformları sürdürdüğü için Türkiye'ye karşı inanılmaz bir ilgi var. O ilginin bir gereği olarak faizler daha önce hiç görülmemiş seviyelere çekildi'' dedi. Bakan Şimşek, New York'taki temaslarının ardından Türkevi'nde basın toplantısı düzenledi. Londra ve New York'ta uluslararası yatırımcılarla görüştüğünü söyleyen Şimşek, geçen Salı günü Londra'da 200 yatırımcının katıldığı konferansa konuşmacı olarak iştirak ettiğini, ayrıca bazı yatırımcı gruplarla toplantılarda bulunduğunu bildirdi. New York'ta da 1,5 gün boyunca benzer toplantılara katıldığını söyleyen Bakan Şimşek, New York'taki toplantılara da 140 yatırımcının katıldığını kaydetti. Şimşek, soruların daha çok, ''Türkiye'nin kredi notu ne zaman artacak, kredi notu anlamıyla Türkiye yatırım yapılabilir ülke kategorisine ne zaman gelecek'' konusunda olduğunu belirterek, ''Zaten piyasalar BBB+ veya neredeyse A- notunu bile bazı kategorilerde fiyatlamış durumdalar. Türkiye'nin CDS kredilerine, Eurobond kredilerine baktığınız zaman; hakikaten gelinen nokta mevcut kredi notumuzun çok daha ötesinde'' dedi. Kendisine sorulan sorular arasında, ''AB bu kadar sıkıntıdayken, Avrupa'ya ilginiz hala devam ediyor mu?'' sorusunun da yer aldığını kaydeden Şimşek, AB'ye sadece ekonomik bir birliktelik, bir kulübe üyelik olarak bakmadıklarını, AB'nin Türkiye için ''hukukun üstünlüğü, demokratik standartların yükseltilmesi, temel hak ve özgürlüklerin en geniş anlamda uygulanması çerçevesinde bir referans noktası'' olduğunu anlattığını belirtti. ''Türkiye'nin kredi notunun artıp artmaması tamamen sembolik bir hale gelmiş durumda, çünkü Türkiye'nin yurtdışı veya yurtiçi varlıklarının fiyatlanması zaten kredi notunda, yatırım yapılabilir ülke eşiğinin çok üstünde'' diye konuşan Şimşek, Merkez Bankasının para politikası uygulaması konusunda da kendisine epey soru geldiğini, Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımını yatırımcılara anlattığını kaydetti. ''Dünya ekonomisinin daha önce haritası çizilmemiş, ders kitaplarında fazla yeri olmayan bir süreçten geçtiğini'' anlatan Şimşek, ABD Merkez Bankasının özel sektör tahvillerini satın alarak para bastığı, Avrupa'da birçok ülkede çok önemli sıkıntıların yaşandığı bir dönemden geçildiğini söyledi. Şimşek, şöyle konuştu: ''Makro ekonomik temelleri çok sağlam olduğu, siyasi istikrarı çok güçlü bir şekilde devam ettiği, reformları sürdürdüğü için Türkiye'ye karşı inanılmaz bir ilgi var. O ilginin bir gereği olarak faizler daha önce hiç görülmemiş seviyelere çekildi. Merkez Bankasının borçlanma faizi yüzde 1,5'e indi. Merkez Bankasının politika faizi yüzde 6,25. Dolayısıyla hiç böyle bir dönem yaşanmamış. Böyle bir dönemde biz de Türkiye ekonomisini daha korunaklı yapmak için, cari açığı daha makul düzeylerde tutmak için gerekli politika çerçevesini belirleyerek uyguluyoruz.'' Kendisine temel risklere ilişkin de sorular yöneltiğini anlatan Şimşek, Türkiye için petrol fiyatlarının artmasının olumsuz bir gelişme olduğunu, bu artışın, Türkiye'nin dış ticaret açığının, cari açığın artması ve enflasyonun nispeten yüksek seyretmesi anlamına geldiğini söyledi. Dış ticaret açığının artmasının Türkiye'de büyümeyi de aşağı çeken bir gelişme olduğunu belirten Şimşek, ''(Türkiye'de) dış faktörleri bir kenara bırakırsak çok önemli bir risk yok, toplantılarda da gündeme getirilmedi'' dedi. -''TÜRKİYE MUAZZAM BİR BAŞARI HİKAYESİ''- Enflasyon oranıyla ilgili olarak da Şimşek, Türkiye'nin geçen yıl enflasyon oranının yüzde 6,4 olduğunu, Merkez Bankasının hedefinin ise yüzde 6,5 olduğunu hatırlatarak, ''Hedeflerimizi tutturduk. Enflasyonda son 40 yılın en düşük düzeyine düştük. Türkiye nereden bakarsanız bakın muazzam bir başarı hikayesi, hangi değişkene bakarsanız bakın. Cari açıkta ise, bunda dünya enerji fiyatlarındaki artışın önemli bir ölçüde bir yansıması var. Türkiye Batı'ya göre, Avro bölgesine göre çok hızlı büyüyor. Avro bölgesinde büyüme yüzde 2 civarındaysa Türkiye'ye ilişkin tahminler yüzde 8 civarında. Biz Avro bölgesinin 4 katı hızıyla büyüyoruz. Biz Avrupa ile Batı'nın en gelişmiş ülkeleriyle her konuda aramızdaki arayı inanılmaz hızlı bir şekilde kapatıyoruz'' dedi. -''KATILIMCILARIN HEPSİ İMRENDİKLERİNİ İFADE ETTİLER''- Bakan Şimşek, ''Bu kadar yatırımcının bu kadar kısa süreli bir konferansta gerek Türk firmalarına, gerekse tabii ki bizim ziyaretimize ilgisi aslında Türkiye'ye olan ilgidir, bu Türkiye'ye olan güveni gösteriyor. Katılımcıların hepsi Türkiye'nin bu dönemde ortaya koyduğu performansa imrendiklerini ifade ettiler. Biz de tabii bu başarıyı devam ettirmek için, bu kazanımları uzun vadeli bir şekilde korumak için doğru politikaları uygulamaya devam ediyoruz'' diye konuştu. New York ve Londra'da Türkiye'de doğrudan yatırımı düşünen bazı uluslararası yatırımcılarla da görüştüğünü söyleyen Şimşek, şunları söyledi: ''Ben inanıyorum ki 2011 yılından itibaren Türkiye'ye doğrudan yatırım girişinde de önemli bir artış olacaktır, çünkü Türkiye'nin geleceği çok parlak, uzun vadeli makro ekonomik görünümü oldukça iyi, Türkiye'nin büyüme potansiyeli yüksek, Türkiye'nin muazzam bir dinamizmi var, Türkiye önümüzdeki 10-15 yıllık bir süreçte dünya ekonomisinde giderek daha fazla pay alacak, giderek daha fazla gündem yaratacak bir ülke. Türkiye'nin başarısının hem siyasi hem uluslararası açıdan da aynı. Bu sağlıklı ve sağlam politika yapısını devam ettirmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.''