Dünya

Sigara reklamı yasağına psikolog yorumu

Almanya'da tütün ürünlerine reklam yasağı geliyor. Psikolog Christoph Kröger yasağı anlamlı buluyor. Uzmana göre böylece sigara fiyakalı olmaktan çıkacak, güzel şeylerle kurulan bağ ortadan kalkacak.

21 Nisan 2016 18:52


DW: Bakanlar Kurulu reklam panolarında ve 18 yaş altı izleyici kitlesine hitap eden filmlerin gösterildiği sinemalarda tütün ürünü reklamlarına yasak getirilmesini öngören bir yasa tasarısını kabul etti. Bu önlemler sizce ne kadar anlamlı?

Christoph Kröger: Reklam yasağını anlamlı buluyorum. Zira reklam, daha çekici kılmak için bir ürünle olumlu duygular arasında bağ kurulmasını sağlıyor. Ürün böylece arzulanır hale geliyor. Her reklam böyle işliyor ve başarıya ulaşıyor.

Sigara reklamı ne kadar etkili oluyor? İnsanların sokaklarda ya da sinemalarda daha az reklamla yüz yüze gelmesi daha az insanın sigaraya başlamasını sağlayacak mı?

Christoph Kröger: Belki de bu doğrudan olmaz. Reklam yasağı tütün ürünlerini kontrol politikalarının bir parçası olarak görülmeli. Uluslararası toplumda tütünün kısıtlanması, normal günlük hayatta yerinin olmadığı konusunda bir görüş birliği var.

Bu ürünler günlük hayattan çıkarılmak isteniyor, ancak bu, yasal bir ürün olduğundan zor. Toplum daha az şeker tüketmeli, sağlıklı beslenmeli. Sigara sağlığı daha fazla tehdit ediyor. Bu yüzden daha az insanın sigara içmesini sağlayacak önlemler alınmak isteniyor. Reklam yasağını bunun önemli bir parçası olarak görüyorum.

Sigarayı hoş olaylar ve güzel insanlarla bağlantılandıran tütün reklamı tiryakinin bilinçaltına nasıl etki ediyor? Her köşe başında sigara reklamlarıyla karşılaşmasalar bu insanların sigarayı bırakmalarını kolaylaştırır mı?

Christoph Kröger: Evet. Kurulan olumlu bağ böylece daha da azalmış olurdu. Tiryaki olarak belli bir reklamı gördüğümde kendimi onaylanmış hissederim: "Harika, özgürlük, neşe ve yaratıcılıkla bağı kurulan bu ürünün bir tüketicisiyim." Bu olmadığında sigara ile tiryaki arasında bağımlılığı güçlendiren bağ da ortadan kalkar.

Ya sigarayla olumlu şeyler arasında bir bağ kurar ya da sigarayı kamuoyunda görünür olmaktan çıkarırsınız. Yapılacak tercihe göre bu toplumsal açıdan, uzun vadede önemli ve belirgin bir fark yaratacaktır.

Mayıs ayından itibaren Almanya'da da sigara paketlerinin üzerinde kararmış akciğer ve çürümüş dişlerin görüntülerine yer verilecek. Bu adım insanları ilk sigara paketini almaktan caydırabilir ya da yılların tiryakisine sigarayı bıraktırır mı?

Christoph Kröger: Bunun tiryakiler üzerinde bir etkisi olmayacaktır. Zaten hedef onlar değil. Ancak önleyici anlamda etkili olacağı ihtimali üzerinde duruluyor. Görüntülerin etkisini saptamak zor olsa da laboratuvar araştırmaları resimlerin tiryaki olmayanlar üzerinde olumlu tepkiye neden olmadığını ortaya koydu. Sonuçta nihai hedef de zaten bu: Sigara içme eyleminin genel olarak daha az olumlu görülmesi amaçlanıyor.

Sigaraya başlamak olumlu değil; önce bunu öğrenmek lazım. Toplumsal açıdan güzel ürün paketleri ve reklamlar aracılığıyla olumlu şeylerle bağlantılandırılmadığı sürece er ya da geç ortadan kalkacaktır. Sigaraya başlayan gençlerin sayısının ne kadar düşük olduğuna dikkat ederseniz bunun işaretlerini de görürsünüz. Bu tesadüfi değil, toplumun aldığı önlemler sayesinde elde edilen bir gelişmedir.

Psikolog ve psikoterapist Christoph Kröger, Sağlık için Terapi Araştırmaları Enstitüsü'nü yönetiyor. Uzmanlık alanları arasında sigara bırakma terapileri de bulunuyor.

Carla Bleiker