Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 11 milletvekilinin gözaltına alınmasının 2'nci yıl dönümünde HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli açıklamalarda bulundu. Sezai Temelli 2 yıldır hapiste olan HDP'lilerin tutuklanma sebebini şöyle açıkladı: "Bu otoriter rejim faşizmdir. Arkadaşlarımızın içeride olmasının nedeni bu iktidarın ömrünü uzatma çabasıdır. Bu yol, yol değildir, bu gidişat, gidişat değildir. "
Haklarında yürütülen soruşturmalar kapsamında 4 Kasım 2016 tarihinde gözaltına alınan HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ile Çağlar Demirel'in de aralarında bulunduğu 11 milletvekilinin tutukluluğunun 2'nci yıl dönümünde Pervin Buldan, "4 Kasım Darbesi 7 Haziran gecesi yapılan AKP-MHP derin ittifakının sonucu olarak hayata geçmiştir. Bu derin ittifak ve bununla başlayan darbe süreçleri, Türkiye tarihe kara leke olarak geçmiştir. 4 Kasım operasyonu ile Türkiye’yi yeniden dizayn etmeye çalıştılar. AKP ve MHP bu işin başına geçtiler ve Türkiye’yi yeniden dizayn etmek için düğmeye bastılar" dedi.
"Onlar yalnız değildir, Türkiye’nin umudu, cesaretidir"
Pervin Buldan, "Bugün 4 Kasım’ın yıl dönümünde, içerideki arkadaşlarımıza buradan sevgi ve saygılarımızı yollarken bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını istediğimizi belirtmek isteriz. Onlar yalnız değildir, onlar Türkiye’nin umudu, cesaretidir. Cesaretten, umuttan, barıştan yana herkes onlara sahip çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir" diye konuştu.
"Rejimin adını koyalım: Faşizmdir"
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli tutuklanan HDP'lilerin FETÖ’cü savcıların fezlekeleri ile içerde olduğunu belirterek "6 bin arkadaşımız şu an cezaevinde. 53 belediye eş başkanımız cezaevinde, 96 belediyemize kayyum atandı. Karşı karşıya olduğumuz bu rejimin adını koymamız lazım. Bu otoriter rejim faşizmdir. Arkadaşlarımızın içeride olmasının nedeni bu iktidarın ömrünü uzatma çabasıdır. Bu yol, yol değildir, bu gidişat, gidişat değildir. 26’ıncı dönem Cumhuriyet tarihinin bir hicap ve bir utanç dönemidir, toplumun siyasi iradesine karşı Meclis eliyle yapılan bir darbedir" ifadelerini kullandı.
"Leyla Güven bir an önce serbest bırakılmalıdır"
Sezai Temelli, FETÖ fezlekeleri, Saray rejimi ve Ergenekon’un bir araya gelerek bir ittifak oluşturduğunu savunarak konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu senaryoya, bu gidişata hep birlikte dur diyeceğiz. 4 Kasım bu ülke için bir utanç tarihidir, bu utancı temizlemek hepimizin boynunun borcudur. 27’nci dönem Parlamentosu bir an önce bu adımı atmalıdır ve Leyla Güven bir an önce serbest bırakılmalıdır. Bu utancı temizlemek bu Parlamento'nun en önemli önceliği olmalıdır. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest bırakılma çağrısını yapıyoruz."