Gündem

Serra Yılmaz: Başörtülü görünce korkuyorum, öcü gibi geliyorlar

Oyuncu Serra Yılmaz, 'Simsiyah bir öcü geldi üstüme. Korktum, korkutucu geliyor bana' dedi

03 Kasım 2012 14:24

12 Eylül döneminde yaşadıklarını anlatan oyuncu Serra Yılmaz, Türkiye'de dindar kesimin fazla ezilmediğini söyledi. İşkence gören insanlar varken başörtülü üniversiteye gidememenin büyük bir baskı örneği olmadığını belirten Yılmaz, "Ben aslında insanların kapalı olmasından hiç hoşlanmıyorum. Bazen korkuyorum başörtülülerden. Geçen gün hastaneye gittim, içeri girdim simsiyah bir öcü geldi üstüme. Korktum, korkutucu geliyor bana" diye konuştu.

Oyuncu Serra Yılmaz Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı. Yılmaz şöyle konuştu:


'Demek ki halkın çoğu illegal örgüt üyesi'


"Başbakan'ın söylediklerine bakılırsa durum çok vahim. Demek ki milyonlarca illegal örgüt üyesi Anıtkabir'e çıktı, gayet korkutucu. Demek ki halkımızın büyük çoğunluğu illegal örgüt mensubu. Böyle bir şeyi aklınız alabiliyor mu? Bu kadar mı mantık dışı konuşabiliyor bizi yönetenler? Bence memleketin durumu çok vahim. Öyle bir aşamaya geldi ki ben bundan önceki geri demokrasiyi geri istiyorum. İleri demokrasi buysa, gerisini iade etsinler ben razıyım..."

"Darbelerle yeterince yüzleşmediğimizi düşünüyorum. Çünkü 12 Eylül gerçek anlamda yargılanmadı. Mesela 12 Eylül benim özel hayatımı da etkiledi. Hapse girmedim ama eski eşimle olan hayatım etkilendi. Çocuğumla olan ilişkim etkilendi. Huzurlu bir anne değildim. Çok daha çabuk sinirlenen bir anne oldum. Bunları benden çalınmış şeyler olarak değerlendiriyorum. 12 Eylül bizim gündelik hayatımızı da etkiledi. Elbette daha vahim şeyler var, öldürülenler, işkence görenler var. Ama bizim de gündelik hayatımız etkilendi. Herkes yara aldı. 12 Eylül'ün tabii ki yargılanması lazım. Bana bazı şeylerin geri verilmesi mümkün değil. Çocuğu ölenlere çocukları iade edilemeyecek. Ama en azından yargılansınlar ve deşifre olsunlar."


'Başörtülülere yapılan çok büyük bir baskı değil'


"Ben bu ülkede inanan kesimin fazla ezildiğini düşünmüyorum. İşkence görüp şu anda toprağın altında ne idüğü belirsiz çukurlardan kemiği çıkanların yanında; "Başımı bağlayarak üniversiteye gidemedim" çok büyük bir baskı örneği değil. İnsan utanır. Manevi bir işkence olarak da görmüyorum bunu. Laikliğin olduğu bir ülkede böyle şeyler olabilir. Ama başını örtmek konusunun kadınlara karşı kullanılan bir araç olmasını da istemiyorum. Ben aslında insanların kapalı olmasından hiç hoşlanmıyorum. Ama bu bir tek beni ilgilendirir, onları ilgilendirmez. İstediği gibi örtünüp çıksınlar."