Başbakan Erdoğan, “Buradan sermaye çevrelerine sesleniyorum. Boşuna oynuyorsunuz. Siz kaybedersiniz siz. Medyaya sesleniyorum. Siz kaybedersiniz siz. Yalanlarla iftiralarla iktidarı yıpratmaya çalışıyorsunuz. Benim milletim bunun bedelini size ağır ödetir. 30 Mart’ta her şey ortaya çıkacak” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ordu’nun Fatsa ilçesinde konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Yol medeniyettir. Fatsa’da sadece 37 trilyon sadece buradaki hizmetimiz.. Bu yatırımların içinde MEB’e ait yatırımlar var, yurtlar var. Bir kapalı spor salonu var. İlkler Ak Parti’nin işidir.
Biz sadece 3 ay içinde 20,5 milyar dolarlık yatırımı şehirlerimizle buluşturduk. Bugün buraya milletimle dertleşmeye geldim. Bu kardeşiniz büyükşehir belediye başkanlığına seçildi. O zamanlar kimse seçileceğime inanmıyorlardı. Ama bilmiyorlardı en büyük güç haktır, en büyük hak millettir. Belirleyici olan sermayedir sandılar, medyadır sandılar. Belediye başkanı seçildim komalara girdiler. O zaman en çok satan 2. gazete partimize geldi. Nasıl görüyorsunuz dedi. Dedim ki bunu bana niye soruyorsun, tebrik etmeye geldin sandım dedim.
Susuz bırakılan istanbul'u kurtardık
Anavatan Partisi şampanya patlatıyor dedi. Dedim ki yarın ne patlatırlar bilemem ama biz seçimi kazandık dedim. Neticeler kesinleşince Anap kapıları kapamış seçim kayboldu. Bunlar yapamaz ki dediler, tecrübeleri yok ki dediler. CHP’nin kirli susuz bıraktığı İstanbul’u kurtardık.
İstanbul'u tertemiz yaptık
CHP kirlilik demektir, susuzluk demektir, çöp dağları demektir. İstanbul’u tertemiz yaptık. Biz buyuz. Ne yapacaklarını şaşırdılar, ilk ünden beri bize saldırmaya başladılar. Bu kardeşinizi yıpratmak istediler, manşetleriyle, oyunlarıyla geldiler. Allahın izniyle, alnımızı açık olarak görevimizi bıraktık. Cezaevine on binler bizi uğurlarken hep bu dualar içerisinde uğurladılar. Bahane ettiler, bizi görevden aldılar. Bizi görevden alan yargı hangi niyetlerle nasıl almıştı bu kardeşiniz çok iyi bilir. Aslında işlenen bir suç yoktu.
Yargıya sesleniyorum: bizim de bildiklerimiz var
Ah kardeşlerim ah o şiir milli eğitimin tavsiyesiyle kitaplara yazılan bir şiirdi. Yargıyı da tanırım, yasamayı tanırım, yürütmeyi tanırım. Yasama millet demektir. Yargı geliyor yürütmeyi tanımam diyor. Birileri kalkıp intikam alacağım diye yürütmeye bir şeyleri dikte ettirmeye kalkarsa o bunun bedelini er veya geç öder.
Yargıya sesleniyorum: Yürütmeye bunu söylüyorsunuz siz de içinizdeki kirlileri temizleyin. Siz de öyle pırlanta tertemiz değilsiniz. Bizim de bildiklerimiz var.
Alçakça bir kampanya yürütülüyor
Buradan sermaye çevrelerine sesleniyorum. Boşuna oynuyorsunuz. Siz kaybedersiniz siz. Medyaya sesleniyorum. Siz kaybedersiniz siz. Yalanlarla iftiralarla iktidarı yıpratmaya çalışıyorsunuz. Benim milletim bunun bedelini size ağır ödetir. 30 Mart’ta her şey ortaya çıkacak. 2002 Kasım’da verdiğiniz yetki bu seçimde güçlenmesi bunlara çok önemli bir ders olacaktır. Ülkemiz, milletimiz için çalışıyoruz. Bizim efendimiz millettir. Kardeşlerim kula kulluk olmaz, sadece Allah’a kulluk olur. Kulu kul olanlara prim vermeyin. Hakka kul olanlarla yürüyün. İradesini bir yerlere teslim edenlerden olmayın. Sadece hakka sadece benim aklım benim bilgimle birlikte şaşmaz bir doğrumuz var bizim. Bizim o doğrumuzun gerçeğin ne olduğu aklı selim olan benim halkım bilir. Son günlerde son derece çirkin alçakça bir kampanya yürütülüyor.
Medyayla yürütülen bu karalama kampanyası sadece Ak Parti’ye değil halkadır. Bu tezgahın için dışı karıştı birbirine, kökü dışarda. Bu tezgahta maşa olarak kullanılıyorlar. Devlet içine sızmış devlete paralel olmak isteyenler. İtibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Böyle haince, hukuk dışı bir saldırıya bugüne kadar hiç maruz kalmamıştık. Gezi de bunu denediler başarılı olamadılar. Bu tezgahta ahlak yok, kural hiç yok. Bu tezgahın içinde çok kirli bir ittifak var. Yeni Türkiye’yi hazmedemeyen karanlık ittifaklar var.