T24- Tutuklu gazeteci yakınlarıyla dayanışma etkinliğinde Nedim Şener’in eşi Vecide Şener, “O Hrant Dink için ‘adalet’ diyordu. Ben de Nedim ve Ahmet için adalet zamanı diyorum” dedi.
Musa Kesler'in Milliyet'te yayımlanan (11 Temmuz 2011) haberi şöyle:
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın(TGS) Maçka’da düzenlediği “dayanışma günü”, cezaevindeki gazetecilerin yakınlarıyla meslektaşlarını bir araya getirdi. Etkinlikte konuşan Nedim Şener’in eşi Vecide Şener, “O Hrant Dink için ‘adalet’ diye bağırıyordu. Ben de Nedim ve Ahmet için adalet zamanı diyorum” dedi.
TGS, kuruluşunun 59. yıldönümü dolayısıyla dün Maçka’daki Demokrasi Parkı’nda ‘Tutuklu ve hükümlü gazeteci yakınlarıyla dayanışma günü’ düzenledi. Parktaki İfade Özgürlüğü Anıtı önünde bir araya gelen gazeteciler ve yakınları cezaevlerindeki gazeteciler için adalet istedi.
Tutuklu ve hükümlü gazetecilerin fotoğraflarının yanı sıra “Özgür basın varsa özgür toplum vardır”, “Gazetecilere özgürlük” yazılı pankartların da yer aldığı etkinlikte sanatçı Yasemin Göksu konser verdi.
70 gazeteci var
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) ve Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’nun da (TGDP) destek verdiği etkinlikte konuşan TGS Başkanı Ercan İpekçi, “Nitelikli gazetecilikten ve meslek ilkelerinden uzaklaşmış yayıncılık, siyasi iktidarlar tarafından basın özgürlüğü gibi takdim edilirken, halktan gerçeklerin saklanmasına karşı mücadele eden gazetecilerin mesleki çalışmaları terörist faaliyet olarak gösterilip yargılanıyor” dedi.
Halen cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak 70 gazetecinin bulunduğunu belirten İpekçi, “2009 yılının başından bu yana cezaevine girip çıkan ve tutuksuz olarak yargılaması devam eden 41 gazeteci daha var. Bizim tespitlerimize göre en az 111 gazeteci ‘ileri demokratik Türkiye’nin’ cezaevi koşullarını görmüş durumda” diye konuştu.
‘Hiç aklıma gelmezdi’
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Nedim Şener’in eşi Vecide Şener de, bir gün eşi için kürsüden konuşma yapacağının hiç aklına gelmeyeceğini ifade ederek, “Nedim zor bir adamdır. Tutkulu bir adamdır. Özellikle işine karşı tutkusu sonucu, aldığı ödüller ile bizi her zaman gururlandırmıştır. Ancak, şimdi karşınızda tutuklu bir gazetecinin eşi olarak bulunuyorum” dedi.
Eşinin 2008 yılının ortasından bu yana Hrant Dink cinayetinin perde arkasını araştırdığını anlatan Vecide Şener sözlerini şöyle sürdürdü: “Cinayet dosyasının içine daldıkça, yeni belgelere ulaştıkça, meslektaşı Hrant Dink’i hedef gösterenleri, cinayeti önlemeyenleri, cinayeti işleyenleri, dosyanın üstünü örtenleri isim isim ortaya çıkardıkça yaklaşan tehlikenin de farkındaydı. Aslında o bir kaza ya da bu konuda başka bir son bekliyordu. Ama sanırım bir iftira ile karşı karşıya kalmayı hiç beklemiyordu. Gördük ki, ülkemizde artık iftira da bir kurşun gibi işlev görüyor. Ama bu kez o kurşun hedefini bulamadı.”
Vecide Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ne zaman ziyaretine gitsem ‘Hrant Dink cinayetinin gerçekleri ortaya çıksın her bedeli ödemeye değer’ diyor. Nedim, başına gelenlerin Dink cinayet dosyasından olduğunu biliyor. Dünyada ve Türkiye’de onu ve gazeteciliğini bilenler, Nedim’in bir hukuksuzluğun içinde olmayacağını da bilirler.
Yaptığı araştırmayla dünya çapında ödüllendirilen Nedim, ülkesinde hapse atıldı. O Hrant Dink için adalet diye bağırıyordu. Ben de Nedim ve Ahmet için adalet zamanı diyorum.” Tutuklu ve hükümlü yakınlarının morallerini güçlendirmek, birbirleriyle iletişimini sağlamak, dayanışmalarını geliştirmek ve cezaevindeki gazeteciler sorununa kamuoyunun dikkatini çekmek maksadıyla düzenlenen etkinliğe, Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun dönem başkanı Ferai Tınç, 10 sendikayı temsilen Hava-İş Sendikası Genal Başkanı Atilay Ayçin ve aktivist Şanar Yurdatapan’ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 200 kişi katıldı.