Ergenekon'un üst düzey yöneticisi olmak suçlamasıyla 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 300 yılın üzerinde hapis cezası istenen Şener Eruygur, önceki gün Kadıköy Caddebostan’da kahve içerken görüntülendi. Eşi Mukaddes Eruygur ile birlikte saat 15.00 sularında araçlarıyla Caddebostan CafeCrown’a gelen Eruygur çifti kafede bir süre oturdu.
Doktorlar 'Sokağa çık' demiş
Eruygur’un yakınları, hastanedeki tedavisinin ardından Eruygur’un fiziksel olarak hızlı bir şekilde iyileşme kaydettiğini ancak okuma ve yazma yeteneğini kaybettiğini söyledi. Eruygur’un okuma, yazma ve geçmişi hatırlama konularında sorun yaşadığını belirten yakınları, doktorların Eruygur’un sık sık sokağa çıkarak sosyalleşmesinin, iyileşmesine yardımcı olacağını söylediklerini ifade etti.
Eruygur’un geçmiş yaşantısına dair hiçbir şey hatırlamadığını öne süren yakınları, kendisini sokağa çıkmak için ikna etmekte güçlük çekildiğini, Eruygur’un otomobil gürültüsü ve insan kalabalığından büyük sıkıntı duyduğu için sokağa çıkmakta direndiğini kaydetti.
Uzman doktorların inceledikleri raporlarda, Eruygur için tedavi altındayken ve tutukluluk hali devam ederken ‘’Ağır hasta’’ denildiği ancak tahliye kararı verildikten sonra ‘’Durumu iyi’’ şeklinde raporlar verildiği ileri sürülmüştü.
Ses kaydı şüphe yarattı
Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur ile Eruygur’u GATA’da tedavi eden Albay Mehmet Nusret Demircan arasındaki konuşmanın ses kayıtları internete düşmüştü. Albay Demircan’ın ‘Taburcu dlmasına mani yok. Ancak taburce edersek yeniden tutuklanır endişesiyle taburcu etmiyoruz’ ve ‘Bomboş yatıyor, ne bir kan testi var ne de bir film çekilmiş’ sözleri tartışma yaratmıştı. Ergenekon savcıları, bu ses kayıtları üzerine hem Mukaddes Eruygur’u hem de Albay Demircan’ı sorgulamıştı.