T24 Haber Merkezi
SemtPati Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İpek Kıraç, "Bugüne kadar kanuni yükümlülüklerini yerine getirmemiş, geçici bakımevleri kurarak köpekleri kısırlaştırmamış yüzlerce belediye varken, bu kanun sonrasında belediyelerden köpekleri öldürmek amacıyla tesisler kurulması mı bekleniyor? Bu öneri devletin kaynaklarının bu zalimane amaç için ziyan edilmesi anlamına geliyor” dedi. Kıraç, kanun değişikliği gerçekleştiği takdirde, ölüm sırasına giren ilk köpeklerin yakalanmaları kolay olduğu için kısırlaştırılmış, aşılanmış ve toplum sağlığı için risk teşkil etmeyen köpekler olacağını da vurguladı.
AKP, mevcut Hayvan Hakları Kanunu'nda yapılacak değişiklikle sokakta yaşayan hayvanlarının "uyutulması" adı altında öldürülmesi konusunu gündemine aldı.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na ilişkin değişiklik yapılacağına dair tartışmalar hakkında konuşan SemtPati Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Kıraç, konu hakkında şunları söyledi:
"Devletin kaynaklarının zalimane bir amaç için ziyan edilmesi..."
“Bugüne kadar kanuni yükümlülüklerini yerine getirmemiş, geçici bakımevleri kurarak köpekleri kısırlaştırmamış yüzlerce belediye varken, bu kanun sonrasında belediyelerden köpekleri öldürmek amacıyla tesisler kurulması mı bekleniyor? Bu öneri devletin kaynaklarının bu zalimane amaç için ziyan edilmesi anlamına geliyor.
Henüz vakit yakınken bu korkunç plandan vazgeçilmeli ve köpekleri öldürecek yerler değil, onları tedavi edecek, kısırlaştıracak ve aşılayacak yerler inşa edilmeli. Bu kaynaklar, sokaktaki köpek nüfusunun artışına neden olan kök nedenlerin çözümüne aktarılmalı.”
"Doğum oranlarına ve nüfusta daha hızlı bir artışa yol açacak"
Kanun değişikliği gerçekleştiği takdirde, ölüm sırasına giren ilk köpeklerin yakalanmaları kolay olduğu için kısırlaştırılmış, aşılanmış ve toplum sağlığı için risk teşkil etmeyen köpekler olacağını vurgulayan Kıraç, şu ifadeleri kullandı:
"Rehabilite edilmiş köpek nüfusunun önemli bir kısmı sokaklardan bu şekilde ortadan kaldırıldığında, geriye kalan köpekler kaynaklarda daha az rekabetle karşılaşacak ve bu da daha yüksek doğum oranlarına ve nüfusta daha hızlı bir artışa yol açacaktır. Yani kök nedenlere çare üretilmediği sürece, sokaklarda ölüm sırasını bekleyen binlerce köpek olmaya devam edecek. Şikayetlerde hiçbir azalma yaşanmayacak. Bu 'vakum etkisi', toplu öldürmeyi nafile bir uygulama haline getirmektedir.
Köpekler, acı ve ıstırabı deneyimleyebilen duyarlı varlıklardır. Köpeklerin öldürülmesiyle sonuçlanacak bir kanun, insanlar olarak bizden daha savunmasız olan bu canlılara ilişkin ahlaki sorumluluklarımızı kötüye kullandığımız anlamına gelecektir."
"Yakala, kısırlaştır, aşıla, sahiplendir veya alındığı yere geri bırak"
SemtPati Vakfı, köpeklerin yakalanıp kısırlaştırılması, aşılanması ve ardından sahiplendirilmesi veya alındığı yere geri bırakılmasının en etkili ve insancıl çözüm olduğunu savunuyor. "Bu model, nüfus artışını etkili bir şekilde azaltır ve halk sağlığı sonuçlarını iyileştirir. Kısırlaştırılmış ve aşılanmış bir köpek popülasyonu, halk sağlığı açısından birçok riski bertaraf eder," diyen Kıraç, bu yöntemin insani muamele ilkeleriyle uyumlu olduğunu vurguladı.
"Köpeklerin öldürülmesi sorunun kaynağına dair hiçbir çözüm üretmiyor"
Sokakta yaşayan köpek nüfusunun yüksekliğinin, etkili kısırlaştırma programlarının eksikliği, sahipleri tarafından terk edilen köpek sayısı ve sorumlu hayvan sahipliği konusunda yetersiz eğitim gibi temel nedenlere dayandığını belirten Kıraç, "Sorunu çözmek; etkin kısırlaştırma ve aşılama, köpek üretiminin yasaklanması, sorumlu hayvan sahipliği ve hayvan refahını teşvik etmek için eğitim programlarını içeren çok yönlü bir yaklaşım gerektirir" dedi.
Kıraç, “SemtPati Vakfı olarak, köpeklerin öldürülmesinin sorunun kaynağına dair hiçbir çözüm üretmediğini ve etkisiz olduğunu bir kez daha vurguluyor ve bu yanlıştan bir an önce dönülmesini bekliyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.