Ekonomi

Sektörlerin gözüyle krizin Türkiye’ye yansıması?

ABD'nin 700 milyar dolarlık kurtarma planının Temsilciler Meclisi'nden geçmemesiyle dünya borsaları tepetaklak oldu. ABD'deki kriz Avrupa'ya da sıçradı. Özellikle bankacılık s

30 Eylül 2008 03:00
Küresel finans krizinin, gelişmiş ülke ekonomilerinde yol açtığı yavaşlama eğiliminin, Türkiye'nin bu ülkelere yaptığı ihracatı daraltıcı etkisi Ağustos ayında görülmeye başladı. Türkiye'nin Ağustos ayında Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya gibi başlıca AB ülkelerine yaptığı ihracatta geçen yıla göre önemli düşüşler yaşandı.

Dünya borsaları yine çakıldı

TÜİK verilerinden yaptığı belirlemeye göre, Ağustos ayında Türkiye'nin AB ülkelerine yaptığı toplam ihracat yüzde 0.9'luk artışla adeta yerinde saydı. AB ülkelerine geçen yıl Ağustos ayında 4 milyar 629.2 milyon dolarlık ihracat yapılırken, bu yılın aynı döneminde 4 milyar 669.2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Bu dönemde Türkiye'nin gerçekleştirdiği ihracat İspanya'da yüzde 19.9 azalarak 272.5 milyon dolar, İngiltere'de yüzde 8.6 azalışla 642 milyon dolar, İtalya'da yüzde 3 düşüşle 401.6 milyon dolar ve Türkiye'nin başlıca ihracat pazarı olan Almanya'da yüzde 2.5 azalışla 1 milyar 18.8 milyon dolara geriledi. Danimarka'ya yapılan ihracat yüzde 16.7 azalışla 68.7 milyon dolara inerken, Litvanya'da yüzde 9.8, İrlanda'da yüzde 8.5, İsveç'te yüzde 6, Bulgaristan'da yüzde 0.7 azaldı.

Peki Kriz Türkiye'yi nasıl etkileyecek? İşte sektör temsilcilerinin öngörüleri...

Otomotivde daralma artacak

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer, "Üretiminin yüzde 70'den fazlasını AB ve EFTA'ya ihraç eden Türkiye otomotiv sanayi, iç pazardaki talep daralması ile birlikte bundan önemli oranda etkilenecek" dedi. Tezer, "Özellikle son günlerde ABD'de yaşanan ve genişlemekte olan finansal krizin de etkisi ile bu olumsuz durumun, önümüzdeki aylarda Avrupa geneline yayılacağı ve pazardaki daralmanın devam edeceği tahmin edilmektedir. Türkiye'de de otomotiv sanayi üretiminin bu durumdan, yılın ileriki aylarında daha fazla etkilenmesi beklenmektedir" dedi.

AB'de Haziran ayında yüzde 7,9 oranında azalmaya başlayan ve 1.4 milyon adet düzeyine gerileyen otomobil pazarının düşüş trendini sürdürdüğü ve Ağustos ayında yüzde 15,7 gibi çok yükse oranda daraldığına işaret eden Tezer, Temmuz ayında 1.2 milyon adet olan pazarın Ağustos ayında 0,8 milyon adet düzeyinde gerçekleştiğini kaydetti. Tezer'in verdiği bilgiye göre Ocak-Ağustos döneminde otomobil pazarı AB (15) ülkelerinde yüzde 4.4 azaldı. AB (27) ve EFTA ülkeleri toplamında ise düşüş yüzde 3.9 düzeyinde oluştu. Bu dönemde, en sert düşüş yüzde 21'le İspanya'da gerçekleşirken, düşüş oranında İspanya'yı İrlanda, İtalya, İsveç ve İngiltere izledi.

Bankacılık sektöründe riskler artıyor

Akbank Baş Ekonomisti Fatma Melek, artık risk alma ve yatırım yapma iştahında seçici davranılan bir döneme girildiğini, global likidite koşullarında ne ölçüde daralma görüleceğinin Türk bankacılık sektörü için önemli olduğunu kaydetti.Melek,Standart & Poor's (S&P) tarafından geçtiğimiz hafta yayınlanan raporda, enflasyon baskısının olduğu bir ortam, iç siyasi çalkantılar ve uluslararası fonlamada artan maliyetlerin Türk bankacılık sektöründe riskleri artırdığından bahsedildiğini hatırlattı.
Türkiye'de bankacılık sektöründe fonlama tarafından kaynaklanabilecek baskıların diğer bazı gelişmekte olan ülkelere göre fazla olmadığının altını çizen Melek, ''Bunun da sebebi, yurt içi mevduat kredi oranı yüzde 70'ler seviyesinde. Halbuki diğer bazı gelişmekte olan ülkelerde kredi büyümesi mevduatların çok üzerinde seyretmekte'' görüşünü dile getirdi.

Olumlu noktalara rağmen, finansal piyasalarda likidite ve güven eksikliği sorunu bulunduğunu belirten Melek, şöyle devam etti: Gelişmiş ülkelerde finansal sistemde konsolidasyon bekleniyor. Bu ortamda global likidite koşullarında ne ölçüde bir daralma görüleceği Türk bankacılık sektörü için önemlidir.''

Borçlar yeniden yapılandırılsın

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, pek çok vatandaşın kredi kartının limitinin dolması nedeniyle harcamaların azaldığını ve bunun sonucunda piyasalarda durgunluk yaşandığını belirterek, bu durumu aşmak için bankaların söz konusu borçları yeniden yapılandırması gerektiğini söyledi. Palandöken, mal ve hizmet piyasalarında uzun bir zamandan beri durgunluk yaşandığını, bu durumun esnaf ve sanatkar başta olmak üzere tüm reel sektörü olumsuz etkilediğini bildirdi.

Sigortacılık sektörü dolaylı etkilenecek

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRSB) Genel Sekreteri Erhan Tunçay, küresel ekonomik krizle birlikte bu yıl sektörün geçmişteki gibi bir büyümeyi yakalayacağını düşünmediğini bildirdi.

Küresel krizin sigorta sektörüne doğrudan etki edeceğini düşünmediğini dile getiren Tunçay, şöyle devam etti:"Ancak şirketler eğer kendi mali yapılarını, yatırımlarını iyi yönetemezlerse oradan kayıp olabilir. Kambiyo zararı olabilir. Türkiye'ye eğer bu oyuncularla (iflas eden veya bu riski taşıyan) yatırım yapmış, risk alan reasürans şirketleri varsa, bundan da Türkiye piyasasına yönelik kapasite sağlayanlar varsa, onların mali sonuçlarıyla doğru orantılı genel olarak temkinli davranma söz konusu olabilir.2008'de geçmiş yıllardaki gibi çok büyük büyüme beklemiyoruz. Türkiye'deki iç dinamikler, ekonomideki biraz durgunluk, son 3-5 yıldır yüzde 100 büyüme gösteren sektörde beklentileri bu sene biraz temkinli hale getirdi. 2009'da ise yine enflasyon üzerinde büyüyeceğini düşünüyorum."

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su ise, ABD'de yaşanan son mortgage krizi ve sonrasındaki gelişmelerin, Türk sigorta sektörünü doğrudan değil ancak dolaylı olarak ülke ekonomisinde yaratabileceği olumsuzluklar nispetinde etkileyeceğini ifade etti.Su, sigorta şirketlerinin sermaye yeterlilikleri ve mali bünyelerinin Hazine Müsteşarlığının getirdiği düzenlemeler doğrultusunda yakından takip edildiğini, toplanan fonların ilgili mevzuatın öngördüğü şekilde ve ağırlıklı olarak Türkiye'deki risksiz yatırım araçlarına yönlendirildiğini kaydetti.Türkiye'deki sigortacıların sattıkları ürünler incelendiğinde finansal risklerin sigortalanmasına yönelik ürünlerin yaygın olmadığına işaret eden Su, bu nedenle küresel krizin Türkiye'ye yansıması halinde bile bu konuda uğranılacak sigorta tazminat taleplerinin son derece sınırlı olacağının düşünüldüğüne dikkat çekti.

Faiz indirimi olabilir

Öte yandan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, petrol ve gıda fiyatlarının Temmuz Enflasyon Raporu'ndaki iyimser senaryoya yakın seyrettiğine dikkat çekerek, emtia fiyatları ve enflasyondaki olumlu görünümün devam etmesi halinde ''ölçülü bir faiz indiriminin gündeme alınabileceğini'' bildirdi. Son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın belirginleştiğine işaret ettiğine dikkat çeken Kurul, küresel ekonomide süregelen belirsizliklerin dış talebe ilişkin aşağı yönlü riskleri artırdığını vurguladı.

Uluslararası kredi piyasalarındaki ve küresel ekonomideki sorunların iç ve dış talebi sınırlamaya devam edeceğini belirten Kurul, bu çerçevede toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşe verdiği desteğin süreceği ve enflasyonun kademeli olarak gerilemeye devam edeceği öngörüsünde bulundu.