Yemen'de İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun destek verdiği hükümet güçleri arasında 8 yıldır süregelen çatışmalar, BM başta olmak üzere uluslararası alanda atılan diplomatik adımlara rağmen hâlâ dinmedi.
Çatışan tarafların Yemen'deki kontrol ve etki haritasında, 2022 yılı boyunca ciddi bir değişiklik kaydedilmedi.
Ülkede, geçen yıl BM arabuluculuğunda 2 Nisan-2 Ekim tarihlerinde devam eden 6 aylık bir ateşkes süreci sağlandı ancak söz konusu ateşkesin sona ermesinin ardından hükümet güçleri ile Husiler arasındaki çatışmalar yeniden başladı.
İran destekli Husi milislerin, Eylül 2014'te başkent Sana'yı kontrol altına alarak yönetimi ele geçirmesinin ardından Suudi Arabistan, kurucusu olduğu Arap koalisyonuyla 26 Mart 2015'te Yemen'e askeri müdahale başlattı. Operasyon yaklaşık 8 yılı geride bırakmasına rağmen Suudi Arabistan'ın desteklediği hükümet güçleri ülkenin tamamında kontrolü sağlamada başarısız oldu. Büyük yıkıma uğrayan Yemen ise çatışmanın tarafları arasında parçalanmış durumda.
Marib kenti 2 yıldır çatışmaların merkezi oldu
İç savaş öncesi Yemen'in birçok şehrine elektriğin sağlandığı, petrol ve doğal gaz zengini Marib kenti, 2021'de olduğu gibi 2022 yılında da hükümet güçleri ile Husiler arasındaki şiddetli çatışmaların en sıcak cephesi oldu.
Husiler, başkent Sana'nın 173 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Marib'e saldırılarını son iki yılda yoğunlaştırdı.
Ateşkes sonrasında kentte şiddeti her geçen gün daha da artarak devam eden çatışmalar ağır kayıplara yol açarken en ağır bedeli ise yine siviller ödüyor.
Hem hükümet güçlerinin hem de Husilerin ağır insani ve maddi kayıplar verdiği Marib'deki çatışma bölgelerinde on binlerce sivil yerinden edildi. Husiler, petrol ve doğal gaz yataklarının bulunduğu Marib'i ele geçirmek için saldırılarını hâlâ sürdürüyor.
Yoğun saldırılarına rağmen Husilerin, Marib kırsalında elde ettikleri bazı kazanımlar dışında stratejik ve hayati öneme sahip noktalarda bir ilerleme kaydedemediği söyleniyor.
Marib'de dünyanın en kötü insani krizlerinden biri yaşanıyor
Marib, çatışmalar ve sayıları her geçen gün artan iç göçmenler nedeniyle dünyanın en kötü insani krizlerinden birine sahne oluyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (UNHCR) raporuna göre, Marib'de 1 milyondan fazla iç göçmen bulunuyor.
Yemen hükümeti ise Marib'deki iç göçmen sayısının 2 milyonu aştığını ve ülkede iç göçmen durumuna düşenlerin (4 milyonun üzerinde) yarısının bu kentte bulunduğunu ifade ediyor.
Marib'de gelir seviyesi zaten çok düşük olan iç göçmenler, çatışmaların şiddetlenmesiyle daha da zorlaşan şartlar altında büyük bir insani dram yaşıyor.
Çatışma bölgeleri
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin desteğini alan Yemen ordusu, 2022 yılında Husilere karşı ciddi bir ilerleme kaydedemedi. Taraflar, geçen yıl içerisinde zaman zaman sıcak çatışmaların yaşandığı Marib, Cevf, Beyda, Dali, Lahic ve Taiz cephelerinde birbirlerine karşı bir üstünlük sağlayamadı.
Yemen'deki iç savaşın sıcak çatışma bölgelerinden biri de stratejik liman kenti Hudeyde.
Koalisyon güçlerinin, 7 yılı aşkın süredir Husilerin kontrolündeki Hudeyde'yi geri alma girişimleri bir sonuç vermedi.
Hükümet güçleri, Hudeyde'ye bağlı bazı belde ve bölgeleri denetiminde tutuyor olsa da kentin şehir merkezi ve stratejik limanlar Husilerin elinde bulunuyor.
Koalisyon ve hükümet güçlerinin kontrolündeki bölgeler
Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonu ve Yemen Başkanlık Konseyi liderliğindeki Yemen hükümeti, ülkenin güneybatısında Taiz vilayetine bağlı stratejik Babu'l Mendeb ilçesinden Umman sınırına kadar uzanan Arap Denizi kıyısındaki sahil kentlerinin tümünde kontrolü elinde bulunduruyor.
Geçici başkent Aden başta olmak üzere güneydeki Taiz, Ebyen, Lahic, Hadramevt, Mahra vilayetlerini denetiminde tutan hükümet güçleri, ayrıca ülkenin petrol zengini Marib kentinin yanı sıra Cevf'in bir kısmı ile Dali ve Şebve illerini kontrol ediyor.
Bu arada Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Yemen hükümet güçlerine paralel olarak farklı isimler altında eğitip desteklediği Güney Geçiş Konseyine (GGK) bağlı güçler, ülkenin batı kesiminde Taiz'in sahil ilçelerinden başlayıp güneydeki Aden, Ebyen, Şebve ve Hadramevt'in kıyı bölgelerinde aktif olarak öne çıkıyor.
BAE'den doğrudan destek alan bu güçler, güney vilayetlerini ve Sokotra Adası'nı kontrol altında tutuyor. GGK ayrıca Dali ve Lahic'de Husilere, Ebyen'de ise hükümet yanlısı güçlere karşı savaşıyor.
Yemen açıklarında Aden Körfezi'nin sonunda 6 adacıktan oluşan Sokotra'da, Suudi Arabistan destekli Yemen hükümeti ile BAE destekli GGK arasında bir güç mücadelesi yaşanıyor.
Husilerin kontrolündeki bölgeler
Yemen'de hükümete karşı savaşan Husiler, 21 Eylül 2014'te ele geçirdikleri başkent Sana ve çevre vilayetleri Zemar, İbb, Reyme, Mahvit ve Amran'ın yanı sıra Sada, Hacce ve Hudeyde vilayetlerinin merkezi ile Beyda ve Cevf'in bir bölümünü elinde bulunduruyor.
Husi milisler, Sada kenti ile Kızıldeniz arasından Suudi Arabistan'ın Cazan bölgesiyle komşu Hacce vilayetini de bazı bölgeler hariç elinde tutuyor ve bu cephelerdeki hükümet birlikleriyle çatışıyor.
Bu arada hükümetin kontrolündeki Taiz vilayetinin Kızıldeniz'e uzanan kırsal bölgelerindeki Husiler ile ordu birlikleri arasında da zaman zaman sıcak temas kuruluyor.
Yemen'deki çatışmalarda taraflardan biri de terör örgütü El Kaide. Arap yarımadasının en güçlü yapılanmalarından birine sahip örgüt, ağırlıklı olarak çöl bölgeleri ve bazı sahil kentlerinde etkinliğini sürdürüyor.
Yemen'deki insani kriz
Yaklaşık 8 yıldır İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun desteklediği hükümet güçleri arasındaki şiddetli çatışmalara sahne olan Yemen'de, yoksulluğun giderek artmasıyla birlikte açlık ve yetersiz beslenme günden güne yayılıyor. İç savaşın kasıp kavurduğu, açlık ve sefaletin hüküm sürdüğü ülkede çocuklar ebeveynlerinin gözleri önünde yavaş yavaş ölüyor.
Ülkede yıllardır süren çatışmalarda yaklaşık 377 bin kişi yaşamını yitirdi.
Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle yaşanan insani kriz, her geçen gün daha da büyüyor.