Gündem

Şeker fabrikaları özelleştirmesine karşı 100 bin imza TBMM'de; 10 milyona yakın vatandaşın hayatı kararacak

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı imza kampanyası başlatmıştı

04 Nisan 2018 20:54

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı başlatılan imza kampanyasında toplanan 100 bin imza, TBMM Dilekçe Komisyonu’na teslim edildi.

CHP’nin Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyesi milletvekillerinin de destek verdiği imza kampanyasında toplanan imzaların tesliminden önce Meclis’te bir basın toplantısı düzenlendi.

ADD’yi Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Eski Başkanvekili Uluç Gürkan temsil ettiği toplantıda konuşan  CHP Denizli Milletvekili ve ADD eski Genel Başkan Yardımcısı Kazım Arslan" Şeker Vatandır, Vatan Satılmaz” diyen, “Şeker Fabrikaları Cumhuriyetin Kalesidir, Satılamaz” diye haykıran milyonlar, sesini şimdi Meclis’te de duyuruyor. Türkiye 7’den 70’e ayağa kalkıyor ama iktidar içeriye değil dışarıya kulak kabartıyor. İktidar şeker çiftçisine, işçisine, nakliyecisine değil ABD taleplerine bel bağlıyor" dedi. 

Şeker fabrikalarının kötü yönetildiğini için zarar ettiğini ifade eden Arslan "Verimli çalişması yönünde gayret sarf edilmiyor. Sorun, şeker fabrikalarını devletin işletmesi değil, bu fabrikaları kötü işlettiren iktidarda aranmalıdır. Şeker fabrikaları değil, israf batağındaki saray rejimi bu millete yüktür. Şeker fabrikalarını satmak yerine yeni bir kamu işletmeciliğiyle ayağa kaldırmak, özerkleştirerek işletmek mümkündür" dedi. 

Arslan "Atatürkçü Düşünce Derneği’nin imza kampanyasında vurguladığı gibi; elde kalan son 14 şeker fabrikasını satmaya kalkanlar, pancar çiftçisinin insanca yaşam sürmesini engelleyecektir. Çiftçiyi işsizliğe ve göçe mahkum edecek, emperyalizmin ürettiği kanser yapıcı GDO’lu tatlandırıcıyı halka yedirecek, yabancı şirketlerin kârını katlamasının önünü açacaktır" şeklinde konuştu

100 bin imza ile şeker pancarının yok edilmesine karşı hükümeti ve Meclis'i son kez uyardıklarını söyleyen Arslan, şeker fabrikalarının özelleştirme kararının iptal edilmesini istedi.

"Atatürkçü Düşünce Derneği gerçeği net biçimde haykırıyor: Şeker fabrikaları Cumhuriyetin kalesidir, satılamaz! CHP ve Atatürkçü Düşünce Derneği bu kalenin yılmaz savunucusu olarak dimdik ayaktadır" diyen Arslan, "Ezilenden yana olanlar, 100 bin imzayla bugün köprüden önceki son çıkışı gösteriyor; çiftçisi, işçisi, işvereni ve işletmesiyle sağlıklı, kazançlı, yerli şekeri destekliyor" dedi. 

Arslan konuşmasına şöyle devam etti:

"Şeker fabrikalarını özelleştirmek, 500 bin çiftçiyi ve ailesiyle birlikte 3 milyon insanımızı etkileyecek. Alt sektörlerle beraber 10 milyona yakın vatandaşımızın hayatı bu kararla kararacak.
ABD kaynaklı firmaların çıkarına işleyecek bu karar, gayrimillidir. Yerliden, milliden yana olmanın en önemli kanıtı şekerine, toprağına, suyuna sahip çıkmak; ithal ete, ithal yeme, samana ve bakliyata karşı çıkmaktır.

Şeker fabrikalarını devletin sırtında yük sayan Saray’ın sadece 13 günlük masrafı bile şeker fabrikalarının zararını kapatmaya yetiyor. Çok değil, Saray harcamalarının 30’da 1’ini tasarruf edin, 1200 odalı sarayın sadece 8 odasının bu millet yükünü azaltın çok şeyin değiştiğini göreceksiniz. Et ve Balık Kurumunu, TELEKOM’u yok pahasına özelleştiren, Son 4 yılda 4 milyar Lira vergi borcunu affeden, Türkiye’yi ithal şirket cennetine çeviren bu hükümet, yerlilik ve millilik arıyorsa, dönüp Cumhuriyetin ilk 15 yılına bakmalı.

Bugün, tüm şeker fabrikalarının toplam zararı 28 milyon Lira. Son 4 yılda affedilen vergi borcu ise 4 milyar Liradır. Oysa, affedilen vergi borcuyla şeker fabrikalarının tam 142 yıllık borcu silinirdi. Meydanlarda esip gürleyenler, 3 milyon vatandaşı besleyen şeker fabrikalarını milletin sırtında yük görenler, yandaşın borcunu silerken Atatürk’ün kurdurduğu ulusal şeker fabrikalarını özelleştirmeye kalkıyorsa, ortada açıkça milli ve yerli olmayan bir iktidar mevcuttur. Bu tutumundan vazgeçmelidir."