Sedat Peker'in YouTube'da yayımladığı 7. video, 24 saat içerisinde 10 milyondan fazla kişi tarafından izlendi. Bu izleme sayısı olarak bir rekor değil ama peş peşe yayımlanan videoların, milyonlara ulaşma hızı ve gösterilen ilgi de yakından takip ediliyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Pazartesi akşamı katıldığı Habertürk televizyonundaki yayında, videoların izlenme sayılarını hatırlatan bir soruya yanıtında, "Milyonlarca insan da çocuk pornosu izliyor" ifadesini kullanması da tartışma yarattı.
Peker'in şu ana kadar yayınladığı 7 video, klon olarak tabir edilen şekilde, aynı videonun YouTube'da başka kanallarda yayımlanması ile de izleniyor.
Son bir ayın verilerine göre, yalnızca YouTube'da yaklaşık 291 kanalda, 1091 video yer buldu.
Diğer taraftan kısa kesitler halinde Instragram, Twitter ve TikTok'ta da Peker videoları paylaşılıyor.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar, Sedat Peker'in kitlelere erişimini artırmak için toplumsal kodları kullandığını ve YouTube özelinde mecranın iletişim diline göre hareket ettiğini söylüyor.
İletişimci yazar Ümit Alan, özellikle TikTok'ta, Peker videolarının yüzlerce milyon izlemeye ulaşmasına dikkat çekiyor.
Alan, videoların TikTok'a bu denli yayılmış olmasının, toplumun daha alt gelir gruplarının da iddiaları takip ettiği anlamına geldiğine işaret ediyor ve "Bu rakamlar elinde bir akıllı cihaz olan herkesin videoları izlediği intibasını yaratıyor" değerlendirmesini yapıyor.
Peki iddialar nasıl bu denli geniş bir kesime ulaşıyor?
Gazeteci Levent Gültekin, bu soruyu üç nedenle açıklayarak yanıtlıyor ve Peker'in bir "muhalefet lideri" gibi algılanma tehlikesi olduğuna dikkat çekiyor:
"İnsanlar birilerinin sır açıklamasına her zaman kulak kabartırlar. Bu birinci etken. İkincisi de; toplumda, mevcut tıkanıklığın aşılmasına yönelik olarak arayış. Son olarak da toplumun dikkatini çekecek, tıkanıklığı aşacak, peşinden sürükleyecek, iktidara karşı olan endişeyi alacak bir siyasi aktörün öne çıkmaması."
Sosyolog Deniz Bağrıaçık: Bir kesimin adalet arayışına cevap veriyor
Sosyolog Deniz Bağrıaçık ise toplumun bir kısmında var olan adalet arayışına vurgu yapıyor. Bağrıaçık, "Bu çok uzun zamandır yıpranmış durumdaydı, kurumlar aracılığıyla. Peker, Uğur Mumcu gibi davalarla ilgili çok ciddi iddialardan bahsediyor. Bu bir kesimin adalet arayışına cevap veriyor" değerlendirmesini yapıyor.
Bağrıaçık adaletin yanlış kişiden beklendiğini görüşünü de dile getiriyor:
"Herkesin adalet araması en tabii hakkı. Kimse kaos istemiyor. Herkes huzur istiyor. Ancak burada yanlış kişiden bekleniyor. Peker, hep iyi insanlardan bahşediyor; "o dünya iyisi insan bana yardım etti" gibi… İnsanlarla olan ilişkilerinin altını çiziyor. Burada karakterin kim olduğunu unutmadan, herkesin adaletini gerekli kurumlardan ve yollardan sorması gerek."
Gazeteci Levent Gültekin: Kahraman algısı çok sakıncalı
Sedat Peker'in videoları altında yapılan birçok yorumda ondan "bir anti-kahraman" olarak bahsediliyor.
Gazeteci Levent Gültekin oluşan "kahraman" imajının bazı sosyal medya yorumlarıyla oluştuğunu söylüyor ve "yapılan analizler, mafya lideri algısının flulaşmasına neden oluyor" diyor.
Gültekin, videolara mesafeli yaklaşmak gerektiğini söylüyor ve devam ediyor:
"Bu söylenenleri ciddiye almamak anlamında değil. Suç örgütü liderinin konuştuğunu unutmamak gerekiyor. Bu unutulduğu zaman, ülkenin iyiliği için sırları ortaya döken bir kahraman havası oluşuyor. Bunun çok sakıncalı olduğunu düşünüyorum."
Ümit Alan da benzer bir değerlendirmeyle, videolarda dile getirilen iddiaların, sosyal medya hareket disiplininde, her birinin gerçekmiş gibi değerlendirilmesi durumunun oluştuğunu savunuyor.
Sosyolog Deniz Bağrıaçık, Peker'in Joker veya Kolombiya'daki öldürülen uyuşturucu karteli lideri Pablo Escobar ile karşılaştırılması için ise "Escobar, Joker ya da Peker. Bunlar toplumda her zaman bir kabul arıyor" diyor.
İstanbul Ekonomi Araştırma isimli kuruluş, Sedat Peker videoları ile ilgili bir araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, Peker'in videolarını izleyenler arasında yüzde 24'lük bir kesim Peker'in anlattıklarını "önemli ve doğru bulduğunu" ifade ediyor.
Katılımcıların yüzde 15'i, videoları izlediğini ancak iddiaların doğru veya yanlış olduğunu bilemeyeceğimizi belirtiyor. Yüzde 12'lik bir kesim ise iddiaları inandırıcı bulmadığını söylüyor.
Yüzde 38'lik bir kesim ise videolarda dile getirilen iddialarla ilgilenmediği veya bu konu hakkında herhangi bir fikri olmadığını belirtiyor.
Sosyolog Bağrıaçık, Peker'in videolarında bazı toplumsal kodları özellikle kullandığı değerlendirmesinin altını çiziyor ve "Anneler ağlamasın, aile kavramları gibi.. Kendisi toplumda bir kabul arıyor. Toplum da kendi adaletini arıyor" diyor.
İletişimci Ümit Alan: Peker mecranın üslubuna göre çalışmış
İletişimci Ümit Alan da Sedat Peker'in YouTube mecrasının "doğasına" göre konuştuğu tespitini yapıyor ve eski videoları ile yaptığı karşılaştırmayı örnek gösteriyor:
"Eski videolarından birinde prompter'dan (kamera üzeri konuşma metni teknolojisi) çok donuk bir şekilde okuyordu. Hiçbir oyunculuk yoktu. Zaman içerisinde bu mecrada dikkat çekme üzerine çalıştığını tahmin ediyorum. Videolar arasında dağlar kadar fark var. Bu kamerayı açıp video çekiyim şeklinde bir süreç değil. Peker televizyona çıksa böyle konuşmayacaktı. Mecranın üslubuna göre çalışmış."
Ana akım medya tartışması
Videoların YouTube'dan yayımlanıyor olması, ana akım medya ile ilgili tartışmaları da yeniden gündeme getirdi.
"Yeni medya çağında, ana akım içeriktir" değerlendirmesini yapan Ümit Alan, "Eğer elinizdeki içerik kurgudan ne kadar uzaksa, gerçek bir insan konuşuyorsa, açıklamaları ne kadar tartışmalı da olsa, izleyici onu buluyor" diyor ve ekliyor:
"Ana akım ne televizyonlardır ne de alternatif medyadır. Ana akım, içeriktir. Bir içerik ne kadar ilgi çekiciyse, izleyici onu olduğu yerde buluyor."