Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in avukatı Ersan Barkın, müvekkilinin paylaşım yapıp yapmayacağına yönelik, "Bu hukuki duruma, dijital tecrit demeyi tercih ediyoruz ama fiili karşılığı ev hapsidir. Bu koşullarda, paylaşımlarına dair soruların yanıtını bilmiyorum. Bence yaşayarak göreceğiz" dedi.
Yaklaşık iki yıldır Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) bulunan Peker, 2021’deki video paylaşımlarıyla iktidarı hedef almış, yayınladığı videolardaki iddialar Türkiye gündemine oturmuştu. BAE'nin sosyal medya paylaşımlarına kısıtlama getirdiği Peker'in "söz verdiği gibi" seçimlere iki ay kala konuşup konuşmayacağı merak ediliyor.
Avukatı Ersan Barkın, Peker'in yeni paylaşımlar yapıp yapmayacağıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.
Peker'in durumuna dijital tecrit demeyi tercih ettiklerini ama fiili durumun ev hapsi olduğunu söyleyen Barkın, Peker'in avukatlarıyla dahi yüz yüze görüşemediğini belirtti.
Barkın'ın paylaşımları şöyle:
"Uzun zamandır, Sayın Peker'in bir açıklama yapıp yapmayacağını soruyorsunuz. Bu sorunun cevabını bilmiyorum. Bildiğim, kendisinin hukuki durumu. Bunu da defalarca açıkladım. Avukatıyla yüz yüze görüşmesine dahi olanak vermeyen bir fiili durumdan söz ediyoruz.
BAE yetkilileri tarafından, kendisinin, kendisiyle ilişkili herhangi bir hesabın hatta avukatının, siyasi etkisi olabilecek tweetlerinin sonuçları kendisine defalarca iletildi. 'Retweetle sinyal verdiği' biçiminde yorumlanan paylaşımlar nedeniyle yaşadığı sıkıntıları biliyorum.
Bu hukuki duruma, digital tecrit demeyi tercih ediyoruz ama fiili karşılığı ev hapsidir. Bu koşullarda, paylaşımlarına dair soruların yanıtını bilmiyorum. Bence yaşayarak göreceğiz. Ama başkalarının hayatları ve özgürlükleri üzerinden değerlendirme yapmak gerçekçi/vicdanlı değil.
Paylaşımları nedeniyle savcılar harekete geçmedi diyenler(siyasiler de dahil), biliyorlar ki, bu paylaşımlar nedeniyle hakkında açılmış davalar var. İftira suçlamasıyla açılan davalarda, iddiaların gerçekliği incelenmek durumunda. Yani iddialar, mahkemeler önünde şu an.
Her birinin ilk celseleri tamamlandı. Tümünün içeriği ve duruşma bilgileri siyasi partilerde var. Basında haber oldu. Herhangi birinin tek duruşmasına, gözlemci olarak dahi gelen tek siyasetçi ya da 'patlamış mısır'cı izleyici yoktu. Bu, gerçekçi değil.
Herkesten sözünü tutmasını bekleme hakkımız var. Ülkeye dair duyguları isyanla tanımlanabilecek bir yurttaş olarak ben de aynı beklentiler içindeyim. Ancak, akitler iki taraflı. Twitter'da tek beğeniyi dahi, şahsi güvenliğini düşünerek yapan kişiler, başkalarını suçlayabilir mi?
Ülkenin yakın tarihine ışık tutabilecek duruşmaları dahi takip etmekten aciz siyasiler, 'Savcılar neden harekete geçmedi' diye sorabilir mi? Siyasilerden, yaygın hatalı deyimle 'suç örgütü lideri'nin peşine takılmasını değil, iddiaların peşine takılmasını beklemek hak değil mi?
Ezcümle, toprağa, yeryüzündeki her canlıya sevgiyle bakan, bugün ve gelecek için sadece iktidar değişikliğini talep etmeyen, ahlaklı/temiz bir gelecek tasavvuru içindeki yurttaşlar olarak, hak ettiğimiz hayallerimiz var. Ama hak edebilmek için, topyekun mücadele etmek zorundayız."