Dünya

Sedat Ergin: İdlib'de o zor karar alındı...

23 Ekim 2020 10:52

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Türkiye'nin sahadan Suriye'nin kuzeyinde, Morik'te bulunan 9 numaralı gözlem noktasının boşaltılmaya başladığına dair haberler geldiğini aktardı.

Ergin, Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi ‘üst düzey Türk güvenlik kaynakları’ndan aldığı bilgilerin bunu doğruladığını belirtti. Fırat, bugünkü yazısında kaynakların “Bazı gözlem noktalarının –kuzeydeki alanlara- yeniden yerleştirileceğini” söylediğini aktarmıştı.

Ergin, "Moskova Mutabakatı ile gelen yeni statükonun beraberinde taşıdığı en önemli sorulardan biri, TSK’nın İdlib’deki 12 askeri gözlem noktasından fiili olarak rejim bölgesi içinde kalmış olan 7’sinin (4-5-6-7-8-9-10) akıbetiydi. (3) Numaralı gözlem noktası tam sınır hattı üstünde yer alıyor" yazdı.

Sedat Ergin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Moskova Mutabakatı ile gelen yeni statükonun beraberinde taşıdığı en önemli sorulardan biri, TSK’nın İdlib’deki 12 askeri gözlem noktasından fiili olarak rejim bölgesi içinde kalmış olan 7’sinin (4-5-6-7-8-9-10) akıbetiydi. (3) Numaralı gözlem noktası tam sınır hattı üstünde yer alıyor.

Bu gözlem noktaları rejim sahasında kaldıkları için hem ciddi güvenlik riskleri yaratmakta, ayrıca ihtiyaçlarının karşılanması pratik sıkıntılara yol açmaktaydı. Tesislerin ikmal hatlarının idamesi Rusya ile yakın işbirliği ve koordinasyonu gerekli kılıyordu. Her halükârda, bu noktaların uzun zaman tutulması sürdürülebilir bir durum gibi görünmüyordu.

Kremlin’in başından beri bu noktaların boşaltılmasını Ankara’dan talep ettiği bir sır değildi. Geçen pazartesi akşamından itibaren sahadan gelen haberler, Morik’teki (9) numaralı gözlem noktasının boşaltılmaya başlandığını gösteriyordu.

Ankara Temsilcimiz Hande Fırat’ın ‘Üst Düzey Türk Güvenlik Kaynakları’nın açıklamalarını aktardığı bugünkü yazısı, bu haberleri teyit ederek, “Bazı gözlem noktalarının –kuzeydeki alanlara- yeniden yerleştirileceğini” duyuruyor. Bu açıklamalar, çekilmenin Morik’teki gözlem noktasıyla sınırlı olmadığını, belli bir takvim içinde rejim bölgesinde kalan diğer üsleri de kapsayacağına işaret ediyor. Ayrıca M-4 otoyolunun kuzeyindeki bölgeye doğru bir “yeniden yerleşim” söz konusu olduğuna göre, bundan Türkiye’nin bu bölgedeki askeri varlığının daha da kuvvetleneceğini anlamalıyız.

Atılan bu adımlarla, M-4’ün üstünde kalan ve Türkiye sınırına kadar uzanan bölgenin TSK’nın kontrolündeki yeni bir ‘güvenli bölge’ye dönüşme sürecinin kuvvetli bir ivme kazandığını söylemek hata olmaz. Tabii, hepsi buraya sıkışmış olan başta HTŞ olmak üzere silahlı muhalif grupların İdlib’deki geleceği de yeni dönemin bir başka kritik sorusudur.