Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Cumhuriyet gazetesi davası süreçlerini bugünkü köşesine taşıdı. Yargıtay’ın bütün aşamalardaki delil değerlendirmesinde ‘yanılgıya düşüldüğüne’ hükmettiğini anımsatan Ergin, “Cumhuriyet davası kararını Yargıtay ışığında değerlendirmek sanıkların maruz kaldıkları büyük mağduriyeti geri getirmeye yetmeyecek” ifadesini kullandı.
Ergin, davada ilk günden itibaren inandırıcılık sorunu olduğunu dile getirdi. Ergin, “Ortaya atılan iddialar birçok durumda mantığa, hayatın akışına ters düşüyordu; FETÖ’ye karşıtlıklarıyla bilinen bazı gazetecilerin bu örgütü desteklemekle suçlanması gibi... Yaşamı boyunca sağduyunun sesi olmuş, mutedil çizgisinden hiçbir zaman ayrılmamış Orhan Erinç gibi duayen bir gazetecinin terör örgütlerini desteklemekle suçlanıp sanık haline getirilebilmesinde ters giden bir şey vardı” dedi.
Davanın savcısı Murat İnam’ın FETÖ sanığı olduğunu anımsatan Ergin, “Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da bu duruma tepki göstermesinden sonra iddianame sonuçlandığında, altında İnam’ın değil, soruşturmaya son aşamada dahil olan savcıların isimleri vardı. Ancak bu durum, soruşturmanın ve bunun sonucu şekillenen, 326 sayfa tutan iddianamenin büyük ölçüde İnam’ın eseri olduğu gerçeğini değiştirmiyor” ifadesini kullandı.
Ergin yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi başa dönüp bütün süreci Yargıtay’ın kararı ışığında değerlendirebilirsiniz. Ancak bu değerlendirme, sanıkların önce Silivri daha sonra Kandıra cezaevlerinde demir parmaklıklar arkasında maruz kaldıkları büyük mağduriyeti geri getirmeye yetmeyecektir."
Yazının devamı için tıklayın