Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, Türkiye'nin dış siyasetine ilişkin değerlendirmede bulundu. Almanya'nın diğer Avrupa Birliği ülkelerini de organize ederek Türkiye'ye yaptırımlar uygulatma derdinde olduğunu söyleyen Muratoğlu, AB'nin Türkiye'yi dışalyacağını ifade etti.
Muratoğlu, "IŞİD'e 'birkaç öfkeli Sünni genç' diyerek bulaştığımız Suriye savaşı" neticesinde Kuzey Irak, Kürt referandumu, İdlib, Afrin, Musul, Kerkük konularına istinaden, "Boğazımıza kadar sorunlara gömülmüş hâldeyiz. Savaşın kıyısındayız" dedi.
Murat Muratoğlu'nun "Yolun sonu!" başlığıyla (17Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Perşembenin gelişi misali… Sadece rakamlarla ekonomiyi yönetmeye çalışırsan elde edeceğin sonuç seni her zaman buraya getirir. Ekonominin durumunu gösteren döviz-faiz-borsa seviyeleri ayar verilebilir araçlar. En azından bir süre için… Varlık Fonu borsada alım yapar, kamu bankaları ellerindeki dövizi satar, Merkez Bankası da faizi yüksek tutarsa dünyadaki sıcak para içeri dolar. Peki, nereye kadar?
* * *
Öncelikle para politikasında yolun sonundayız. Elimiz kolumuz bağlı… Faizi düşürsek günübirlik yüksek faizi seven sıcak para kaçacak. Kaçarken bozdurduğu dolarlarını geri alacak. Dolar artacak. Ne hedefler tutacak ne enflasyon duracak! Nitekim faizler her gün bebek adımlarıyla yükseliyor. Bir yılda kat ettiği yol ülkeyi kredi ile yatırım yapılamaz hâle getirdi. Kredilerin artış hızı Kredi Garanti Fonu'nun tükenmesi ile durma noktasına geldi.
* * *
Maliye politikası desen ellerinden gelen vergi koymaktan ibaret… Maliye Bakanı, Ferrari alıyorsan daha fazla vergi ödeyeceksin diyor. İyi de Doblo'su olan az mı vergi ödüyor? Dün sabah internet alışverişlerine vergi koymayı dillendiriyorlardı. O biter kahve falı vergisi gelir, selfie vergisi koyarlar, bu işin sonu kulak arkası vergisine kadar gider. Yine de vergi bitmez! Zira maliye politikası ile gidilebilecek patika da bitti. Söylemedi demeyin; Yakında bir kez daha teşvik paketi açılır, işe yaramayan teşvikler mezarlığında o da yerini alır.
* * *
Rakamlar sonuçtur. Esas, ülke nasıl yönetiliyor? Olağanüstünden hallice… Sokaktaki hayatın seyrinde devam etmesi, OHAL'in Türkiye ekonomisini içten içe kemirdiği gerçeğini değiştirmez. Böyle bir ortamda bırakın yabancı yatırımı, yerli olanı yatırım yapar mı? Şöyle anlatayım… Arap Birliği ile aramız bozuk… Rusya ile iyi mi? Adamlar koydukları vizeyi kaldırmadılar. Amerika vize bile vermiyor. Bizimkiler bunu fırsat bilip Zarrab'ın itirafları için altyapı hazırlıyor. İtiraflar gündemi fena sarsacak.
* * *
Avrupa Birliği'nden Türkiye'yi dışlama kararı çıkacak. Almanya diğer Avrupa Birliği ülkelerini de organize edip Türkiye'ye yaptırım uygulatma derdinde. Yaptıracak! IŞİD'e “birkaç öfkeli Sünni genç” diyerek bulaştığımız Suriye savaşı neticesinde Kuzey Irak, Kürt referandumu, İdlib, Afrin, Musul, Kerkük derken boğazımıza kadar sorunlara gömülmüş hâldeyiz. Savaşın kıyısındayız.
* * *
Barışçıl ülkelerin sıralandığı Küresel Barış Endeksi'nde 163 ülkeden 146'ncı sıradayız. Bana 50 tane ülke adı saysanıza… Ona bir 50 daha ekleyin desem… Üzerine adını bile duymadığınız 45 ülke daha sayarsanız Türkiye onlardan sonra geliyor işte… Yaldızlı davetiye yollasam paranı getirir misin Türkiye'ye? İşte ekonominin durumu da tam böyle!