Dünya

Şarlman Ödülü'ne Ukrayna gölgesi

Avrupa Birliği’nin bütünlüğüne yönelik çalışmalar yapanlara verilen Uluslararası Şarlman Ödülü'nü bu yıl Ukrayna krizi gölgeledi.

30 Mayıs 2014 19:00


Almanya'nın Aachen kentinde 1950 yılından beri dağıtılan geleneksel Uluslararası Şarlman Ödülü bu yıl Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman van Rompuy'a törenle verildi.

Avrupa Birliği'nin bütünlüğüne yönelik çalışmalar yapan devlet adamları, siyasetçi ve kurum temsilcilerine verilen ödül, bu yıl Ukrayna krizinin gölgesinde sahibini buldu.

Deutsche Welle Rumence Yayınlar Sorumlusu Robert Schwartz, van Rompuy'un geçtiğimiz yılın sonlarında, ödüle değer bulunduğu sırada Avrupa'nın kısmen sorunlarını çözdüğüne işaret ederek, ödülün verildiği sırada ise durumun hiç de iç açıcı olmadığını belirtiyor.

Avrupa'da durum değişti

Schwartz'ın yorumu şöyle:

“O, Avrupa Birliği'ni bir arada tutuyor. Bu kısa ve öz mesajla AB Komisyonu Başkanı Herman van Rompuy'un geçen yılın sonunda 2014 Uluslararası Şarlman Ödülü'ne değer görüldüğü duyuruldu. O vakitler Avrupa nispeten istikrarlı bir görünüm arz ediyordu. Ekonomik kriz kontrol altına alınmıştı. Bazı ülkelerin malî açıdan yıkıma uğraması milyarlık takviyelerle engellenmişti.

Ancak, komünizmin çöküşünden 25 yıl sonra, yeni bir Soğuk Savaş tehlikesini beraberinde getiren Ukrayna krizi patlak verdi. Doğu Avrupa, Batı dünyasının gündeminde yeniden ön sıralarda yer edinmeye başlarken Batı, Rusya'dan gelen tehditlere karşı da reaksiyon göstermek durumunda kalıyordu.

Çünkü Rusya lideri Vladimir Putin tüm uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak, yeni jeopolitik gerekçeler oluşturmaya başladı. Kırım'ı ilhak etmesi de buna bir örnek olarak gösterilebilir.

Bir yanda Moskova'nın sergilediği agresif siyasete yönelik ekonomik yaptırımlar, diğer yanda Putin'e sırtını dönmesi koşuluyla desteklenen Doğu Avrupa ülkeleri, AB'ye son yıllarda yitirdiği parlak gücü ve kararlılığını yeniden kazandırdı.

Sınırlar duvarlar yerine barışçıl bir Avrupa

Şimdi, Uluslararası Şarlman Ödülü ödülüyle Avrupa yeniden doğru bir işaret verdi. Ukrayna krizi nedeniyle törenin seyri değiştirildi. Ödül tarihinde ilk kez ödül alan kişiye yönelik methiye (Laudatio) kısmından vazgeçildi. Bunun yerine eski Sovyetlerden kopan Ukrayna, Moldova ve Gürcistan başbakanları davet edilerek, ülkelerinde yaşanan gerginlikle ilgili ilk ağızdan bilgi aktarmalarına olanak sağlandı.

Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk, Moldova Başbakanı Iurie Leanca ve Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili, ülkelerinin Avrupa'ya ne denli önem verdiklerinin altını çizdiler. Avrupa Parlamentosu seçimlerinin hemen ardından, Avrupa'ya eleştirel bakan partilerin bu denli oy artırdığı bir seçimden sonra ödülün verildiği Aachen belediye binasından şöyle bir ses yükseliyordu: AB'nin komşularında birçok insan hür ve barışçıl bir Avrupa hayal ediyor.

Doğu Avrupalı üç politikacının bu cesur tavrı çok derin etkiler bırakacak. Ukrayna Başbakanı Yatsenyuk'un kimsenin Avrupa'da yeni duvarlar örmeye hakkı olmadığına ilişkin sözleri, Moldovalı mevkidaşı Leanca'nın Avrupa'daki entegrasyonun hayatî bir konu olduğuna vurgu yapması Avrupa'nın doğuya yönelik genişlemesini eleştirenlere bir yanıt olsa gerek. Bu ülkelerin insanları ortak bir Avrupa'da yaşamak istiyorlar. Onları kendi hallerinde bırakmak, cezalandırmak anlamına gelir. Ukrayna, Moldova ve Gürcistan halkları açık bir Avrupa perspektifi bekliyorlar.

Avrasya yerine Avrupa

Almanya'da Uluslararası Şarlman Ödülü'nün dağıtıldığı gün Kazakistan'ın başkenti Astana'da Avrasya Ekonomi Birliği'nin kurulması elbette bir tesadüf. Rusya uzun yıllardır verdiği çaba sonucunda iki eski Sovyet ülkesi olan Belarus ve Kazakistan'ı aynı gemiye bindirmeyi başardı. Putin'in projesinde eksik kalan taraf ise Rus usulü birliğe sırtını dönen Ukrayna oldu.

Ödül töreninde üç başbakanın, ödülü alan van Rompuy'dan daha ön planda olmasını kimse yadırgamamalı. Özellikle bu durum AB'nin doğuya açılımını yıllarca, geri planda kalarak, hissettirmeden, ama istikrarlı bir biçimde çalışan Rompuy için geçerli. Bu yolla Avrupa Birliği'nin başarı öyküsüne katkı sağlamıştır. Kıtanın doğusu da bundan pay alabilmeli ki birleşmiş bir Avrupa hayali gerçeğe dönüşebilsin.