Gündem

Sarıgül sahaya iniyor, TDH partileşiyor

29 Mayıs 2010 03:00
T24 - TDH Başkanı Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin yeni genel başkanı olmasının ardından CHP'ye geri dönebileceği veya parti kurmasını ertelediği yönünde medyada çıkan haberleri "asparagas" olarak nitelendirdi. Partiyi haziran ayında kuracaklarını ifade eden Sarıgül, Deniz Baykal'a bulunduğu iddia edilen kaset için de "alçakça bir komplo" ifadesini kullandı.


Taraf gazetesi yazarlarından Rasim Ozan Kütahyalı'nın kaleme aldığı "Sarıgül sahaya iniyor, TDH partileşiyor" (29 Mayıs 2010) başlığı ile kaleme aldığı yazısı şöyle:



Sarıgül sahaya iniyor, TDH partileşiyor



Bu aralar medya gündeminde Sarıgül’ün partiyi kurmaktan vazgeçtiğine ilişkin haberler çok çıkıyor. Bu haberlere göre Sarıgül mitingleri durdurmuş, partiyi kurmaktan vazgeçmiş. Dahası Sarıgül’ün mümkünse Kılıçdaroğlu ile birleşme arzusunda olduğu da yazılıyor. Bu konuda tüm medyada ortak ses var... Perşembe akşamüzeri Mustafa Sarıgül aradı, son çıkan haberlere dair konuşmamız için evine akşam yemeğine davet etti. Gece Kanaltürk’te televizyon programım olmasına rağmen hemen bir vakit yarattım ve Sarıgül’e gittim, evinde kimi kurmayları da vardı... Sarıgül de Baykal gibi son dönemde hakkında çıkan iddialara ilişkin Taraf’a özel konuşmayı tercih etmişti...


Hemen konuya girdik, Sarıgül “Partiyi haziranda kuruyoruz, bu konuda kararımız kesin” diye söze girdi... “Yola aynen devam ediyoruz, çıkan haberlerin hepsi asparagas, bunu özellikle belirtiyorum.”  Sarıgül böyle konuşunca, tüm medyada birden bunların niye çıktığını sordum, ben sordukça Sarıgül “Ben yola çıktığım zaman geri dönmem, yol arkadaşlarımı yalnız bırakmam. TDH böyle bir kararlılıkla yola çıktı, geri adım da atmıyoruz. Pazar günü Ümraniye’de çok büyük bir miting yapacağız. Mitingler aynen devam edecek. Millete verdiğimiz sözümüz var. Bizi yıldırmak, kararımızdan döndürmek isteyenler başaramayacaklar” dedi...


Sarıgül: Baronları dinlemem, halkı dinlerim, partiyi kuruyoruz


Anlaşılıyor ki Sarıgül’ü parti kurma kararından döndürmek isteyenler var... “Şimdilik parti kurma, Kılıçdaroğlu rüzgârını kesme, sonrasında bakarsın” yönünde Sarıgül’e telkinler geliyor. Bu telkinlerin geldiği ana adres de İstanbul sermayesi... Sarıgül Şişli gibi Türkiye’nin en zengin ilçesinin belediye başkanı olduğu için İstanbul sermaye çevreleri ile de yakın vaziyette, fakat politik rotası itibariyle geniş kitlelere seslenen bir dil kullanıyor. “Kılıçdaroğlu operasyonu”nu tam gaz destekleyen İstanbul baronları Sarıgül’ü de parti kurma kararından caydırmak istiyor... Bu izlenimimi kendisiyle paylaştım... Sarıgül’ün cevabı aynen şöyle oldu:


“Baronlar öyle isteyebilir, kendilerince hesap yapabilir fakat biz halka dayanan bir kitle hareketiyiz. Ben baronları dinlemem, halkı dinlerim. Ben halkın içinden bir adamım, ben bir şoförün oğluyum, geldiğim yeri asla unutmam. Anadolu’ya mitinglere gittiğimde benim yanımda böyle insanlar duruyor. Onlara verilmiş sözüm var. Kılıçdaroğlu da kendi yolunda gider, biz merkez partiyiz, biz Özal’ın ruhuna da sahip çıkan bir partiyiz. Klasik CHP tabanından farklı olarak merkez-sağ ve dindar seçmen de bize oy verecek. Tüm il başkanlarıma talimat veriyorum, AKP aleyhine sert sözler etmeyin, çünkü geçtiğimiz iki seçimde Tayyip Bey’i desteklemiş insanlarımız da bize oy verecek. Bingöl’de, Muş’ta, Batman’da, Diyarbakır’da CHP’nin ne oyu var ki ben CHP’den oy çalayım? Güneydoğu mitinglerimizde sokaklar doldu taştı. Özgürlükçü sosyal demokrat bir hareket olan TDH bu ülkede herkese hitap eden bir kitle partisi”


"Baykal’a yapılan alçak bir komplodur"


Sarıgül’le konuşurken geçmişte yarıştığı Deniz Baykal’ın son yaşadıklarına dair de fikrini sordum. Sarıgül belki birçoklarını şaşırtacak, çok farklı, Baykal’a yapılan kalleşliğin karşısına dikilen bir tavır sergiledi...


“Deniz Bey’e yapılanı alçak bir komplo olarak değerlendiriyorum, bu konuda tavrım çok net. Taraf’ın bu konudaki tavrını da çok doğru buluyorum. Deniz Bey benim siyasi rakibimdi, fikirlerimiz, vizyonumuz farklıydı. Dürüstçe kurultayda Baykal’la yarıştım ben ve 102 oyla kaybettim. Fakat vicdani ve ahlaki olarak Deniz Bey’e bu yapılanın karşısındayım, o komplo kaseti sonrası benim hakkımda yakın adamlarının söylediklerini de unuttum. Orada bana ayıp ettiler, fakat üzerinde durmuyorum o meselenin. Bu zor gününde Baykal’ın yanında olmak mertliğin, yiğitliğin gereğidir. Deniz Bey arkadan hançerlenmiştir, arkadan vurulmuştur. Deniz Bey’e pusu kurulmuştur. Demokratik siyaset böyle yapılmaz. Fikirlerinizi, politikalarınızı ortaya koyarsınız ve aslanlar gibi mücadele edersiniz. Böyle komplolar, kalleşlikler siyasetin dengesini bozar. Bu zor günlerinde Deniz Bey’in benden de bir isteği, ricası olursa burada hazırım. Bizim kitabımızda arkadan vurmak yazmaz, tam aksine arkadan vurulanın yanında oluruz.”


Fatih Altaylı: Esas Baykal yalan söylüyor


Deniz Baykal’ın 340 bin dolara tekne aldığı iddialarını dillendiren Fatih Altaylı ile dün konuştuk... Altaylı hiç geri adım atmıyor, yazdıklarım doğru demeye devam ediyor. Ben kendisine “belge gösterebilecek misin, Baykal dava açtı, ne yapacaksın” diye sordum... O da “Haftaya Gezgin ailesinden bu satışla ilgili açıklamalar olacak. Baykal sana Nurullah Gezgin dışında aileyi tanımam demiş. Bilakis Nurullah Bey’in kızı Meral Gezgin Eriş’i çok çok yakın tanır Baykal. Esas kendisi yalan söylüyor. Mehmet Tuluay’ı tanımayabilir, o profesyonel aracı bu konuda. Bu parayı elden verdi Baykal. Bu şirketin hesaplarına bu para geçti. Sana da soruyorum, niye Gezgin ailesi ‘Fatih Altaylı yalan söylüyor’ demiyor, açıklama yapmıyor. Vergiden kaçırmak için elden nakit ödenmiş para, oysa beş bin doların üstündeki harcamaları banka aracılığıyla yapmak zorundasın. Baykal bundan telaşlanıyor. Haftaya kimi açıklamalar yapılacak, ortalık daha da karışacak” diyor...


Ben Altaylı’ya kendisinin işletildiği, bir yat sahibinin kendisini kandırdığı yolundaki iddiaları da sordum. Özellikle Karamehmet medyasında ama esasen de gazeteciler.com’dan alınmak üzere böyle haberler çıkmıştı. “Bunlar tamamen uydurma, o yat sahibi çocuğu Yahudi yapmışlar, alakası yok, 41 yıldır tanırım ben o çocuğu, kimse beni işletmedi. Murat Bardakçı’nın kuzeni de bu 340 bin dolarlı satış işleminin şahitlerinden. Daha bu konuda şahitler haftaya çıkacak, göreceksin” diye cevap verdi... Altaylı’nın bu konuda belgeleri, şahitleri var mı, bakalım haftaya göreceğiz...