T24 - Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç'ın, "İstifayı düşünebilir" mesajına, Başkan Adnan Polat, "Yola devam etmem gerekirse ederim, bırakmam gerekirse bırakırım. Ama şimdi istifayı gerektiren bir konu yok" yanıtını verdi. Faruk Süren ise olağanüstü genel kurul çağrısı yaptı.
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'nın açılış töreninde yaşananlar, Galatasaray Başkanı Adnan Polat'a yönelik eleştirelerin dozunu artırırken, sarı-kırmızılı yönetimin geleceği de bir kez daha tartışma konusu oldu. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın protesto edildiği açılış töreninin ardından yaptığı açıklamada, "Muhteşem düğün gecesine bazıları leke düşürdü" diyen ve olayların 300-400 kişilik bir grubun provokasyonu olduğunu savunan Başkan Polat, istifa çağrılarına yanıt verdi.
Polat, "Benim önceliğim Galatasaray’dır. Galatasaray’ın menfaati neyi gerektiriyorsa onu yaparım. Yola devam etmem gerekirse ederim, bırakmam gerekirse bırakırım. Ama şimdi istifayı gerektiren bir konu yok" dedi.
Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç'la, kulübün kurucu Başkanı Ali Sami Yen'in isminin Türk Telekom Arena'nın açılış davetiyesine yazılmaması konusunu konuştuklarını da kaydeden Adnan Polat, "Yaptığımız görüşmede, hatalı olduğumuzu söyledim ve özür diledim. Ancak olayın başka bir boyutu daha var. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün yönetmeliğine göre stat ismi için onay gerekiyor. Zaten başvurumuzu da Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena olarak yaptık. Yani yeni statta Ali Sami Yen ismi olacak" ifadelerini kullandı.
'Sorumlu Polat'tır'
İnan Kıraç, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'nın açılışında yaşanan olaylarla ilgili bütün sorumluluğun Adnan Polat'a ait olduğunu söyledi. Kıraç, "Başkan Polat olayların öncesinde çıkıp taraftara ’Bana istediğiniz gibi bağırın, ama stada gelen misafirlerimize Galatasaray’ın ev sahipliğini gösterin’ diyerek taraftarı yumuşatabilirdi. Hadi olmadı, tepkiler dinmedi, Başbakanı arayıp, tepki olacağını ve gelmemesini söyleyebilirdi" diye konuştu.
Son genel kurulda liseli Adnan Öztürk'e karşı açıkça Adnan Polat'a destek verdiğini de hatırlatan İnan Kıraç, "Projelerin aksamaması için Adnan Polat’ın görevine devam etmesi gerektiğini düşünüyordum. Şimdi görüyorum ki Polat yoruldu ve yıprandı. İstifayı düşünebilir" ifadelerini kullandı.
Galatasaray camiasının önde gelen bazı isimleri ise sarı-kırmızılı yönetim kurulunun durumu ve stat açılışında yaşananlar konusunda farklı görüşler dile getirdi. Eski Başkan Faruk Süren, olağanüstü genel kurul çağrısı yaparken, Hayri Kozak her şeyin mali genel kurulda konuşulması gerektiğini ifade etti. İşte görüşler...
FARUK SÜREN
'2012 Mayıs’a götüremez'
Protesto anlamsız ve yersiz oldu. Şenlik olması gerekirken siyasete dönüştürüldü. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun böyle bir ortamda gösterilmemesi gereken bir tepkiydi. Ancak bunlar yönetim basiretsizliğinden kaynaklandı. Kimi davet ettiklerini bilmiyorlar mı? Bir yönetimin görevi cezayi müeyideyi uygulamak değil ona sebep verecek hadiseleri engellemektir.
Yaşanan olay basiretsizlik emsalidir. Adnan Polat çok darbe aldı. En doğrusu mali kongreden önce olağanüstü seçim kongresi kararı alınmasıdır. Bu yıpranmış haliyle kulübü 2012 mayısına kadar götüremez. Önceden seçim kongresini yapacağını açıklayarak mali kongreyi hasarsız geçmelidir.
SEMİH HAZNEDAROĞLU
'Adnan Bey karar verecek'
Şu an bir şey demek zor. İşler iyi gitmiyor ve devamlı hatalar yapılıyor. Son skandalın üzerini örtmek öyle kolay değil. Bu işi bırakıp bırakmayacağına Adnan bey karar verecek. Kaldı ki o da ne zaman konuşsa yuhalanıyor. Kendisi için ve kulüp için bırakması iyi olur mu bilemem. Ne var ki durumu zor.
DOĞAN HASOL
'Hangisini içeri almayacak?'
Adnan Polat’ın cezalandırmak gibi bir hakkı olamaz. Oraya gelenler kulüp üyeleri ile davetliler ve de kombine bilet almış olanlar. Hangisini içeri almayacak? Başkanın özür dilemesini normal buluyorum. Onun ötesinde başkan ve yönetimin böyle polis hizmetine girmesi düşündürücü. Davetliler için söylediklerini kabul etmek mümkün değil. Maksadını aşan ifadeler.
SİNAN KILIÇ
'Yönetilmiş grubun eseri'
Galatasaray yönetiminin başdanışmanı olarak yapılanlardan derin üzüntü ve utanç duydum. 5 sene içinde FIFA ve UEFA standartlarında çok güzel bir stadı bize kazandırmak için her türlü maddi ve bürokratik engellerde yanımızda olan Sayın Başbakanımıza, Galatasaray gibi güzide bir kulübün mensuplarının bu muammeleyi reva görmeyeceklerine inanıyorum. Yapılanlar maalesef stadın 4-5 noktasında 200-300 kişilik gruplar halinde mevzilenmiş ve planlı olarak yönetilmiş bir grubun eseridir.
SELAMİ ÖZDEMİR
'Spontane gelişmiş hadise'
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın böyle bir protesto ile karşılaşmasını hoş karşılamıyoruz. Ama halkın tepkisini de göz ardı edemeyiz. Organize değil, spontane gelişmiş bir hadise. Bir halk tepkisidir. Galatasaray Kulübü’nün alabileceği bir tedbir de yoktur. Adnan Polat’ı bırakmasını gerektirecek bir durum da yok. Ancak stadın açılışı konusunda acele edildi. En azından sezon sonu yapılabilirdi stadın açılışı.
HAYRİ KOZAK
'Mali genel kurul var'
Bütün konuların tartışılacağı yer Galatasaray’ın olağan genel kuruludur. Mart ayının ikinci yarısında olağan mali genel kurul var iken bu araya olağanüstü genel kurul sıkıştırmanın hiçbir anlamı ve faydası yoktur. Genel kurulda Adnan Polat ve yönetiminin son olaylar da dahil tüm icraatı irdelenecek, tartışılacak ve karara varılacaktır. Yapılması gereken ve Galatasaray’a yakışan budur.
Erkiner: Tahrik edici
Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ın protesto eyleminde bulunanların maçlara alınmayacağı açıklamalarına hukukçular mesafeli yaklaştı. Türkiye'yi Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nde (CAS) temsil eden iki hakem Kısmet Erkiner ile Türker Arslan, stada almama uygulamasının zor olduğunu vurguladılar.
Spor Hukuku Enstitüsü Başkanı da olan Erkiner, kulübün böyle bir yetkisinin olduğunu zannetmediğine vurgu yaparak, "Sadece üyelere, kulüp menfaatine aykırı davrandıkları için olabilir" dedi.
Statta bizzat bulunduğunu ifade eden Kısmet Erkiner, TOKİ Başkanı'nın konuşmasının da tahrik edici olduğuna dikkat çekerek, "Sözleri bir bakıma doğru, ama bir o kadar da yersizdi. 'Fenerbahçe kendi stadını kendi yaptı' dediği anda protestolar iyice arttı. Bu konuşma sırasındaki yuhalamanın yüzde kaçı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan içindi, bunu da bilemeyiz. Yuhalama ve ıslıklama bir hakaret değil, toplumsal bir tepkidir" yorumunu yaptı.
Türker Arslan da şunları söyledi: "İdari bir ceza olabir. Yasal bir ceza değildir. Stada almamanın müeyyidesini uygulamak öyle kolay değil. Yaşananlardan dolayı son derece üzüntülüyüm. Bu gibi olayların olmamasını dilerdik. Ancak bütün bunları camiaya mal etmemek gerekir. Protesto şekline gelirsek, bunlar hukukta tartışılan şeyler. Burada çizgiyi aşmamak lazımdır. Karşı tarafı rencide etmeden belli sınırlar içinde eleştiri hakkını herkes kullanabilir."