Gündem

Şanlıurfa'da 'Son Osmanlı' terzisi

Ali LEYLAK-Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA, (DHA)- OSMANLI İmparatorluğu döneminde hanedanın kıyafetlerini diken Karakapıcı ailesinin Şanlıurfa'da yaşayan son ferdi Sezai Karakapıcı (76) asırlık malzemeleriyle terzilik mesleğini sürdürüyor

12 Kasım 2018 14:20

Ali LEYLAK-Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA, (DHA)- OSMANLI İmparatorluğu döneminde hanedanın kıyafetlerini diken Karakapıcı ailesinin Şanlıurfa\'da yaşayan son ferdi Sezai Karakapıcı (76) asırlık malzemeleriyle terzilik mesleğini sürdürüyor. 6 kuşaktır terzilik yaptığını ve kendisinden sonra Osmanlı terzisinin kalmayacağını söyleyen Sezai Karakapıcı, \'\'Terzilik alanında sarayın güvenini kazanan bir aile olduk. Karakapıcı ailesi yaklaşık 400 yıl önce vergi toplamak için İstanbul\'dan Şanlıurfa\'ya yerleşti. Dedelerimiz Şanlıurfa\'da topladıkları vergiyi saraya gönderiyordu” dedi.
Şanlıurfa’nın tarihi mekanı olan Gümrük Hanı\'nda dedelerinin Ermenilerden öğrendikleri terzilik mesleğini 60 yıldır sürdüren terzi Sezai Karakapıcı, ilerleyen yaşına rağmen, teknolojiye yenik düşen mesleğini eski metotlarla devam ettiriyor. Osmanlı hanedanlığı döneminde padişahın Karakapıcısı olarak atalarının görev yaptığını anlatan Sezai Karakapıcı, Osmanlı Padişahı Abdülhamit döneminde ailesinin bir bölümünün Üsküp’e bir bölümünün ise Şanlıurfa’ya vergi toplamak için gönderildiklerini belirterek şunları söyledi:
“Karakapıcı ailesi olarak atalarımız Osmanlı hanedanlığına hizmet ediyordu. Sarayın en güvenilir ailelerindendik. Osmanlı İmparatorluğunun bütün izlerini hem taşıyor hem benimsiyorum. Halen nereli olduğumu soranlara gururlanarak \'Osmanlıyım\' diyorum. Çünkü ben Osmanlı kültürü ile yaşayan ve o kültürle ölmek isteyen bir aileye mensubum. Torunlarım ve çocuklarıma sarayları, türbeleri ve camileri gezdirip, Osmanlı kültürünü anlatmaya çalışıyorum. Dedelerimiz şanlı atalarımıza hizmet etme şerefinde bulunmuşlardır. Ben dikim olarak Osmanlı\'nın giyim tarzını benimsemiş bir terziyim.\"
100 YILLIK MAKASLA ÇALIŞIYOR
Her gün işyerini sabah erken saatlerde açtığını kaydeden Karakapıcı, terzi olan babasının Suriye’den 70 altına aldığı 100 yıllık makasıyla çalıştığını ifade ederek şunları anlattı:
\"1948 yılında babamın yanında çırak olarak bu mesleğe başladım. Bizim ailenin İstanbul’dan Şanlıurfa’ya gelişi 1700\'lü yıllara dayanıyor. O dönem Karakapıcı ailesi olarak padişahın huzuruna çıkan, kapıcı ağası olarak bilinen görevdeydiler. Osmanlı döneminde Karakapıcı ailesi güvenilir aile olduğundan padişah bizim aileye itibar ediyordu. O dönem kapıcı ağasının malı mülkü yoktu, sadece ok ve mızrakları vardı. Her şeyi padişahın emriyle yapıyorlardı. Padişah vergi toplamak için İstanbul\'dan Karakapıcı ailesinin bir kısmını Şanlıurfa’ya bir kısmını ise Üsküp’e gönderiyor. Ben 60 yıldır terzilik mesleğini yapıyorum. Babam da bu mesleği yapıyordu. O da rahmetli sinema oyuncusu Hüseyin Peyda’nın kardeşi Müslüm Örmen’den öğrenmişti. Bir oğlum öldü, şimdi 2 kızım 9 torunum var. Bu işyerinde daha önceden 15 kişi çalışırdı. Burası terzilik mesleğinin yapıldığı bir okul gibiydi. Artık çırak ve kalfa yetişmiyor. Burada bir çok ünlüye takım elbise diktik. Son Osmanlı terzisi olarak ben çalışıyorum. Benden sonra Osmanlı terzisi kalmayacak.\"
FOTOĞRAFLI