Gündem

Sanberk: İsrail 'tazminat ve özür'ü kabul etti ama...

Emekli Büyükelçi Özdem Sanberk Palmer Komisyonu'nun perde arkasını anlattı.

18 Ekim 2011 03:00
T24 - Emekli Büyükelçi Özdem Sanberk Palmer Komisyonu'nun perde arkasını anlattı. Sanberk, "Heyet metin üzerinde mutabakata vardı. Bu metin üzerinde hem özür hem tazminat vardı. Bu metnin yüzde 95'inde mutabıktık. Müzakeresi devam ediyordu. İsrail ne yazık ki heyetler arasında bir konuda mutabakata varılmasına rağmen hükümet düzeyinde özür dilemeyiz beyanı duyuldu" dedi.



Sanberk bu açıklamaları A Haber'de Selin Ongun'un sunduğu "Bi Sormak Lazım" programında yaptı.

Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır'ın eleştirilerini yanıtladı. Sanberk: Palmer Komisyonu'nu terketmemden sonra İsrail ile gizli görüşmeler devam etti.

Volkan Bozkır'ın Sanberk'in o resimde olmaması gerekirdi eleştirisi, masadan kalktığı zaman kıyameti koparmalıydı eleştirisine karşılık, Sanberk, "Volkan Bozkır son derece değerli diplomatımızdır, bugün TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı. Öyle takdir etmiş. Biz masadan kalkınca toplantılar bitti ama 7 Temmuz'da bir kapanış oturumu yapıldı, biz oraya katılarak niye imzalamadığımız beyanını ortaya koyduk. Biz imzalanmayan raporun sızmasını beklemiyorduk. İsraillilerin en büyük handikaplarından biri bunun cazibesine engel olamıyorlar. Kamuoyu diplomasisi illa gayrinizami yapılmaz. Maalesef böyle bir hadise oldu. "dedi.

Kendisinin Palmer Komisyonu'ndan çekilmesinin ardından İsrail ve Türkiye arasında heyetlerarası diplomasi trafiğinin Avrupa'nın çeşitli kentlerinde gizli bir şekilde sürdürüldüğüne işaret eden Sanberk Nisan – Eylül arasında yaşananları şu sözlerle anlattı:

"Bizim özür ve tazminat talebimiz, çok taraflı komisyon devam ederken, ikili kanaldan, Türkiye- İsrail hükümetleri arasında ikili görüşmeler ve müzakereleri kastediyorum ki bunlarda İsrail ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinden katılım olmuştu, ben de bu toplantılara başka şapkayla katıldım, bu bizim komisyona 29 Nisan'da rest çekmemizden sonra devam etti.Bu kamuoyuna açıklanmış bir bilgi değil ama Sayın Başbakan bunu 4 kere kapımıza geldiler şeklinde ifade etti biliyorsunuz. Heyet metin üzerinde mutabakata vardı. Bu metin üzerinde hem özür hem tazminat vardı. Bu metnin yüzde 95'inde mutabıktık. Müzakeresi devam ediyordu. İsrail ne yazık ki heyetler arasında bir konuda mutabakata varılmasına rağmen hükümet düzeyinde özür dilemeyiz beyanı duyuldu. Bu müzakereleri Dış İşleri Müsteşarı Sinirlioğlu yürüttü. İsrail hep aynı heyetle gelmedi. Eylül'den itibaren bu görüşmeler devam etti, Avrupa'nın çeşitli yerlerinde gizli görüşüldü. Bir anlaşmaya varıldı netice itibariyle de. Tazminat ve özür konusunda da mutabakata varıldı ancak biliyorsunuz İsrail'de koalisyon var, koalisyondaki dışişleri bakanı olan zat, biz özür dilemeyiz emrivakisiyle kamuoyuna beyanatta bulununca Başbakanının yapacağı bir şey kalmadı. İsrail'deki iç politika güçlükleri nedeniyle Türkiye- İsrail arasındaki ilişkiler ikinci katip düzeyine kadar indi. 7 ay kadar Avrupa'nın çeşitli noktalarında görüşmeler gizli sürdü. 29 Nisan'dan sonraki tarihte bu ortak metinde heyetler arası mutabakata varıldı. Mutabakata varılan metinde bizim yüzde 95 mutabakatımız vardı. İsrail heyeti özür konusunda hükümetini ikna edemedi."

Bu tür toplantılarda gerginlikler olur. Palmer Komisyonu ile ben bana ait sebeplerle İsrail karşıtım kendine ait sebeplerle biz bu raporu imzalamadık. Bize verilen ilk tasarı o kadar vahim yanlışlar içeriyordu ki hem bizim bakımımızdan hem İsrail bakımından yanlışlıklar içeriyordu. Bizim için kabul edilecek yanı yoktu. Ve ben bir beyanda bulundum, biz Palmer Komisyonu ile ilişkimizi kestik, bundan sonra hiçbir toplantıya katılmayacağız dedik. Bizim telkinimize göre Ankara'da hareket etti. Palmer Komisyonu'nda yola çıkışımız 31 Mayıs 2010 gecesi olanların rapora yansımasıydı.

Onlar rapora yansıdı. Sadece bizim raporumuza yansımadı, Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi Veri Toplama Misyonu'na yansıdı. BM İnsan Hakları Konseyi Raporu'nda Gazze ablukasının yasal olmadığı söyleniyordu ama bu cinayetlerin hunharca işlendiği ve sorumlusunun İsrail konusunda hem Cenevre hem Palmer Raporu mutabık kaldı. Masadan kalkmak bir mesajdı. Masadan kalkmakla birlikte raporun hazırlanmasına tamamen karşı çıkmadık. Rapor İsrail'in cinayetlerini sergileyen rapordu. Bu cinayetleri işleyenler için Türkiye kırmızı bülten çıkartıyor. Buna mukabil, Gazze Ablukasının yasal olup olmadığı konusunda BM Genel Kurulu'ndan sonra uluslar arası Adalet Divanı'na götürüyorsunuz. Türkiye bunun peşini bırakmayacak."