Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat, asgari ücret tartışmalarına ilişkin olarak hükümete, "Sanayi işçisinin asgari ücretinin yüzde 10 daha yüksek tutulması, üretimde çalışmayı teşvik eder. Sanayi işçisine verilecek 10 puanlık ek zam, İşsizlik Fonu’ndan karşılanabilir" teklifinde bulundu.
Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat, Başkan Yardımcıları Hadi Karasu, Toygar Narbay, Cevdet Karahasanoğlu, Ramazan Kaya ile Genel Sekreter Burçin Özer, geçen hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'yu ziyaret etti.
Soylu’ya öncelikle şu mesajı verdiler:
- Net 1300 liralık asgari ücretin 200 liralık bölümünün yükünü üzerimizden alın. İsterseniz 2-3 yıl içinde yine asıl ücretin içine yedirin.
Bu konudaki önerileri de şu oldu:
- 200 lirayı “aile yardımı” veya “asgari geçim indirimi” formülü ile asıl ücretin dışında tutun. Artışın tümü ücretin içinde olursa, kıdem tazminatı yükümüz de bir anda yüzde 30 artacak.
Fayat, asıl sancıyı konfeksiyon-hazır giyim sektörünün yaşadığını belirtti:
- Hazır giyim maliyetlerinde işçilik payı yüzde 35. İplik ve kumaşta bu oran yüzde 10’lara inebiliyor. Asgari ücretin yüzde 30 artması, bizde yüzde 10 maliyet artışı yaratıyor. Yani, etkisi yıkıcı olur.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden bir örnek verdi:
- Net 1300’e servis ve yemek ücretini de eklersek, asgari ücrette İspanya düzeyine ulaşmış olacağız.
Bakan Soylu, kamuda çalışanları anımsattı:
- Devlet kurumlarında ve belediyelerde çok sayıda mavi yakalı personel var. Dolayısıyla 1300 liralık net asgari ücret, belediyelere ve kamu kurumlarına da yük getirecek. Seçenekler üzerinde çalışıyoruz.
Fayat, tekstil ve konfeksiyon sektörünün katma değerine dikkat çekti:
- Tekstil ve konfeksiyon bu yılı 15 milyar dolarlık dış ticaret fazlasıyla geride bırakıyor. Bizim kilo başına ihracatımız 24.5 dolar. Bizi buradan geriye götürecek adımlar atılmasın.
Konfeksiyon-hazır giyim sektöründe atölye kapanmalarının gündeme geldiğini savundu:
- Atölyelerini şimdiden kapatan, eleman azaltan bazı şirketler var. 1300 liranın yükü tümüyle üstümüze kalırsa, işsizliği tetikler.
Yükü hafifletmeye dönük önerilerine döndü:
- Sektörümüzde kayıtlı üretici sayısı 56 bin. Üretimin yüzde 85’ini 2 bin şirket yapıyor. Söz konusu şirketlere “Nitelikli Üretici Sertifikası” verilebilir. Bu sertifikaya sahip şirketlerin teşviklere ulaşması kolaylaştırılabilir.
Üretime dönük destek konusunda bir öneri daha ortaya koydu:
- Sanayi işçisinin asgari ücretinin yüzde 10 daha yüksek tutulması, üretimde çalışmayı teşvik eder. Sanayi işçisine verilecek 10 puanlık ek zam, İşsizlik Fonu’ndan karşılanabilir.
Sözünü kadın istihdamına teşvik formülüyle bağladı:
- Eşi çalışan kadın ilk kez işe girdiğinde, SGK sağlık primi almasın. Çünkü, zaten işsizken eşi üzerinden sağlık hizmetinden yararlanıyor. Bu formül ilk 1-2 yıl için uygulansa kadın istihdamına ciddi katkısı olur.
Soylu, notlarını aldı, “Yükün 200 lirası” için renk vermedi.
TGSD ekibi, “Galiba yükün 100 lirasını alacaklar, diğer 100’e de formül bulsalar” izlenim ve umuduyla İstanbul’a döndü.
Harput Senfonisi
FORUM İstanbul Platformu’nun kurucusu Şeref Özgencil aradı:
- Harput Senfonisi konseri var, bekliyoruz.
Elazığ Dernekler Federasyonu (ELFED) ile Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı kol kola girmiş, Ankara Devlet Opera ve Balesi Şefi Bujor Hoinic’in Harput musikisi örneklerini aranje etmesini sağlamıştı. Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ve İstanbul Devlet Halk Müziği Korosu seslendirecek, Devlet Halk Dansları Grubu “Çayda Çıra”yı sergileyecekti.
İş dünyasının Elazığlıları Osman Benzeş, Süleyman Orakçıoğlu, Necdet Ulucan, Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, ELFED Başkanı Faik İçmeli ve Vakıf Başkanı Mehmet Çağlar ev sahipliği yaptı. Konserin özel konukları arasında Filiz Akın, Sönmez Köksal, Mehmet Ağar, Bülent Ersoy, Yavuz Canevi, Taha Akyol, Tevfik Altınok vardı.
Çağlar, projeyi anlattı:
- 2013’te ilk kez Elazığ’da kendi şehrinin insanları ile tanışan “Harput Senfonisi”, 2014’te Ankaralılarla buluştu. Şimdi de İstanbul’dan tüm Türkiye’ye, dünyaya açılıyor.
Ahçik, Hüseynik’ten çıktım şeher yoluna, Mamoş, Kar mı yağdı şu Harput’un başına...
Ve Mehmet Şerif Çaça’nın klarineti...
Yüreğinize sağlık...