T24 - İçişleri Bakanı Şahin'in terörle ilgili sözlerine sanatçılardan yanıt geldi: Biz sanatçılar, kendisinin başımızdan eksik olmaması için duacıyız. Kendisi, bizlere daha açık konuşma cesaretini vermiştir.
26 Aralık 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, asla unutulmaması gereken bir hukuk, siyaset ve insanlık dersine imza atmıştır. Aşağıda imzası bulunan biz sanatçılar, kendisinin başımızdan eksik olmaması için duacıyız. Kendisi, devlet adamlığı ciddiyetiyle konuyu biraz üstü kapalı ele almış, bizlere daha açık konuşma cesaretini vermiştir.
"Terörün arkadan dolanarak arka bahçede yürüttüğü faaliyetler ki arka bahçe İstanbul'dur, İzmir'dir, Bursa'dır, Viyana'dır, Almanya'dır, Londra'dır, her neyse, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluşudur." diyor Sayın Şahin. Bu arka bahçelerden üniversite, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının derhal kapatılması, bahsi geçenİstanbul, İzmir ve Bursa gibi kentlerde sıkıyönetim ilan edilmesi ve Avusturya, Almanya, İngiltere ile ilişkilerin en alt seviyeye indirilmesi şarttır. Siyasi irade bunları yaptığında bizlerin koşulsuz desteğini yanında bulacaktır.
Yalnız bakanımızın "Domuz etinden Zerdüştlüğe kadar, bilmem hangi ulustan, kardeşlikten, çok özür dilerim eşcinselliğe kadar, her türlü namussuzluğun, ahlaksızlığın, gayriinsani durumun olduğu bir ortam" diyerek bizleri hayal kırıklığına uğrattığının altını çizmek isteriz.
Son olarak Sayın Şahin, terörün arka planına dair unutulmaz söylevinde, şarkı kisvesi altındaki terör ve şarkıcı kisvesi altındaki teröristten de dem vurarak, "Yerine göre sadece şarkı söylüyor ama üç şarkının arasında bir tane de seyirciye bir şeyler söylerken arada bir güzel cümle sarfediveriyor. Ne alırsan al, ne anlarsan anla. Sanat icra ediliyor sahnede. Ne yapacaksın, sanata karşı değiliz ama işte bunları bir cerrah hassasiyetiyle ayırt etmek durumundayız." diyerek hainlere, düşmanlara ve kötülere büyük bir koz vermiştir.
Sayın Bakan belli ki bir mahalle baskısı mağduru olarak sanata karşı olmadığını ifade etmek zorunda bırakılmıştır. Kendisinden sanatçılar olarak beklentimiz, bir ifade ve temsil biçimi olarak sanata karşı olduğunu açıklamasıdır. Çünkü büyük bir üzüntüyle ifade etmek isteriz ki şu anda bu ülkede yaşayan sanatçıların önemli bölümü Sayın Şahin'in değerini teslim etmek erdeminden yoksun kayıp ruhlardır ve bunlara karşı olmak gerekir, maazallah siyasi rakiplerin yapamadığını bunlar bir gün yapıverirler. İnsanı tefe koyup oynatır ve bunlar, şeytana pabucunu ters giydirirler.
Sayın Şahin...
Sözlerinizin arkasında durun ve sanatı topyekün terör kapsamına alarak yasaklayın, ya da şunu yapın: Bu cümle hariç bütün metni tersten okuyun ve derhal özür dileyerek o koltuğu bırakın, çünkü bu toplumun tüm iç güvenlik mekanizmasının tepesinde oturan şahsınızın ilgili beyanları; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti tanımını dolayısıyla Anayasa'yı hiçe saymasının yanında, sizin aksinize dünyanın her yerinde geçerli işler üretme kapasitesine sahip sanatçılara, ülkede din özgürlüğü olduğunu düşünmeleri doğal olan Zerdüştlere ve zaten gündelik faşizm tarafından sürekli taciz edilen eşcinsellere hakaret niteliği taşımakta, sizden farklı düşünen herkese korku salmakta ve onları terörize etmektedir.
Saygılarımızla...
Ahmet Tulgar, Arda Erdik, Aylin Aslım, Baba Zula, Bahar Kerimoğlu, Berke Hatipoğlu, Berke Özgümüş, Betül Arım, BGST Dansçıları, Birhan Keskin, Burak Güven, Burhan Şeşen, Can Öz, Demirhan Baylan, Deniz Durukan, Doğan Duru, Doğu Yücel, Emrah Serbes, Eray Aytimur, Ezel Akay, Faruk Kaya, Fırat Erez, Gevende, Güneş Duru, Harun Tekin, Hayko Cepkin, Hüseyin Karabey, İlke Hatipoğlu, Kaan Sezgin, Kardeş Türküler, Komet, Koray Candemir, Koray Çalışkan, Kutluğ Ataman, Levent Candaş, Levent Üzümcü, Mabel Matiz, Mehmet Esen, Melis Danişmend, Meltem Arıkan, Memet Ali Alabora, Murat Ertel, Murat Meriç, Murat Tümer, Mustafa Altıoklar, Pınar Öğünç, Selin Şekerci, Serkan Altuniğne, Sevinç Erbulak, Seyit Ali Aral, Taner Öngür, Tiyatro Boğaziçi, Uğur Günel, Ümit Ünal.