Sıcak havada, toz ve dumanın içinde samana dönüştürülen hububat saplarını önce torbalara sonra kamyonlara yükleyen işçiler, ağır çalışma koşullarında mesai yapıyor. İşçiler, işin zorluğundan öte emeklerinin karşılığını alamamaktan şikâyetçi.
Mezapotamya Ajansı'nın haberine göre, çiftçiler hasat döneminin gelmesiyle birlikte tarlalarına ektikleri ürünleri toplamaya başladı. Hasat dönemiyle birlikte başlayıp bir diğer mesai ise, saman mesaisi. Hasadın toplanması ile tarlada kalan saplar, balya makinesiyle dikdörtgen şeklinde bağlanıp, depolara taşınıyor.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde aşırı sıcak hava ve tozlu ortamda çalışan işçiler, yüzlerine bağladıkları bezlerle gece saat 01:00’da çalışmaya başlayıp, sıcaklığın arttığı öğlen saatine kadar mesaide. Önce büyük çuvallara istiflenen samanlar daha sonra kamyonlara yükleniyor.
12 saatlik bu zorlu emeklerinin karşılığında işçilerin aldığı ücret ise 150 ile 200 lira arasında.
"Sıcak havada perişan oluyoruz"
İşçilerden Ferdal Erdoğuş, yaptıkları bu zorlu işe dair şunları dile getirdi: "Toz ve dumanı yoğun bir iş. Bir de sıcağı çok zor. Çok sıcak bir havada çalıştığımız için perişan oluyoruz. Kamyondan kamyona değişiyor, iş saatimiz ve aldığımız para. 3 saatte çuval dolduruyoruz, daha sonra yüklüyoruz"
"Kamyon devriliyor bazen, ipler kopup arkadaşlarımızın yüzüne geliyor"
İşçilerden Sabahattin Bars de işin zorluğundan öte emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi. 7 çocuk babası Bars, saman işinde çalışmak için gece saatlerinde ilçe girişinde bulunan bir kahvede beklediklerini, oradan çağrılmaları üzerine işe gittiklerini belirttiş. Bars, yaptıkların işin tehlikelerini "Çok zahmetli bir iş olmasının yanı sıra tehlikesi de var. Yaz aylarında Serhat bölgesindeki duruma göre bu iş sürüyor. Kamyon devriliyor bazen, ipler kopup arkadaşlarımızın yüzüne geliyor. Birçok arkadaşımız yaralanıyor” sözleriyle dile getirdi.
İnşaat işi bulamadığı zaman saman işi yaparak geçinmeye çalıştıklarını söyleyen Selahattin Özkaya ise, devletin politikaları yüzünden ekonominin iflas ettiğini, inşaat işinin de bundan payını aldığını ifade etti. Özkaya, tarımın merkezi olan Bismil’de tarımsal faaliyetlerin istenildiği gibi olmadığını da ekledi. Özkaya, samanın tonuna göre iş aldıklarını ve ücretinin de buna göre verildiğini söyledi.
Aldıkları para mazota gidiyor
Yükledikleri samanları Kars, Van, Ardahan ve Ağrı gibi illere götürdüklerini belirten kamyon sahibi Serdar Aydın ise bozuk yolların yanı sıra mazot fiyatından şikayetçi.
“Gittiğimiz yerlerin yolları kötü oluyor, bundan kaynaklı tehlikesi var. Buralar virajlı yolların yoğun olduğu yerler. Bu virajlarda yükün ağırlığı etkili oluyor. Bazen kazalar meydana geliyor” diyen Aydın, yaptıkları iş karşılığında aldıkları paranın da vergisi ve mazota gittiğinden yakındı. Aydın, "Mazot pahalı olmasaydı kazancımız iyi olurdu. Ancak mazota yapılan zamlar, aracın vergileri, aldığımızı götürüyor. Sırf boş kalmamak için çalışıyoruz, bize kalan az bir parayla geçinmeye çalışıyoruz. Bu ağır işi yapmaya mecburuz” diye belirtti.