Gündem

"Sakallı, takkeli adamların millete sürekli cinsel hayata dair ders vermelerinden acayip sıkıldım"

"Libido bizim yaşam kaynağımızdır, onu ıvır zıvırla harcamayın"

25 Şubat 2018 14:02

Cumhuriyet yazarı Işıl Özgentürk, son günlerde akademi ve diyanet unvanı olan kişilerce açıklanan ve kamuoyunun tepkisini çeken açıklamaları değerlendirdi. Özgentürk, "Açıkça söylemem gerekiyor, sakallı, takkeli adamların millete sürekli cinsel hayata dair ders vermelerinden acayip sıkıldım" dedi. 

Özgentürk "Cinsellik üstüne ahkâm kesenlere gelsin!" başlığıyla yayımlanan yazısına şöyle devam etti:

Bütün bilgileri, camii önlerinde satılan, dine göre cinsel hayat nasıl olmalıdır türünden kitaplar ve son yıllarda da interneti istila eden porno filmler olan bu kişilere bir ders vermek için kolları sıvadım ve ünlü Fransız yazar Anais Nin’in bir mektubunu sizlerle paylaşmaya karar verdim. 
Kırklı yıllarda, Anais Nin ile Henry Miller, pek bir parasız kalmışlar ve kendilerine sayfa başına para ödeyen bir adam için erotik öyküler yazarak hayatlarını kazanmışlar. Kendine koleksiyoncu dedirten bu müşteri, yani pornografi koleksiyoncusu, üsluba filan değer vermiyor, “şiirselliğiatlamalarını” bunun kendisini ilgilendirmediğini söyleyip, yalnızca seks üzerinde yoğunlaşılmasını istiyormuş. Sonunda Anais Nin’in canına tak demiş ve aç kalmayı göze alarak adama unutamayacağı bir ders vermiş. Şöyle bir mektup yazmış: “Sevgili Koleksiyoncu... Sizden nefret ediyoruz. Seks, apaçık, alışıldık, abartılı olduğunda, mekanik bir saplantı halini aldığında, tüm gücünü ve büyüsünü yitirir. Bir can sıkıntısına dönüşür. 
Seksi, duygularla, isteklerle, arzularla, şehvetle, fantezilerle, kaprislerle, kişisel esinlenmelerle, rengini, tadını, ritmini ve yoğunluğunu değiştiren derin ilişkilerle karıştırmama yanılgısını herkesten fazla siz öğrettiniz bize. Cinsel etkinliği, onu harekete geçiren bir yakıt olan özellikleri, yani düşünsel, düşsel, romantik ve duygusal yanlarını dışarıda bırakarak mikroskop altında incelemekle neler kaybettiğinizi bilemezsiniz. Sekse şaşırtıcı dokusunu, o narin dönüşümlerini, uyarıcı öğelerini kazandıranlar da onlardır. Siz duygusal dünyanızı adamakıllı küçültüyor, onu solduruyor, açlıktan öldürüyor, ona kan kaybettiriyorsunuz. 
Siz cinsel yaşantınızı, aşkın şehvet duygusuna şırınga ettiği tüm o heyecan ve serüvenlerle beslenebilseydiniz, dünyanın en iktidarlı adamı olurdunuz. Cinsel iktidarın kaynağı meraktır, tutkudur. Siz o minicik alevinizin havasız kalarak sönmekte olduğunu görüyorsunuz. Tekdüzelik seks için bir ölümdür. Duygular olmadan, buluş yeteneği ve yatkınlık olmadan yatakta hiçbir sürpriz olmaz. Seksin, gözyaşlarıyla, kahkahalarla, sözcüklerle, vaatlerle, kavgalarla, öfkelerle, hasetlerle, korkunun tüm bileşkenleriyle, yurtdışına yolculuklarla,yeni yüzlerle, romanlarla, öykülerle, düşlerle, fantezilerle, müzikle, dansla ve şarapla karışması gerekir. 
Siz, farklı ve benzersiz harikalarla oluşan bir haremin tadını çıkarabilecekken, cinsel organınızın ucundaki periskop yüzünden neler kaybettiğinizi biliyor musunuz? Birbirinin eşi iki saç yoktur, ama siz, sözcüklerimizi saçı tanımlamak için harcamamıza izin vermiyorsunuz; birbirinin eşi iki koku da olamaz, ama bu konularda derinleşmek istesek, yaygarayı koparıyorsunuz ‘Şiirselliği atlayın’ diye. Aynı dokuda iki ten yoktur; ışık, ısı ya da gölgeler asla aynı olamaz; hareketler hiçbir zaman aynı değildir; çünkü bir sevgili, gerçek aşkın heyecanına kapıldığında, aşk biliminin yüzyıllara dayanan dizgisini uygulayabilir. O ne çeşitliliktir, o ne yaş farklılığıdır, olgunluk ve masumiyette,azgınlık ve sanatta o ne çeşitliliktir. Saatlerce oturup sizin nasıl biri olduğunuzu merak edip durduk. Duygularınızdan ipeği, ışığı, rengi, kişiliği, mizacı esirgediyseniz, artık tümüyle sararıp solmuş olmalısınız. Seks ırmağına dökülerek onu besleyen dereler benzeri, küçük küçük onca duygu vardır. Yalnızca cinsellikle yüreğin birlikte atması yaratabilir o coşkuyu.” 
Cinsellik üstüne yazılan bu harika mektup, sadece hiç durmadan bu konu üstüne acayip ahkâm kesen sözüm ona din bilginlerini değil, hepimizi ilgilendiriyor. Bir de ben haddim olmadan bir yorum yazayım: Libido bizim yaşam kaynağımızdır, onu ıvır zıvırla harcamayın.