Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) çalışanı olduğunu belirten bir kişinin çok sayıda gazeteciye ihbar mektubu gönderdiğiği öne sürüldü. Gönderildiği öne sürülen mektuba göre, TİB’in dinleme listesine eklenen 2 bin kritik isim ‘dinlendi sonra da kayıtları silindi’ gibi gösterilecek; olay ‘paralel yapı dinledi’ şeklinde medyaya servis edilecekti. İddialarla ilgili hiçbir yalanlama gelmedi.
Zaman gazetesinin manşetinden verdiği haber şöyle:
Yasal dinlemeleri denetlemekle görevli Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda (TİB) ‘paralel yapı’ ithamıyla ‘Hizmet Hareketi’ni zan altında bırakmaya yönelik çalışma yürütüldüğü ileri sürüldü. TİB çalışanı olduğu kaydını düşen bir şahıs tarafından haber siteleri ve gazetecilere e-mail yoluyla gönderilen ihbar mektubunda okuyanı dehşete düşüren ifadeler yer aldı. Önceki gün RotaHaber’de, ardından pek çok internet sitesinde bu mektuba dayandırılan haberler yayınlandı. Medyada yer alan bu iddiaların yalanlanmaması, toplumun bir kesimini terör örgütü kapsamına sokmak amacıyla sahte delil üretildiği şüphelerini körükledi. Mektuptaki iddiaya göre, ‘paralel yapı tarafından dinlenmiş’ gibi göstermek için, TİB Başkanı Cemalettin Çelik’in talimatı ve baskısıyla 2 bin civarında tanınmış kritik şahsiyetin ‘IMEI’ numaraları, eskiden dinlenen numaralarmış gibi sisteme girildi, kayıtlar sonradan bulunabilecek şekilde silindi. Bu kayıtlar ‘telekulak skandalı’ olarak bir kısım medyaya servis edilerek kamuoyuna duyurulacaktı. Mektupta, TİB Başkanı’nın odasında topladığı personeli ikna için “Şu an bir savaştayız. Normal zamanda olmayan bazı şeylere savaş durumunda müsaade edilmiştir.” dediği de öne sürüldü. Kamuoyuna yansıyan bu ciddi iddialar, ilgili kurumlar tarafından yalanlanmadı.
Kendisini Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) çalışanı olarak tanıtan bir kişi tarafından basın kuruluşlarına e-mail yoluyla gönderilen ihbar mektubu dehşete düşürdü. Hizmet Hareketi’ne karşı delil bulunamayınca TİB’de suç üretildiğine dikkat çeken ihbarda, TİB Başkanlığı’na Cemalettin Çelik’in atanmasının ardından kurumda geniş kapsamlı tasfiyeye gidildiği, yeni gelenlerden kurulan bir özel ekibe her türlü yetkinin verildiği aktarıldı. Ardından şöyle denildi: “Fakat MİT’ten geldikleri söylenen kişiler de bu süreçte kuruma gelip gitmeye başladılar. Özellikle dinlemenin yapıldığı Bilgi Sistemleri Dairesi’ndeki odalara gece gündüz kartsız girip çıkıyorlardı. MİT’ten gelen mühendislere sistemde çok geniş erişim yetkileri tanındı. Bizim bütün amacımız, paralel yapının Başbakan’ımız ve AK Parti hakkında TİB’de yapıldığına inandığımız hukuksuz dinlemeleri ortaya çıkarmaktı. Ne kadar yoğun çalışırsak çalışalım baktığımız bölümlerde dinlemelerle ilgili bir şey bulamadık. Hatta görevden alınan daire başkanlarının kullandıkları bilgisayarlar MİT’e gönderildi. Bu bilgisayarlarda bir şey bulunabilir mi diye bakmışlar.”
Bütün bunlara rağmen kurumda illegal dinlemelerle ilgili hiçbir şey bulunmadığı vurgulanan e-mailde, bundan dolayı TİB Başkanı tarafından personelin ciddi baskılara maruz kaldığı ileri sürüldü. Başkanın bazı çalışanları odasında topladığını belirten ihbar sahibi, internet sitelerinde yayınlanan haberlere göre iddialarını şöyle sürdürdü: “Bize kaç akşamdır kızan başkanımız çok değişmişti. Önce bize güzel iltifatlar etti. Ve sonra dedi ki: ‘Arkadaşlar biliyorum çalışıyorsunuz ama neticeye ulaşamadık. Ama şundan emin olun ben adım gibi biliyorum ki bu paralelciler, burada Başbakan’ımız aleyhine her türlü pisliği yaptılar. Şu an bir savaştayız. Normal zamanda olmayan bazı şeyler savaş durumunda müsaade edilmiştir. Bunlar yaptıkları pislikleri büyük ihtimalle sildiler. Peki biz ne yapacağız? Size vereceğim listeyi, eski dinlenen numaralar gibi sisteme gireceksiniz. Hatta bunları direkt koymayalım. Sanki silinmiş gibi olsun biz de bulmuş olalım.”
İhbarda şu iddialar da yer aldı: “Bu operasyonu patlatınca milletin her kesimi paralelcilere lanet okuyacak dediler. İşte o zaman anladım ki, büyük bir oyunun içerisindeyiz. Bir arkadaş, ‘Birkaç güne kadar bomba patlayacak.’ dedi. Hatta kurumda bulunan Başbakanlık müfettişleri ve işin medya ayağı ayarlanmış. Müfettişler bizim hazırladığımız dinleme kayıtlarını sanki kendileri bulmuş gibi savcılığa vereceklermiş. Birkaç güne kadar düğmeye basılacak, ‘paralel yapı yüzlerce kişi dinlemiş, bu işi de TİB’de yapmış’ diye yaygara koparılacak.”
E-mail gönderen şahıs, artık haksızlıklara yol açacak bir uygulamanın içerisinde olmak istemediğini de belirtti ve ekledi: “Başbakan’ımızı çok seven biriyim. 17 Aralık ile beraber başlayan süreçte Başbakan’ımıza büyük bir haksızlık ve ülkemize de büyük bir komplo yapıldığına inanıyorum. Ancak burada yaptığımız şeylerin nereye doğru gittiğini görmeye başlayınca, en az 17 Aralık komplosu kadar büyük, yeni bir komplonun ve kul hakkına giren büyük bir vebalin içerisinde olduğumu anladım.”
İşte listedeki bazı isimler
İhbarda bulunan kişi, kendilerine verilen listede iki bine yakın eski tarihli 'imei' girdiklerini, ardından bu kayıtları sonradan bulunabilecek şekilde sildiklerini de iddia etti. Mektupta verilen isimler arasında şunlar dikkat çekti: “Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP lideri Deniz Baykal, CHP'li siyasiler İsa Gök, Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül, Emine Ülker Tarhan, Faruk Loğoğlu ve Gürsel Tekin, Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, eski Emniyet Müdürü Emin Arslan, gazeteciler Emin Çölaşan, Erdal Şafak ve Sedat Ergin, işadamları Erdoğan Demirören, Remzi Gür ve Murat Sancak, İstanbul Başsavcısı Hadi Salihoğlu, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, eski Emniyetçi Hanefi Avcı."