Sağlık Bakanlığı, gebelik testi yaptıran kadınların fişlendiği iddialarının doğru olmadığını açıkladı. Açıklamada, "Bakanlığımız, kişinin mahremiyetini ihlal eden şahsi hataların üzerine gitmekte tereddüt etmeyecektir" denildi.
Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın ve yayın kuruluşlarının haber ve yorumlarında Sağlık Bakanlığı'nın bir genelge yayınlayarak gebelik testi yaptıran kadınları fişlediği, iletişim bilgilerini kaydettiği şeklinde bir takım iddialara yer verildiği belirtildi.
Bakanlığın gebelik testi yapılan kurumlara bir genelge göndererek, gebelik testi yaptıranların bilgilerini istediği iddialarının gerçek dışı olduğu ifade edilen açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda yayınladığı bir genelge bulunmadığı kaydedildi.
Sağlık Bakanlığı'nın, toplumun ve toplumu oluşturan bireylerin bedenen ve ruhen tam iyilik halini sağlamak için çalıştığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
''Bu kapsamda, bütün gebelerin doğum öncesi bakım hizmetlerine ulaşarak doğumlarını uygun ve güvenli şartlarda yapmalarını sağlamak Sağlık Bakanlığı'nın temel amaçları arasındadır. 2003'den bugüne uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programıyla; doğum öncesi ve doğum sonrası sağlık hizmetlerine ulaşım, bu hizmetlerin kalitesi ve hizmet sunan sağlık kurumları arasında etkili ve etkin sevk sisteminin bulunması gibi konularda dünyaca takdir edilen bir gelişim kaydedilmiştir.
Son 9 yılda atılan bu adımlar sayesinde ülkemiz, anne ve bebek ölümlerini azaltma konusunda tarihi nitelikte başarılar elde etmiştir.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile anne ölümleri son 9 yılda yüz binde 64'den yüz binde 15,5'e; bebek ölümleri binde 29'dan binde 7,9'a düşürülmüştür. Aşılama oranları AB ülkelerinin üzerine çıkarak yüzde 97'lere ulaşmıştır.''
OECD ülkelerinin 30 yılda kat ettiği mesafenin 9 yıl gibi bir sürede başarılmış olmasında, Sağlık Bakanlığı'nın anne ve bebek sağlığının takibi konusundaki kararlılığı ve tespit odaklı yaklaşımının büyük payı olduğu vurgulanan açıklamada, ''Bu nedenle, basına yansıyan şekliyle koruyucu hizmetlerin ihmal edildiği ve koruyucu hizmetlerde geriye gidildiği iddiaları, gerçekle taban tabana zıttır. Anne ve bebek sağlığının korunması ve geliştirilmesi konusunda tedbir almakla yükümlü olan Sağlık Bakanlığı'na mevzuatımız, bireylerin sağlık durumunu takip edebilmek için gerekli kayıt ve bildirim sistemlerini oluşturma sorumluluğu da vermektedir'' ifadesi kullanıldı.
2005'de yayımlanan Aile Hekimliği Kanunu ve bu kanuna istinaden yayınlanan yönetmelikler çerçevesinde bu işlemlerin temelde aile hekimleri aracılığıyla ve çağın teknolojik imkanları kullanılarak yapılması için düzenleme yapıldığı anlatılan açıklamada şunlar kaydedildi:
''Ülkemiz genelinde 2010 yılı sonunda aile hekimliği uygulamasına geçilmesiyle, gebe olduğu tespit edilen kadınlar aile hekimleri tarafından takip edilmektedir. Aile hekimliği sistemi üzerinden yürütülen gebe takipleri anne ve bebek sağlığı açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Haberlere konu olayla ilgili, Bakanlığımıza intikal etmiş bir bildirim bulunmamaktadır. Somutlaştırılamayan, gerçekliğini bilemediğimiz münferit bir iddia üzerinden, anne ve bebek ölümlerini azaltan gebe takip uygulamalarını hedef almak doğru değildir.
Bakanlığımız, kişinin mahremiyetini ihlal eden şahsi hataların üzerine gitmekte tereddüt etmeyecektir. Kişilerin bilgi güvenliğini ve mahremiyetini koruma hususunda hassas olan Bakanlığımızın, sistemde bir eksiklik varsa, düzeltme konusunda gerekeni yapacağından da kuşku duyulmamalıdır.
Sağlık Bakanlığımız, yetki, sorumluluk ve hassasiyetler çerçevesinde, güvenli ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmelerini temin amacıyla vatandaşlarımızın sağlıkla ilgili bilgi kayıtlarını tutma, çağın gerektirdiği teknolojik imkanlardan yararlanarak en etkin ve güvenli kayıt sistemleri geliştirme konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.''