Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, 19 yılda Türkiye'de sadece siyasetin yapılma biçiminin kökten değişmediğini, ülkenin altyapısı, sanayisi ve dış politikasında da bir başka aşamaya geçildiğini savunurken, "Darbenin, terörün, sokak olaylarının, yargı ve güvenlik bürokrasisi patentli tezgahların, ülkemize düşman her türden organize faaliyetin, at izinin it izine karışmasının, bireysel ikbal peşindeki ayrılıkların, pandeminin, iklim değişikliğinin, küresel emtia ve enerji şokunun, düzensiz göçün, bölgesel çatışmaların birikimli maliyetine katlanan bir Türkiye var. Emin olun bu Türkiye de dimdik ayakta.
Kuşkusuz...
Eskiye kıyasla hayat daha pahalı, mücadele daha çetin. Ve bu sorunun aşılması, şu sıralar artan siyasi mühendislik faaliyetlerinin akamete uğratılmasının da ön koşulu.
Nasıl ki anayasa ve sistem revizyonu ile siyasi istikrarını teminat altına alan bir Türkiye varsa, görünür gelecekte ekonomik temelli senaryoları bertaraf edecek kudrette bir Türkiye olduğu da görülecektir.
Tam da bu nedenle... Sayın Cumhurbaşkanına bakarken 'yük olan-yük alan' ayrımı rehberimiz olmaya devam etmektedir" düşüncesini dile getirdi.