Sabah yazarı Dilek Güngör, "Acilen riskli bölgelerdeki vatandaşlar fay hattı dışına taşınmalı... Özellikle İstanbul'un sahil şeridinde yaşayan vatandaşlar 6 ay-1 seneliğine Kuzey Marmara'da yapılacak prefabrik evlere götürülmeli… Bu kadar insan nasıl tahliye olacak demeyin. Gerekirse polisiye tedbirlerle bunu yapmalıyız" görüşünü savundu.
Güngör, yazısında, "Diyebilirsiniz ki, bu kadar para nerede? Bina yapımında en büyük maliyet ne? Konut imarlı arsa… Büyükşehirler, ilçe belediyeleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ölçümleyip üretecek. Bütçelerini harcayacakları daha önemli bir mesele var mı şu anda… Ayrıca müteahhitler de çimentocular da demirciler de elini taşın altına koyacak. El birliğiyle dönüşüm yapılacak" düşüncesini dile getirdi.
Güngör, şu ifadeleri kullandı:
"Bundan sonrası için de tıpkı 2001 krizinden sonra Bankacılık Yasası'nda yapılan düzenlemeler gibi yaptırımlar getirilmesi şart. Sadece müteahhit değil, yapı denetimcisi de imarı veren belediye de betonu döken işçi de hatta birinci derece yakın akrabalarıyla birlikte müteselsil sorumlu ilan edilip, cezai müeyyideler getirilmeli… İnşaatları denetleyecek bağımsız bir otorite kurulmalı… Bu işin öyle müteahhitle omuz omuza çalışan yapı denetim şirketleriyle olamayacağı açık. Bağımsız otorite bu işi denetleyecek uymayana da yasaya göre ceza verilecek. Kurtuluş ancak böyle sağlanır…"