Sabah yazarı Engin Ardıç köşesinde "Atatürk CHP’yi keşke kapatsa mıydı?" başlığıyla kaleme aldığı yazısında CHP'de Eylül ayında piyasaya çığacağını savunduğu 'üçüncü yolcular'a dikkati çekerek bir liderlerinin dahi olduğunu işaret etti. CHP'de Muharrem İnce'yi cahil, kaba, kibirli, vefasız ve yalancı bulanların, 'Atatürk ölmeden önce CHP'yi keşke kapatsaydı' serzenişinde bulunduğunu belirterek, CHP'nin parti hafızasını yorumladı. Ardıç, "Ciddiye alınmayacak bu temenniyi niçin ciddiye aldım da yazdım? 'CHP kafasının' nasıl çalıştığını bir kere daha göstermek için. CHP'nin 'niçin bir daha iktidar yüzü göremeyeceği' konusunda da ipuçları çıkarabilir" dedi.
Ardıç'ın CHP'de yeni döneme ilişkin ipuçlarına yer verdiği yazısı şöyle:
"CHP içinde "üçüncü yolcular" türemiş, liderleri bile varmış. Eylül ayında piyasaya çıkacaklarmış.
Partiyi kurtarmak için çözüm olarak "fabrika ayarlarına dönmeyi" öneriyorlar ki, oyları yüzde 15'in de altına düşsün!
İnce'yi cahil, kaba, kibirli, vefasız ve yalancı buluyorlar...
Bir de hepten karamsarlar var. Bunlardan biri "Atatürk ölmeden önce CHP'yi keşke kapatsaydı" diyor...
Partinin günün birinde Kılıçdaroğlu ya da İnce gibi adamların eline kalacağını öngörseymiş...
Ciddiye alınır bir yanı yok ama biz alalım ki yazı konusu çıksın.
Yahu bu cumhuriyetin temel harcı demokrasiyle karılmamış mıydı?
Kılıçdaroğlu öyle demiyor mu?
Bu nasıl bir düzen ki Atatürk'ün "kapattım" demesiyle parti kapatılıyor?
Bizim bildiğimiz, parti kapatma İnönü'nün uzmanlık alanına girer.
Peki Atatürk bunu ne zaman yapmalıydı?
İsmet Paşa 1925 yılında diktaya yöneldiği zaman, TCF'yi (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası) kapattıkları gibi onu da kapatsalar...
Yoksa, 1930 sonunda ya da 1931 başında Atatürk "siz benim kurdurduğum ve desteklediğim Serbest Fırka'yı nasıl olur da köşeye sıkıştırır ve kendi kendini feshetmeye zorlarsınız" diye kızarak CHP'yi de kapatıverseydi...
Yoksa CHP'nin faşizme açık seçik yöneldiği 1932 yılında mı?
Yoksa 1936'da, İsmet İnönü ile Recep Peker'in "TBMM'nin üstünde ve dışında, atamayla gelecek İtalyan tarzı bir faşist konseyi" oluşturmaya heveslendikleri sırada mı?
CHP'li karamsar emekli vatandaş "ölmeden önce" demiş. (Öldükten sonra parti kapatmak zordur.) İnönü'yü başbakanlıktan kovduğu 1937 yılında mı yani?
Şu emekli vatandaş "keşke Atatürk en başından partilerüstü kalsaydı" deseydi katılacaktık.
Seçimleri hep Fethi Okyar kazanır, İnönü hep muhalefette kalırdı ama memlekette de liberal demokrasi olurdu.
CHP'yi kapatmasına kapattılar... Çok daha sonra, 1981'de...
Atatürk değil ama "Atatürkçü" Kenan Evren kapattı.
Sonra CHP Deniz Baykal tarafından küllerinden yeniden doğuruldu.
Bütün CHP seçmeni yeni ve başka bir partiye, SHP'ye akın etmişti, CHP'nin canlandırılmasına ne gerek vardı?
Çünkü çok geniş bir "hazır örgüt" vardı, herşeyden önemlisi, işin ucunda para vardı, çok para...
Bu CHP, Deniz Baykal önderliğinde 1999 seçimlerinde "meclis dışı" kalmayı da başardı.
Başarılarının devamını dileriz!
Ciddiye alınmayacak bu temenniyi niçin ciddiye aldım da yazdım?
"CHP kafasının" nasıl çalıştığını bir kere daha göstermek için.
İsteyen, CHP'nin "niçin bir daha iktidar yüzü göremeyeceği" konusunda da ipuçları çıkarabilir."