Sabah yazarı Engin Ardıç, "Ne hikmetse madene kurban verdiklerimiz hep işçidir, mühendis de görmedik patron da..." yorumunu yaptı.
Ardıç yazısında, "Seksen yılda 3 bin şehit, 100 bin yaralı. Kırk yılda: 1983, Zonguldak: 103 şehit. 1990, Amasya: 68 şehit. 1992, Kozlu: 263 şehit. 1995, Sorgun: 37 şehit. 2003, Ermenek: 10 şehit. 2004, Kastamonu: 19 şehit. 2006, Balıkesir: 17 şehit. 2009, Bursa: 19 şehit. 2010, üç ayrı yerde 50 şehit. 2014, Soma: 301 şehit. 2015, değişik yerlerde 6 şehit. 2016, Siirt: 16 şehit. 2019, Soma: 1 şehit. 2022, Bartın: 41 şehit. İsterseniz bunlara Yunan ordusunun öldürdüklerini, PKK'nın öldürdüklerini, FETÖ'nün öldürdüklerini de eklersiniz. Trafik cinayetlerini ve lumpen cinayetlerini de unutmayınız. Ne hikmetse madene kurban verdiklerimiz hep işçidir. Mühendis de görmedik patron da." ifadesini kullandı.
Ardıç şunları kaydetti:
"Sovyetler Birliği'nde iktidardaydı işçiler, hayatlarında domates görmemiş, muz görmemiş, portakal görmemiş insanlar vardı...Ne hikmetse ocaktan çıkınca ellerini yüzlerini yıkamaya sabun bulamıyorlardı. Oranın madenlerinde kaç kişi öldü, bilemiyoruz. Açıklamak yasaktı. İyi ki bizde demokrasi var, hiç olmazsa ölümlerin hesabını yapabiliyoruz."