Sabah gazetesi, bu haftadan itibaren Suriye askeri unsurları gibi IŞİD militanları da sınıra yaklaştıkları an güvenlik tehdidi olarak algılanıp vurulabileceğini öne sürdü.
İddiaya göre, sınır güvenliğine yönelik tacizlere misliyle karşılık verilecek. Angajman kuralları daha önce, Akdeniz'de Türk jeti düşürülünce değiştirilmiş, bu kapsamda sınıra yaklaşan Suriye uçak ve helikopterleri düşürülmüştü.
Sabah'ta Hazal Ateş imzasıyla yayımlanan haberin tam metni şöyle:
Sınıra yaklaşmak yok
Asker sınırda DAEŞ'ten kaynaklanan tehditlere anında yanıt verecek. Daha önce DAEŞ militanlarının ellerinde silahlarla sınıra yakın yerlerde görüntüleri basına yansımıştı. Artık bu görüntülerin de önüne geçilecek. Sınıra yaklaşan tüm silahlı unsurlar tehdit olarak algılanacak. Suriye askeri unsurları gibi DAEŞ militanları da, sınırı daha geçmeden sınıra yakın bölgede vurulabilecek. En ufak tacize misli ile karşılık verilecek. Bu müdahale kara, deniz ve havada da geçerli olacak. Sınırdaki askeri tedbirlerin artırılması da gündeme gelecek. Angajman kuralları bir ülkenin başka bir ülkeden kaynaklı tehdidi nasıl ele alınacağını ve nasıl mücadele edileceği hususlarını belirliyor.
Angajman kurallarının değişmesi ve DAEŞ'ı da kapsaması dünyaya da güçlü bir mesaj olacak. Batı ülkeleri, ülkelerinden DAEŞ'e katılan savaşçıları engelleyemedikleri gibi her fırsatta Türkiye'yi sınırlarda yeterince güvenlik tedbiri almamakla suçluyordu. Ayrıca Paralel Yapı ve terör örgütü PKK ile birlikte bir kısım çevreler de sık sık Türkiye'nin DAEŞ'e yardım ettiği kampanyası yapıyordu. Yeni angajman tüm bu art niyetli yaklaşımlara verilmiş en güçlü mesaj olacak.
Fırat'ın batısı kırmızı çizgi
Türkiye'nin Suriye'deki olası müdahalesinin çerçevesi de belirlendi. DAEŞ tehdidine karşı sınır güvenliğinin güçlendirilmesi, Suriye'nin kuzeyinde yeni bir devlet kurulması ile mücadele edilmesi ve Türkmenlerin güvenliği ana konular olarak belirlenirken tüm bunlara karşı önlem kapsamında "Fırat'ın batısı kırmızı çizgimizdir" denilerek, müdahalenin alanı belirlendi.
Cerablus ile Azez-Mare arasındaki hat terör örgütü DAEŞ'in kontrolünde. Müdahalenin düşünüldüğü alan da burası. Türkiye kurulacak güvenlikli bölgeyi ÖSO'ya bırakacak.
'Hazır ol' talimatı bölgeye ulaştı
Suriye sınırında yaşanan hareketlilikle ilgili hükümet askere yazılı direktif verirken, Genelkurmay Karargahı da sınırdaki tugay birliklerine "hazır olun" yazısı gönderdi. Gaziantep 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı ve Şanlıurfa 20'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı talimat üzerine hazırlıklara başladı. Askerin olası bir sınır ötesi harekata hazır olması için hükümet tarafından "yazılı direktif" verildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e verilen yazılı direktif sonrası karargah hemen harekete geçti. Bu arada
Başbakan Davutoğlu, Kara Kuvvetleri'nin her zaman milletin gurur kaynağı olduğunu söyledi.
Mehmetçiğin bölgede aktif görev üstlenmesi durumunda kritik rolü Malatya 2'nci Ordu Komutanlığı, Gaziantep 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı ve Şanlıurfa 20'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı oynayacak. Askerin olası bir sınır ötesi harekatında Şah Fırat Operasyonu'nda olduğu gibi bölgedeki karargah Malatya olacak. Her türlü operasyon Genelkurmay Karargahı'yla eş zamanlı olarak bölgedeki 2'nci Ordu Komutanlığı'ndan yürütülecek. Askere sınırı geçme talimatı verilirse, bu görevi ise Gaziantep 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı ile Şanlıurfa 20'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı yapacak.
Azez'de ÖSO ile DAEŞ çatışıyor
Terör örgütü DAEŞ ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasındaki çatışmalar, Suriye'nin Halep kentine bağlı Azez ilçesinde şiddetlendi.
ÖSO ile DAEŞ arasındaki çatışmalar Azez'e yaklaşık 30 kilometre mesafedeki Havvar ve Baragat köylerinde devam ediyor. İki grup arasındaki yaşanan çatışmalar sırasında atılan top sesleri Suriye sınırındaki Kilis'ten de duyuluyor. Bölgeden yükselen duman Kilis'e bağlı İnanlı köyü sınır hattından görülüyor. Bu arada güvenlik güçlerinin sınır hattındaki önlemleri ise sürüyor.
ABD: PYD bizim için siyasi aktör değil
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Güneyimizde yeni devlet kurulmasına müsaade etmeyiz" sözlerinin ardından gözler Ankara-Washington hattındaki kesintisiz görüşmelere çevrildi. ABD'li yetkililer, PYD lideri Salih Müslim'e hala vize verilmediğine dikkat çekerek, "PYD/YPG DEAŞ'la mücadele kapsamında destekleniyor. Cephedeki bu destek bir Kürt devleti oluşumuna destek olarak yorumlanamaz. PYD siyasi bir aktör değil" tespitleriyle Türkiye'nin çekincelerini gidermeye çalışıyor.
Tel Abyad'ın PYD'nin eline geçmesinin ardından geçen hafta arka arkaya yapılan güvenlik zirvelerine paralel olarak yürütülen diplomasi trafiği kesintisiz sürüyor. Dışışleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ABD'li mevkidaşı Jonh Kerry ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından bölgedeki ikili işbirliğine yönelik sıcak temas bu hafta da devam edecek. Rusya, İngiltere, Fransa'nın ardından İran ile de bölgedeki gelişmelerin değerlendirilmesi bekleniyor. Türkiye ulusal güvenlik nedeniyle uluslararası hukuktan doğan önlemleri alacağı mesajını muhataplarına iletti. PYD'nin sınırda tehdit unsuru olması ile birlikte Türkiye pozisyonunu değiştirdi. Diplomatik temaslarda sınır ötesi operasyon seçeneği de tartışılıyor. Türkiye, NATO müttefiki olarak koalisyona desteğini sürdürürken somut adımlar atılmasını istiyor.