Saadet Partisi Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan beraberinde bulunan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Uzun, Saadet Partisi Artvin İl Müfettişi Bilgin Uzuner, Rize İl Başkanı Muhammet Kaçar ve Trabzon İl Başkanı Cevat Kurt, Artvin ve Rize’de yaşanan sel felaketinin ardından mağdur olan bölge halkını ziyaret ederek, bölge de incelemelerde bulundu.
Mahmut Arıkan ve beraberindeki heyet maddi kayıpları olan bölge halkıyla temasa geçerek, yaşanan sel felaketinde mağdur olan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletirken, sel felaketi sonrası bölgede yapılan çalışmalar hakkında yerel yönetici ve yetkililerden bilgi aldı.
Yaptığı incelemeler sonrasında açıklamalarda bulunan Arıkan, Karadeniz’de yaşanan sel felaketinin kendiliğinde olmadığını belirtirken küresel anlamda yaşanan iklim değişikliğinin de bunun tek sebebi olmadığını söyledi. Mahmut Arıkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
"Doğa ile savaşan değil, doğayı okuyan bir anlayış"
‘’Geçtiğimiz hafta Rize’de yaşanan sel felaketinde mağdur olan ve vefat eden vatandaşlarımızın acısını yaşarken bu hafta da yine aşırı yağmurlar nedeniyle yine Rize ve Artvin de yaşayan bölge halkımız büyük bir sel felaketiyle karşı karşıya kaldı. Geçtiğimiz hafta yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına da baş sağlığımızı ilettik. Bu felakette zarar gören tüm vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum ve buradan bu felaketin sorumlusu olan yetkililere seslenmek istiyorum. Bu yaşanan felaketlerden ders çıkarılmalı ve doğa ile savaşan değil, doğayı okuyan bir yaşam tarzı geliştirerek bu doğrultu da politikalar yapılmalı. Burada yaşayan bölge halkımız büyük bir mağduriyet içerisinde, maddi hasarlar ve insanımızın zararı için sosyal devlet mutlaka görevini yapmalı.
"Tekrar gözden geçirilmeli"
Arıkan bu bölgede yürütülen projelerin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, şu ifadeleri kullandı:
‘’Karadeniz Bölgemiz iklimi nedeniyle bol yağış alan bir bölge, geçtiğimiz senelerde de sel felaketleri yaşanıyordu ancak, tahribat bu kadar fazla yaşanmıyordu. Son zamanlarda yaşanan sel felaketleri sadece bir doğal afet olarak nitelendirilmemeli, bu felaketlerin sebepleri mutlaka araştırılmalı. Özellikle bu bölgelerde yapılan yanlış politikalar felaketlerin tetikleyicisi olmuştur. Bu bölgenin iklimsel dengesini bozan baraj, gölet ve enerji santralleri projelerinden, günü kurtarma ve rant peşinde koşan belediyelerin yanlış dere ıslahları, tarım arazilerinin imara açılarak ekolojik dengenin bozulmasına sebep olan asfalt, beton belediyeciliğinden derhal vazgeçilmelidir. Bu bölgede yapılan endüstriyel tarım, endüstriyel hayvancılığın önünü açan projeler tekrar gözden geçirilmelidir. Temennimiz bundan sonra böyle felaketler yaşanmasın ve can kayıplarımız olmasın, yaşanan sel felaketlerinde mağdur olan bölge halkımıza tekrardan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.’’