Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, hükümeti kurma görevini yeniden, geçen yıl büyük gösterilerin ardından görevini bırakan Saad Hariri'ye verdi. Hariri, teknotratlardan oluşan bir kabine kurup, ülkede giderek derinleşen ekonomik krize çare bulmaya çalışacak.
50 yaşındaki Hariri, 128 üyeli parlamentoda, 65 milletvekilinin desteğini aldı.
Sünni Gelecek Hareketi, Şii Emel Partisi ve Dürzü lider Valid Cambolat'ın İlerici Sosyalist Hartisi'nin destek verdiği Hariri, "Umutsuzluk derecesinde zorluklar çeken Lübnan halkına, ekonomimizi, toplumumuzu ve güvenliğimizi tehdit eden çöküşü durdurmaya kararlı olduğumu söylemek istiyorum" dedi.
Ülkenin en güçlü siyasi ve askeri grubu Hizbullah ise bir aday göstermeyi reddetti ancak "olumlu iklimi koruyacağını" açıkladı.
Hariri hükümeti kurmayı başarırsa, üçüncü kez başbakanlık görevini üstlenecek.
Gösteriler bir yıl önce başladı
Lübnan'da protestocular, ekonomik sorunların ağırlaşmaya başladığı geçen yılın Ekim ayında, siyasi sistemin tamamen değişmesi talebiyle eylemler yapmaya başladı.
Daha sonra Lübnan'ın sorunları, koronavirüs salgını ve 4 Ağustos'ta Beyrut Limanı'nda meydana gelen dev patlamayla daha da ağırlaştı.
Hükümetin ihmalle suçlandığı patlama sonrası, Hariri'nin halefi Hassan Diab da istifa etti.
Diab'ın yerine görevlendirilen Mustafa Adib ise partiler üstü kabinesine yeterince destek alamayınca hükümet kurma girişimlerinden vazgeçti.
Bu durum, Lübnan'ın acilen reform uygulamak ve yolsuzluklara engel olma karşılığında milyarlarca dolar uluslararası yardım alacağı Fransız inisiyatifine darbe vurdu.
Saad Hariri ise Fransız planında belirlenen "ekonomik ve mali reformları" uygulayacak bir hükümeti, kısa sürede kurmayı vadetti.
Dünyanın en borçlu ülkelerinden biri
Hariri'nin bir önceki görev döneminde Lübnan ekonomisindeki çöküş başlamıştı.
Dünyanın en borçlu ülkelerinden biri olan Lübnan'da ekonomik büyüme sıfıra düşmüş, Amerikan doları sıkıntısı nedeniyle çıpalanan para birimi Lübnan Sterlini, karaborsada değer kaybetmişti.
İşsizlik ve yoksulluk artarken, halk hükümetin en temel hizmetleri bile sağlayamamasına tepki göstermişti.
Hariri ve hükümeti istifa etmeden önce, para toplayabilmek için sesli WhatsApp aramalarına vergi koymayı teklif etmişti.
Protestolar hızla uzun süredir yolsuzluk, israf, kötü yönetim ve ihmalle suçlanan birçok Lübnanlı siyasi elite karşı, ulusal bir isyana dönüşmüştü.
Protestocuların başlıca taleplerinden biri de bir teknokrat hükümeti kurulmasıydı.